DOLAR 32,4156 % 0.19
EURO 35,7329 % 0.62
STERLIN 41,8107 % 1.05
FRANG 35,9177 % 0.16
ALTIN 2.326,05 % 0,24
BITCOIN 2.301.920 2.31

Çimento Fabrikası İle Karşıyakalıları Bir Araya Getirdik

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Çimento Fabrikası İle Karşıyakalıları Bir Araya Getirdik

Geçtiğimiz günlerde “150 milyonluk yatırım halkı zehirliyor mu?” ve “Mağdur olan Karşıyaka mı? Fabrika mı?” başlıklarıyla Sivas Karşıyaka mahallesi sakinlerinin çimento fabrikasından duyduğu rahatsızlığı gündeme taşımıştık.

Haberlerimiz sonrası, merkezimizle iletişime geçen Votorantim Sivas Çimento Fabrikası Genel Müdürü Yusuf Yenigün, yapılan haberler hakkında bir takım açıklamalarda bulunmak üzere fabrikalarına davet etti.

Büyük Sivas olarak daveti geri çevirmeyip, sorun yaşayan Karşıyaka Mahallesi sakinlerinin temsilcisi ile Votorantim Çimento Fabrikası ziyaret edildi.

Ziyarete haber merkezimizde görevli muhabirlerle birlikte, Karşıyaka’da ikamet eden Oğuz G.isimli ile Genel Müdür Yenigün’ün misafiri olduk.

MAHALLE SAKİNİ

“Arabalarımızı Sirke İle Yıkamaya Başladık”

İlk olarak yaşanan sıkıntıları Müdür Yenigün’e tek tek anlatan Karşıyaka Mahallesi sakini Oğuz G., “Bizler araçlarımızı artık sirke ile yıkamaya başladık. Bizim arabalarımızın üstü çimento oluyor. Ve bu olayı her gün yaşıyoruz. Tazyikli su bile çıkarmıyor. Hep yapışmış bir şekilde.

“Evlerimizi Satmak Zorunda Kaldık”

1 aydır evimi satılığa çıkardım. Sadece ben değil birçok komşum evini satıyor. Bunun tek sebebi ise tozdur. Biz buralara taşınmadan önce bu durum bizlere çok anlatıldı ama inanmadık. Yıl kaç oldu çözüm bulunmuştur diyerek yine de yerleştik Karşıyaka’ya. Fakat değişen bir şey olmamış, yüksek derecede rahatsızlık duyuyoruz.

“Bu Havayı Solumaktan Korkuyoruz”

Yıllardır sabah 05.00 ile 07.00 arasında toz bulutu oluyor. Bizler sabah kalktığımızda bu havayı solumaktan korkuyoruz. Açıkçası kanser olmaktan korkuyoruz. Bizim gibi birçok vatandaş çok tedirgin yaşamaya başladı.”

ÇİMENTO FABRİKASI MÜDÜRÜ

Votorantim Sivas Çimento Fabrikası Genel Müdürü Yusuf Yenigün ise mahalle sakininin söylemleri karşısında ve bizim sormuş olduğumuz sorular karşısında önemli açıklamalarda bulundu.

“Atık Sınırların Altında Çalışıyoruz”

Toz atma olayını sıfıra çekme gibi bir teknolojinin olmadığını kaydeden Yenigün, devletin koymuş olduğu sınırların altında çalıştıklarını belirterek şu ifadelere yer verdi:

“Basında bazı haberler yer alıyor. Şu kadar toz atık atıyorlarmış bu kadar atık atılıyormuş. Bu olamaz. Bizlerdeki olan zaten normal olan limit. Çorum’ da ki fabrikada da aynı olay yaşandı ve haberi yapıldı. Akşam filtreler durunca dışarıya toz atılıyor diye. Bir sanayici bunu atmaz çünkü değerli bu toz atılmaz. Dağdan patlatma yapılıyor ve hakim rüzgar yönü orası olunca toz geliyor bu tozuN maliyeti çok yüksek böyle bir şey yapılmaz. Yani halk arasında bir algı var akşam olunca kapatıyorlar sabah olunca filtreleri geri açıyorlar diye. Bu buraya has bir algı değil. Ben dağda patlatmayı yapıyorum, taş ocağından alıyorum kamyonlara veriyorum. Kamyonlara dünyanın parasını veriyorum. Enerji sarf ediyorum. Kırıcıya veriyorum orada enerji sarf ediyorum. Değirmende öğütüyorum. Değirmenden sonra çıkan tozu alıyorum yurt dışından getirdiğim Petro koku yakıtı tonu 150 dolar olan kömürü yakıyorum ve ince mamulü elde ediyorum. Ondan sonra ben filtreyi kapatayım da ben yiyemedim affedersiniz siz yiyin mi diyelim. Mümkün mü böyle bir şey. Ben elimde gelse sıfır değer yaparım. Bunu sıfıra indirecek bir teknolojide yok. Hatta devletin ve Avrupa’nın da belirlediği atık sınırının da altında çalışıyoruz.”

