Reklam
Reklam
blank

blank

Sözer Çoban yazdı “Katar 2022’den ülke futboluna bir bak(amay)ış”

blank
katar 2022
blank
Haber Merkezi

Dünyanın en prestijli ikinci organizasyonu olan Dünya Futbol Şampiyonası görkemli bir açılışla 20 Kasım’da başladı. Uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapmak için birçok kriter var. Bu kriterleri; FİFA tarafından belirlenen teknik kriterler(ulaşım, güvenlik, tesisler, konaklama vs.), FİFA’yı ve daha birçok örgütü tahakkümü altına alarak istediği her şeyi dayatmaya muktedir küresel güce sahip ülkelerin kriterleri olarak ikiye ayırabiliriz.

Sözer Çoban yazdı "Katar 2022’den ülke futboluna bir bak(amay)ış"

Ülkelere sağladığı prestij, ekonomik katkı, siyasî güç, reklam ve yeni tesislerle birlikte binlerce istihdam gibi parametreler dikkate alındığında az gelişmiş ve gelişmemiş ülkeler tarafından verilen mücadele ve lobi çalışmaları arka planda çok ciddi çarpışmaların yaşandığını gözler önüne seriyor. Devletlerin ev sahipliği yapmak için sıraya girdiği, uçaklar dolusu personel ve belgelerin gittiği, ülke devlet başkanlarının devreye girdiği; siyasi, dini ve ekonomik birçok argümanın kullanıldığı bu mücadele sonunda Dünya Futbol Şampiyonası FİFA yönetim kurulu tarafından tarihinde ilk defa Müslüman bir ülke olan Katar’a verildi.

Organizasyonun Katar’a verilme sürecinde yerine getirilmesi beklenen görevler, yukarıda belirttiğim teknik kriterlerin dışındaki kriterlere daha uygun gibi gözüküyor. Zira dünya siyasetine yön veren projelerini ve programlarını en az yüz yıl üzerine kurduğu bilinen küresel güçteki bu ülkeler böyle istemiş olabilir mi diye düşünmeden geçemiyor insan. Sanki Rusya-Ukrayna savaşını bilmiş ve Rusya’nın doğalgazı keseceği ihtimalini önceden tahmin etmiş, yeni tedarikçi olarak, Ortadoğu’da stratejik bir konumda olan enerji devi Katar’ı belirlemiş, iyi ilişkiler kurmak için turnuvayı verdirmiş, Ortadoğu’daki stratejik konumunun önemi gereği; olası Çin, Rusya ve Hindistan gibi küresel güç olmaya aday ülkelerin herhangi bir hareketliliğine karşı batı bloğunda yer almasının sağlanması istenmiş gibi bir algı oluşmuyor değil.

Katar, turnuvayı düzenlemeye hak kazanmasının üzerinden geçen 12 yılda hazırlık için 340 milyar dolar harcadığını açıkladı. Onlarca ülkenin millî gelirinden daha fazla olan bu korkunç paranın harcanmasının altında Rusya’dan boşalan Avrupa pazarına girmek, olası bir dünya savaşında; gerek stratejik konum gerekse çok büyük enerji kaynaklarına sahip olması sonucu hedef olacağı korkusuyla, kazanacağını düşündüğü blokta yer alarak siyasî yalnızlıktan kurtulmayı istemek gibi birçok sebep olabilir.

Rusya’nın son dünya kupasında kazancının 15-20 milyar dolar bandında olduğu göz önüne alındığında Katar’ın harcadığını açıkladığı para ile kazanacağı para arasındaki uçurum bu işe sadece para için girmediğini gösteriyor. Çok büyük kitleleri kanalize etmesi, siyasî ve ekonomik anlamda korkunç bir güce sahip olması, arka planında akla gelebilecek her türlü büyük iş anlaşmaları yapılmasına imkân sağlaması, karayı ak, akı kara yapabilecek bir enginliğe sahip olması, kısacası küresel bir potansiyele sahip olması bakımından güce ulaşmak isteyen herkes tarafından kullanılabilecek en önemli argümanlardan biri olan futbol üzerinden verilen mesajlar, okuyabilenler için oldukça manidardır.

