Ramazan ayındayız… Herkes bu ayın kutsallığını biliyor… Tüm siyasi liderler de iftar organizasyonlarına katılıyor.
Köşe Yazarımız Orhan Arslan’ın “Neler Oluyor Dikkatle İzlemek Lazım” Başlıklı Yazısı
Bir kesim tarafından; İnsanların gözünün içine baka, baka hitap ettiği insanlar arasında niyetli insanlar olduğunu bildiği halde, toplantılarda su içmek, Ramazan dolayısıyla yapılan ibadetlerle eğlenmek, inançları küçümsemek, alay etmek aldı başını gidiyor. Çeşitli siyasi parti liderleri, iftar sofralarına katılmalarına rağmen, bu pervasız hareketlere bir yorum bile yapmıyor… Gittiği yerde iftarını yapıyor…
Kimileri ise, özgürlük, kavramından söz ediyor. Baskı yapıldığı iddialarında bulunuyor. Sanki yıllarca, Bu Ülkede kıyafeti yüzünden insanlar, okullardan atılmamışlar? İnsanlarımızın, Kıyafeti yüzünden, Hasta hane koridorlarına bile; alınmamış olmaları unutuluyor…
Çocuklarını, Bu VATANA şehit veren annelerin durumu unutuldu mu? Çocuklarının bile; yemin törenine alınmayan anneler hala gözümüzün önünde belirmektedir… O zamanlar kimse baskıdan söz etmiyordu. Özgürlüğün kısıtlandığından söz etmiyordu. Adaletten söz etmiyordu.
Bazı şahıslar, özgürce; giyinip, kuşanmalarına rağmen; Bulundukları durumla, yetinmeyip, daha fazla özgürlük istiyorlar. Neyin özgürlüğü? Zaten, sınırsızca; Giyinme hakkınızı, kullanıyorsunuz… Toplumdaki bazı ahlaksız davranışlar, özgürlük maskesi ile perdelenmek isteniyor.
Kimileri bu mübarek günlerde, toplumun genel ahlakına uygun olmayan davranışlarda bulunuyor.
Sanki kendilerine karışan varmış gibi… İstedikleri gibi geziyorlar, istedikleri kıyafeti giyiyorlar… Amma özgür değiliz diye bağırıyorlar.
Spor kamuoyu da kendi başına bir alem. Sanki Ülke gerçeklerini bilmiyorlarmış gibi, olur olmaz konular günlerce, saatlerce konuşuluyor. Gündüz kuşağı yayınlarında TV kanalları ahlaki değerlerimizi zorlayacak yayınları normal bir iş imiş gibi, rahatça sunuyor.
Ağıza alınmayacak edepsizlikler, ifşa ediliyor. Böylece topluma kötü örnek olma alanında bir nevi yarışıyorlar. Hem şiddetten şikayetçi oluyoruz hem şiddet görüntülerinin en fazla olduğu, film, dizi gibi sunumların en fazla reklamını yapıyoruz. Bir nevi izleyiciyi şiddete, vahşete doyuruyoruz.
Panik yoktur…
Hele durun beyler, bayanlar… Bu Ülke, tüm müesseseleri ile ayaktadır, ayakta durmaya devam ediyor. Bunun ispatı olarak; Sayın Cumhurbaşkanı, Ülkedeki kadına şiddeti dikkatlice takip ettiklerini belirtiyor.
Asıl gözlemlenmesi gereken; Fetö Davaları, ABD nin güney sınırımıza yığdığı silahlar, Rusya Ukrayna savaşı yüzünden ABD gerginliği, AB- RUSYA gerginliği tırmanıyor. Kardeş Pakistan´da olanlar; gündemden düşürülüyor.
Her Ramazan ayında olduğu gibi, İsrail Filistinlilere zulüm etmeye devam ediyor. Son günlerde, HDP nin Millet ittifakına verdiği destek göz ardı ediliyor. Bazı parti liderleri yok deseler de, HDP yetkilileri biz bu ittifakın içerisindeyiz, açıklamalarında bulunuyor. Biz olmadan olmaz, açıklamalarında bulunuyorlar.
