DOLAR 32,3402 % 0.27
EURO 35,1387 % -0.02
STERLIN 40,8641 % -0.37
FRANG 35,9056 % 0.54
ALTIN 2.310,25 % 1,44
BITCOIN 2.285.691 1.886

“Paradokslarla Dolu Dolu Bir Dindarlık Şeytanın İştahını Kabartır!”

Yayınlanma Tarihi : Google News
“Paradokslarla Dolu Dolu Bir Dindarlık Şeytanın İştahını Kabartır!”

Hüseyin Aktaş’ın “Paradokslarla Dolu Dolu Bir Dindarlık Şeytanın İştahını Kabartır!” isimli köşe yazısı;

“Paradokslarla Dolu Dolu Bir Dindarlık Şeytanın İştahını Kabartır!”

Hz. Osman (ra) halife seçildikten sonra minbere çıkıyor ve şu sözleri sarf ediyor:

“…Ömrünüzü en hayırlı amellerle değerlendiriniz. Şunu biliniz ki, bu imkân sizlere verilmiştir. Unutmayınız, eceliniz sabah ya da akşam hiç beklemediğiniz bir anda size gelebilir. Bu dünya, aldatma üzerine kurulmuştur!”

Ve bu sözlerin ardında da Lokman Suresi 33. Ayeti okuyordu: “…Unutmayın, Allah’ın (yeniden diriltme) vaadi gerçektir: Dahası, dünya hayatı/şeytan ve dostları gibi aldatıcının hiçbir türünün sizi ayartmasına izin vermeyin ve Allah hakkındaki müfsitçe düşüncelerinizin sahte cazibesine kapılmayın!”

Bu ayetin son bölümü ile ilgili çeşitli meallendirmeler mevcut. Hele hele o aldatıcı şeytan ve dostları, din adamı kisvesiyle karşınıza çıkıp Allah’ın ayetlerini çarpıtarak veya “Allah nasıl olsa merhametli ve bağışlayıcıdır, işlediğiniz bütün günahları mutlaka affedecektir!” diyerek sizi Allah ile aldatmasın! “Şüphesiz Allah’ın va’adi Hakk’tır.

Artık dünya hayatı sizi aldanmaya sürüklemesin ve (kendilerine; ermiş, bilmiş, seçilmiş havası veren) aldatıcı(lar)da sizi Allah ile (hıyanet ve rezaletlerinize dini fetvalar üretmekle) aldatmasın!”

“Aldanan da aldatan da bizden değildir!” buyurur yüce Resul. Mü’min kul Allah’lı, anlamlı, ahlaklı ve amaçlı yaşayan bir kuldur. Böylesi bir kul vahiyle tanışık ve barışık bir hayat yaşar. Aklını, iradesini, ruhunu, benliğini ve kişiliğini vahiyle aktif hale getiren kişi şeytanın tüm planlarını bozabilecek bir yapıdadır. Ya tam tersi bir durum varsa.

Yani bir kişi aklını, ruhunu, benliğini, kişiliğini vahiyden yoksun bırakmış ve vahiyle aralarına duvarlar örmüşse bakın o kişinin durumunu ayet şu şekilde özetlemektedir: “Kim Rahmân’ın uyarı dolu mesajına kusurlu bir gözle bakarsa, ona bir tür şeytanı musallat ederiz de, kendisi onun uydusu haline gelir!” Zuhruf Sur, 36/43 Bu ne demektir? Şeytan artık ona devamlı kötülükleri telkin eden ayrılmaz dostu ve yararlanıcısıdır. O şeytan onu gölge gibi takip etmeye başlar.

Ve onun için bir refiktir artık. Büyükler ne demiş? “Evvel refîk bade’l-tarîk!” Önce yoldaş, sonra yol! Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyim. “–Sizin en hayırlılarınız, görüldükleri zaman Allah’ı hatırlatan kimselerdir!” buyurur Resul (sav). Bize Allah(cc)’ı hatırlatacak olan kimseler ise olsa olsa ancak takvayı kuşanmış, sorumluluk bilincine sahip, Allah(cc)’ın dur dediği yerde duran, Allah(cc)’ın gör dediği yerden görenler olacaktır.

Şu ayet çok dikkatimi çeker; “Allah’a karşı sorumluluk bilincine sahip olan kimseler, içlerinde Şeytan’ın esinlediği karanlık bir kuruntu uyanacak olsa [O’nu anıp] akıllarını başlarına toplarlar ve hemen [olup biteni] açık bir biçimde kavramaya başlarlar!” Araf Sur, 7 /201 Bu ayetle ilgili çeşitli mealler şöyledir.

Şeytani vesvelerden arınmak, şeytani dürtülerden uzaklaşmak ve şeytani tuzaklardan kurtulmak için; “… akıllarını başlarına toplarlar da, olup biteni açık bir biçimde kavramaya başlarlar!” “… derhâl Kur’an’daki emir ve tavsiyeleri hatırlarlar ve işte o an, duygularının esiri olmaktan kurtulur ve gerçeği görürler!” “… hemen fıtrat sözleşmesini hatırlayıverirler!” Prof. Dr. Hasan ONAT der ki; “Fıtrata uygun yaşamak, Allah’a yönelik bilinçli saygı ile, Allah’a bilinçli bir teslimiyetle yaşamak demektir!”

Peki bütün bu anlatılanlar ışığında hala kendisini hakikatin merkezine oturtan, din tüccarlığı yapan, dini siyasete alet eden, tekfircilik yapan, tefrikayı körükleyen, kendini önce veli sonra mesih ya da mehdi daha sonra da peygamber ilan eden, cifir ve ebced hesapları yaparak dindarlık taslayan, hala gaybden havadisler verme peşinde olan kimseler için ne demeli peki?

Ya da paradosklarla dolu bir dindarlık yaşayanlar için, ağzından ballandır ballandıra besmele çeken ama sevgi ve merhametten yoksunlar için ne söylemeli? Takvadan dem vurur ama ahlak yoksunudur. “Lailahe illallah!” diye adeta haykırır ama şirk bataklığında boğulmuştur.

Bunların durumuna ne demeli sizce? Kısaca; tüm aldatıcıların aldatmasından arınmak gerek. Şeytanın ayartıcı içgüdüsüne fırsat vermemek gerek. Aldatıcılara prim vermemek ve onlara hayat hakkı tanımamak gerek. Zira aldatmayacak olan tek mercinin Allah(cc) olduğunu bilmek gerek!.. (SivasMemleket)

Büyük Sivas Haber


YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.