Yine başka bir perspektiften baktığımızda, Katar’ın tesisler ve turnuva hazırlıkları için harcadığını açıkladığı bu paranın ne kadarı ülke dışına çıktı? Hangi tesisler yapıldı? Hangi ülke iş insanlarına verildi? En önemlisi bu iş insanları içerisinde FİFA yöneticileri veya onları tahakkümü altına alabilecek ve turnuvayı Katar’a verdirecek güce sahip iş insanları var mı? Hiçbir ön hazırlığı olmayan ama oldukça zengin olan Katar’a turnuvayı verdirerek oradaki pastadan payına düşeni almak isteyen hatırı sayılır şirketler ve para baronları bu işin neresinde? Katar ile dostluğu kadim olan ülkemiz bu pastadan pay almış mıdır? Bu soruların cevabı zamanla ortaya çıkacaktır.

Ne acıdır ki; bu kadar büyük akıl ve denge oyunlarında en önemli aktörlerden olmayı, uluslar organizasyonlarda yer almayı, spor üzerinden dünyaya siyasî mesajlar vermeyi, futbolda dönen milyar dolarlardan payımıza düşeni almayı, dünyaya futbolcu ihraç etmeyi, liglerimizin kalitesi ile yayın gelirlerimizi artırmayı, yaptığımız tesislerde uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapmayı, spor endüstrimiz içerisinde yüz binlerce insanı istihdam ederek ülke ekonomisine katkı sağlamayı, dünyanın her yerinde spor kompleksleri yapacak donanıma sahip olmayı, ülkede sporu bir yaşam biçimi haline getirmeyi vs. bırak; 85 milyon nüfus içerisinden sahaya bir takım çıkaramıyoruz.

Biz hâlâ, batmaktan devletin kurtardığı büyüklerin peşinden koşuyor, ligimizi İstanbul ve Anadolu takımları olarak ayrıştırıyor, tribünleri dolduramıyor, yabancı kontenjanını tartışıyor, sadece profesyonel (adı sadece) ligi takip ediyor, Türkiye’de maçları yabancı hakemler mi yönetse daha iyi olur tartışmaları ile boğuşuyor, büyük kareyi göremiyoruz. Sanırım bizde özerklik, oldukça farklı anlaşılıyor şahıslar veya büyük şirketlerin ötesine geçemiyor. Siyasetüstü bir yapıya sahip olan sporda, milli politikalar belirlenirken topluma spor kültürünü kazandırma odaklı çalışmalar yapmalıyız, dışarıda ise sadece futbolu değil tüm branşları, devletin ve milletin âli menfaatleri doğrultusunda kullanabilme kabiliyetini geliştirmeliyiz.

Sadece turnuvaya ev sahipliği yapmak değil, sahaya çıkacak takımlar arasında olmak da ülkelerin ve halklarının prestiji açısından oldukça önemli bir durum. Toplum olarak hakkımız olduğunu düşündüğümüz moral ve motivasyona her zamankinden daha fazla ihtiyacımızın olduğu bir dönemde, başarıları ile göğsümüzü kabartmasını beklediğimiz milli takımımızın, milli ruh ve şuurdan uzak, mücadele etmeyen, yenilgilerinden ders çıkarmayan bir çizgi çizmesi hepimizi çok üzüyor. Ne yazık ki bu mantıkla devam ettiğimiz müddetçe de üzmeye devam edecek gibi gözüküyor.

Bir sonraki yazımızda görüşmek ümidiyle hoş çakalın.

Büyük Sivas Haber

Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler

Şenay Şimşek Haber Editörü

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.
Gökhan GÜLER 16.12.2022 14:53

👏👏👏

Yanıtla
Sözer ÇOBAN 12.12.2022 19:19

Teşekkür ederim değerli hocalarım

Yanıtla
Halil Uğur Taşdemir 11.12.2022 07:57

Güzel tespitlerde bulunmuşsunuz. Elinize sağlık

Yanıtla
Emre ERDİŞ 11.12.2022 00:14

Yazı çok isabetli bir zamanda çok önemli bir noktaya dokunuyor. Bizim ülkemizde tekelleşen ve spor haricinde heralana el atan şirket- takımlarının tahakkümünü bitirmek lazım önce. Yabancı istilasından kurtarıp halkın çocuklarına kucak açan bir futbolumuz ve takımlarımız olmalı.