“Anlık Toz Atmalar Olabiliyor”

Sivas zaten kirli bir enerjiye sahip diyen Müdür Yenigün, enerji dalgalanmalarında anlık toz atmaların olabileceğini fakat bununda devlet tarafından uygun görüldüğü belirtti. Dabrikanın devlet yönetiminde filtre kullanmadığını söyleyen Müdür Yenigün, filtreleri özelleşince kendileri tarafından takıldığını kaydederek şunları kaydetti:

“Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında çok fazla enerji dalgalanıyor. Enerji dalgalandığı zaman toz tutma teknolojisi bakın 1992’den önce Karşıyaka da oturuyor olsaydınız karda yürüyor gibi olurdunuz. Niye fabrika devlet yönetimindeyken hiç filtresi yoktu.  Fabrika özelleşince ilk işimiz 1993’de filtre takmak oldu. 2 tane devasa filtre konuldu. O zamanki teknoloji gereği elektro filtre vardı. Ondan sonra torbalı filtreler çıktı. Elektronik filtrenin en büyük handikabı enerji dalgalandığı anda bu artık eksi kutuplara göre çalıştığı için o anlık bir toz tutamama olur ve atar. Anlık olur bu hadise. Biz devletin yapmadığı şeyi yaptık. “

“Online Olarak Takip Ediliyoruz”

Bacalarında online takip sistemlerinin olduklarını söyleyen Müdür Yenigün, bunu kendilerin takip etmediğini devlet tarafından takip edildiğini kaydetti.

Yenigün, “Ayrıca devletin online programlar ile takibini yaptığı bir sistem ve biz bu sisteme müdahil olamıyoruz. Programları yapan firma gelip sistemi kuruyor ve rutin kontrollerini yapıyor. Devlet tarafından kontrol edilen bir sistem var. Hatan var mı yok mu. Neticede şuna geleyim. O kadar filtre konulmasına rağmen en iyisini yapmak için biz yeni tesiste torbalı filtrelere geçtik.”

“Çimento Atmıyoruz, Algı Değişmeli”

Öncelikle halk arasında algının değişmesi gerektiğine vurgu yapan Müdür Yenigün, “Bizim bacadan attığımız çimento değil. Öncelikle algıyı bir değiştirmemiz lazım. Yani çimento suyla bulaştığı zaman zaten betonlaşır.

Sizin orada toprak yollarınız var, önce birçok tesis var. Biz merdiven altı bir tesis değiliz. Biz kurumsal bir tesisiz. Siz böyle diyerek hem Valiliği hem Çevre Müdürlüğünü suçluyorsunuz. Bizi zan altında bırakıyorsunuz. Biz istesek de bu tozu atmayız, atamayız.  Biz emisyon değerlerini sağlıyoruz. Filtrede arıza olduğu zaman tesis üretim yapmaz. Durdurmak zorunda” dedi.

“Bir Fabrikamız Bu Ay Durdurulacak”

Yeni fabrikanın eğitimleri için mevcut 2 fırından 1 tanesinin durdurulacağını söyleyen Müdür Yenigün, “2 fırınımız var bizim. Ocak ayı içerisinde 1 tanesini durduracağız. Ne için durduracağız onu da söyleyeyim. Biz yeni hattı kurduğumuz için buradaki ekibin yarısını bu tarafa çekeceğiz. Dolayısıyla o hattın eğitimlerini alacaklar. Bunun için çalışmaya başlayacağız. Nisan ayında devreye girdiğinde sıkıntısız başlasın diye. O yüzde fabrikanın biri duracak. Ama bu toz atıyordu da durduk değil yani. Bazen yanlış anlaşılıyor. Nisan ayında diğeri de durdurulacak” dedi.