Temel Bey, aslı ne kadar doğru olduğunu bilemediği konularda, derin analizler yapıyor…
Kısacası, asıl gündem yerine; sun’i gündemler, birileri tarafından oluşturulmaya çalışılıyor. Her kesimden insan; bilerek veya bilmeyerek, buna çanak tutuyor…
Yabancı savaşçılar, yakalanıyor… Öldürülüyor… Kimse gündeme getirmiyor… Terör ile mücadele başarılı şekilde devam ediyor. MİT, üzerine düşen görevi yapıyor.
Fetö davalarında; savunma yapan insanların, terbiyesizliği, pervasızlığı, işin başka bir yönü… Ancak, yavaş, yavaş pişmanlık yasasına baş vuranların sayısı artıyor.
Üniversitelerdeki sorunlar, çoğu kez, kendilerinden kaynaklanıyor. Bir çekişmedir, almış, başını gidiyor… AKADEMİSYENLER Dünyası siyasete, çözüm yolu gösteriyor… Yol haritası çiziyor…
Hükumet Halka hizmet, açısından; yeni atılımları, yapmaya çalışılıyor… Çanakkale köprüsü gibi devasa yatırılar bir, bir hayata geçiriliyor.
Fahiş fiyat artışı ve stokçulukla mücadele veriyor. Birileri belki de parası alınmış ürünlerini Milletin gözünün içine baka, baka çöpe atıyor. Bir nevi kışkırtıcılık görevi yapıyor. Algı operasyonlarında bulunuyor. Devletin Zirvesi bu konu ile ciddi şekilde uğraş vereceklerini beyan ediyor.
Ülkemizin, cefakar, çileli insanının çekmiş olduğu sıkıntıları gideren, ya da O, amaçla yapılan bütün çalışmaları yürekten destekliyoruz. Zaman, zaman aksaklıklar olsa da iyi niyetlerin bu aksaklıkları gölgede bırakacağına, güvencimiz vardır. Amaç, insana, hizmet olunca ve o amaçta samimiyet olunca; her şeyin hal olacağına inanıyorum. İnsanlar arasındaki, ilişkiler de her zaman bu sıcaklığın varlığını bilen biriyim.
İnsanımız kimi zaman, ne oluyor? Neler oluyor? Sorusunu kendi, kendine sorarak; cevaplar aramalıdır. Olayları gerçek tarafından algılamak için; çaba sarf etmelidir…
Bakın, ABD yüzlerce TIR ile; hala güney sınırımıza hala silah yığıyor… Birileri, kör, sağır, duyarsız… Basının bir kısmının, gözü kapalı…
Hani, O, gözler; MİT, TIR larına gelince; nasıl, dört göz oluyorlardı!
Bu Ülke bizim… O halde; Ülkemizde ve çevresinde olan, olayları; iyi analiz etmek de, bizim görevimiz…
Yoksa; Kimi olayları Dünya haber örgütleri aracılığı ile, bize yanlış aktarılmaktadır. Doğruyu değil; yanlışı, bize doğru diye yutturmaya çalışmaktadırlar.
Ukrayna’ da olan zulmü gören BATI medyası, Senelerce Orta Doğuda olan zulmü görmemezlikten geliyor. Ölen milyonlarca insanı, çocuğu haber bile yapmıyor. Hani ABD Dış işleri Bakanı ne demişti;” Irakta 500 bin çocuk öldü, amma yaptıklarımız için buna değdi” Hatta son Polonya mültecilerden sorumlu yetkili ne dedi.; Biz kesinlikle bir tane bile, Müslüman mülteci almayacağız.” Hala anlamadınız mı? O zaman neyi anlatalım!
Dikkat etmek, lazım… Dikkat… Ve de uyanık olmak lazım…
Bütün bunlara rağmen, Dünyanın gözü önünde Ülkemiz var olan sıcak savaşın bile, sonuçlanması için çaba sarf ediyor. Dünya liderleri birer, birer ülkemize geliyorlar.
Evet, sonuçta güçlenmesi istenmeyen bir ÜLKEMİZ var. O HALDE bizler de güçlenmesi için, her şeyi yapmalıyız. Gücümüze güç katmak için çaba sarf edenlerin yanında olmalıyız. Vesselam…