Yanıtla
Mustafa Tanyıldız 10.12.2022 16:41

Halkın iç sesi olmuşsunuz hocam yazınızın altına imzamı atıyorum.

Yanıtla
Özgür kızılkaya 09.12.2022 21:35

Hocam tespitler güzel ama bizde bahsi geçen vizyon olmadığı için, daha doğrusu ilgililerin bilgisi, bilgililerin ilgisi olmaması bu sonuçları doğuruyor.

Yanıtla
Mete Han 08.12.2022 23:31

Harika bir yazı olmuş 👏👏👏

Yanıtla
Turan Soğukpınar 08.12.2022 20:03

Kesinlikle baştan sona kadar katılıyorum çok güzel yazı ve yorum olmuş tebrikler

Yanıtla
Oğuzhan Çalı 08.12.2022 19:06

Doğru tespitlerde bulunmuşsunuz Sözer hocam kaleminize sağlık

Yanıtla
Bekir DEVELİ 08.12.2022 18:03

Kaleminize, elinize sağlık Sözer hocam dediğiniz gibi umarım Ülkemiz hakettiği değeri görecektir biraz zaman alsa da inaniyoruz..

Yanıtla
Sözer ÇOBAN 08.12.2022 16:39

Teşekkür ederim hepinize eksik olmayın

Yanıtla
Mahmut Karaca 08.12.2022 15:32

ELİNİZE SAĞLIK . ÇOK İSABETLİ TESPİTLER . YAZILARINIZIN DEVAMINI HEYECANLA BEKLİYORUZ

Yanıtla
Ahat durak 08.12.2022 15:01

👏🏻👏🏻👍🏻

Yanıtla
Ahat durak 08.12.2022 14:58

Yazınızı okudum yerinde tespitleriniz var ama bu tür organizasyonların Türkiye ye verilmesi demek Türkiye ekonomisine katkı sağlamak demek ama onlar bunu istemiyor o yüzden kıl,yün,tüy (güvenlik ,tesis) sebeplerden vermiyorlar şimdilik vermeyeceklerde Türkiye bu tür organizasyonları dini,kültürel,bölgesel,jeopolitik,siyasi olarak hak eden bir ülke zamanı geçmiş olsada bir gün hak ettiği değeri alacaktır diğer yazınızı bekliyorum selamlar

Yanıtla
Fahri Kaleli 08.12.2022 14:56

Eline emeğine sağlık kardeşim çok yerinde tespitlerin olmuş 👏

Yanıtla
Fahri Kaleli 08.12.2022 14:55

Eline emeğine sağlık kardeşim çok yerinde tespitlerin olmuş. 👏

Yanıtla
yavuz muhsin gür 08.12.2022 14:52

Değerli hocam @sözerçoban kaleminize sağlık çok önemli ve güzel noktalara değinmişsiniz.Bu tür değerlendirmelerinizin devamının gelmesini ümid ederim 👍

Yanıtla
Fatma Yörük 08.12.2022 09:52

👏👍 elinize sağlık

Yanıtla
Fatma Yörük 07.12.2022 21:12

👏👍 eline sağlık

Yanıtla
Mehmet 07.12.2022 19:17

Güzel tespitler. 👍👏

Yanıtla
Nurcan Atalar 07.12.2022 19:14

Harika güzel bir anlatım.Allah Kalemine kuvvet versin.

Yanıtla
Sözer ÇOBAN 07.12.2022 19:03

Teşekkür ederim hepinize değerli hocalarım

Yanıtla
Emin ÖZYALÇIN 07.12.2022 18:10

Ülkelerin ekonomik gücünün bu tarz büyük turnuvalarda ne kadar önemli olduğunu herkes biliyor , bizim ülke olarak bu tarz beklentilere girmemiz hayal ötesi birşey olur. Çok güzel bir yazı olmuş kardeşim 👍

Yanıtla
Samet Çiçek 07.12.2022 14:42

👏👏👏👍

Yanıtla
Harun Kaya 07.12.2022 13:29

Yazınızı okudum, harika tespitler var. Şu kadarını söylemek istiyorum. Süper Lig de maç izlerken, iki ecnebi takımın maçını izliyorum hissi uyanıyor.

Yanıtla
Bu Alana Reklam Verebilirsiniz
Lütfen Arayın

0544 433 1 555