“Yeni Tesisimiz Eskiye Göre Yarı Yarıya Toz Atacak”

Yapılan yeni tesisin eskiye göre daha iyi olacağını kaydeden Yenigün, “Biz toz limitini geçmiyoruz. Yeni yapılacak tesisin avantajı şu. Avrupa standartları 50 mg diyor biz 30 mg atıyoruz. Yeni yapılacak olan tesis 10-15 mg atacak. Yani şuan kinin de yüzde 50 altında. Ben limite uyuyorum ve bu limitin daha altında bir değerle gireceğim diyorum. Burada farklı bir algı çıkmasın” ifadelerini kullandı.

“Bacalara Emisyon Kaynakları Takıldı”

Emisyon kaynaklarının takıldığını belirten Müdür Yenigün, bunu suiistimal etmenin mümkün olmadığını söyleyerek şu ifadelere yer verdi:

“Biz enerji dalgalanmasından dolayı anlık bir toz atımı oluyordu. Ne zamana kadar desek Haziran ayında biz Elektrik Üretimi A.Ş.’den tesisimizi kurduk, milyonlar harcadık ve şuan sıkıntı yok. Şuan enerji dalgalanması falan yok. Bu yüzden toz atma şansımız da yok. Anlık atılan tozlar içinde devlet şöyle şöyle bir durum olursa sen bu durumdan dolayı muafsındır demiş. Bunun arkasına saklanmıyor. Bizde her şey kayıtlı. Son 4 senedir Türkiye genelinde bacalara emisyon kaynakları takıldı. Hepsi Çevre Bakanlığına online olarak bağlıdır. Yani bunu suiistimal etmek mümkün değil.”

“Enerji Olmadığında Çıkan Toz Doğruysa Bizdendir”

Yenigün, “Ben yine söylüyorum. Devletin verdiği mevzuat kapsamında ki şartları yerine getiriyorum. Bunun daha iyisi ne olabilir derseniz, mevzuat gereği yeni fabrikamız tamamen kapalı. Artık torbalı filtre kullanıyoruz. Artık elektrik kesilse de toz atmıyor. Şuan ki mevcut şikayet bizim fabrikamızla alakalı değil. Toz atıldığı söyleniyor. Bende çevre müdürlüğüne gitsem rüzgar yönüne tespit ettirsem, bende bu iddialara karşılık bir şey sunabilirim ama demek istediğim şu. Enerji olmadığında çıkan toz doğruysa bizdendir. Toz bizdendir derken de, devlet bir mevzuat koymuş, demiş ki, senin elinden olmayan sebeplerle bir şekilde bu toz çıktıysa sen bundan muafsın.”

“Filtre Kapatmanın Avantajı Yok”

Filtre kapatmanın avantaj sağlamadığını söyleyen Yenigün, “Benimde çocuklarım var, evim var burada. Benim burada 1 bacam yok ki. 50 küsur tane filtrem var benim. Her taraf filtreli tesisimizde. 23 senedir bu şirketteyim. Hiçbir çimento fabrikası filtresini akşam oldu kapatayım demez. Diyemez çünkü avantajı yok” dedi.

“Toz Ve Buharı Ayırt Etmek İçin…”

Yenigün, “Buharla tozun arasındaki farkı görsel olarak görmek için. Bacanın bittiği yerden baktığınız zaman 1-2 metre boşluk var ve ondan sonra bir duman başlıyorsa bu buhardır. Çünkü karşısını görürsünüz. Ama tozsa bu yer çekimine karşı gelemeyeceği için çıkar çıkmaz dibinden itibaren başlar. Bu tozdur, toz atıyordur.  Ama arada boşluk varsa bu buhardır.”

“50 Miligram Bu Sorunları Ortaya Çıkarmaz”

Devletin sağlamış olduğu 50 miligram değerin böyle bir sorun oluşturup oluşturmadığını sorduğumuz Müdür Yenigün, sözlerini şöyle noktaladı:

“Değerler daha önce 120 mg olurken şimdi 50’nin altına düştü.  1 metreküp havada 50 mg toz atabilirsin diyor devlet. 2009 kurulan bir başka fabrikamız var. Organize sanayi içerisinde bir fabrikamız. Yanında bir sürü fabrikalar var. Sanayinin tam ortasında. Sıkıntı olsa devlet bunu buraya koydurmaz.  50 mg ile bahsedilen konunun gerçekleşmesi imkansız.”


YORUM YAP