DOLAR 32,9949 % -0.11
EURO 35,8195 % -0.26
STERLIN 42,5549 % -0.22
FRANG 37,3499 % -0.36
ALTIN 2.529,05 % 0,85
BITCOIN 67.844,00 2.517

Köşe Yazarımız Tacettin Kepenek’in “Deli Petro” Başlıklı Yazısı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Köşe Yazarımız Tacettin Kepenek’in “Deli Petro” Başlıklı Yazısı

Rusya’nın ilk Çar’ı Korkunç İvan ile Rusya’yı bir imparatorluk haline getiren Deli Petro’nun ruhu, sanki Vladimir Putin’in bedeninde yeniden hayat buldu… İçine deli Petro kaçmış Putin, kendine göre gerekçeler öne sürerek, hiç kimsenin ihtimal vermediği bir şekilde, Ukrayna’ya saldırdı ve işgal süreci devam ediyor.

Köşe Yazarımız Tacettin Kepenek’in “Deli Petro” Başlıklı Yazısı

Putin, Ukrayna saldırısından önce yaptığı açıklamada, saldırıya gerekçe olarak ülkesinin savunma güvenliğini gösteriyordu. Zamanında NATO’nun, Avrupa’nın doğusuna doğru genişlememe sözü verdiğini ama sözünü tutmadığını söylüyordu. Gerçekten de NATO hangi gerekçe ile Rusya’ya doğru genişledi bunu da anlamak lazım. Bunun cevabı da önemli… Putin muhtemelen, bu konularda haklı olabilir…

Türkiye de, NATO üyesi bir ülke ve aynı zamanda NATO’nun ne kadar tutarsız ve güvenilmez bir teşkilat olduğunu da, yaşayarak öğrenmiş olan bir ülke. Askerimizin başına çuval geçiren, parasını verdiğimiz halde F-35’leri vermeyen, Yunanistan Dedeağaç’a askeri yığınak yapan, PKK’yı kuzey Irak’ta silahlandıran, bizim çocuklarla askeri darbeler yaptıran, sözde müttefikimiz ABD ve NATO değil mi? Bunların nesine güveneceğiz? Biz güvenmiyoruz ki, Putin güvensin…

NATO (ABD) sütten çıkmış ak kaşık değil, batının klasik riyakârlar topluluğu… Bu güne kadar içinde olmamızın bir faydasını görmedik ama içinde görünüyor gibi olmanın belki bundan sonra bir faydası olur…

Ancak NATO’nun güvenilmezliği veya Putin’in NATO ile ilgili konularda haklı olması, Putin’in Ukrayna’yı işgal etmesini ve masumların kanına girmesini haklı gösteremez. Deli Petro’nun torunu Putin Efendi, Kırım’a sessizce çöken sen değil misin? Senin ABD den ne farkın var, sen de emperyalist bir çökücüsün… ABD ile birlikte, koca Afganistan’ı, Suriye’yi mahvettiniz… Adınız imparatorluk olmasa da, dünyanın haracını birlikte yiyen emperyalist çökücülersiniz. Takipçiniz Çin ise şu anda seyirci koltuğunda oturuyor. Belki de birbirinizi yiyin diye sırada bekliyor…

Putin’in, bu işgal sürecinde nükleer silah gücünü gündeme getirmesi, bütün Avrupa’yı ve hatta Dünya’yı resmen titretti. Adamın içine korkunç İvan’ın ruhu girmiş gibi adeta “yaklaşanı yakarım” diyor. “Isıracak köpek havlamaz” derler ya, onun için Putin’in hırlaması belki de iyiye işaret…

Ancak asıl korkulan olur da, Rusya nükleer silah kullanırsa kaçınılmaz olarak 3. Dünya savaşı çıkar… Ve sonunun ne olacağını kimse bilemez. Olmaz dediğimiz her şey, gerçeğe dönüşebilir. Ancak bir atasözümüz daha var, “it, iti ısırmaz” derler… ABD ve Rusya’nın, o kadar çok müşterek mücadele ve menfaat alanı var ki, birbirlerine karşı böyle bir işe girişemezler diye, düşünüyorum…

Ukrayna’nın işgaline gelirsek, Rusya ve AB destekli Ukrayna, Ukrayna içinde şehir savaşlarına başlayacaklar gibi görünüyor. Ve hatta çok uzun sürecek bir savaş. Rusya ve Ukrayna’nın nefesleri kesilene kadar sürecek bir savaş…

Avrupa Birliği, Ukrayna da işgal başlamadan önce, unumu eledim, eleğimi astım havasındaydı. İşgal başladıktan sonra ise fena korktu. Kesenin ağzını açtılar ve daha da açacaklar. Ne de olsa para, öldükten sonra bir işe yaramıyor…

Bu savaş, Avrupa’yı gerçek bir birlik haline de getirebilir, gaflet uykusundan da uyandırabilir. Kanaatimce, öncelikle Ukrayna’yı özel bir kararla ve makul bir sürede AB’ye alırlar. Avrupa, hem NATO olarak Ukrayna’ya müdahale edemiyor, hem de çoğu zaman ABD ile çıkar çatışması yaşıyor. Bu nedenle ABD den bağımsız, bir Avrupa Ordusu oluşturabilirler ve belki de oluşturmak zorundalar. Böyle bir ordu kurma düşüncesi eğer hayata geçecek olursa, savaşçı bir gücüde içlerine almaları gerekir. Bu yüzden Türkiye’yi hem Avrupa Birliğine ve hem de kurulacak yeni Avrupa Ordusuna alabilirler. Aslında buna elleri mecbur…

Korkunç İvan’ın, Deli Petro’nun ruhu hortlayınca, ne salgının, ne demokrasinin, ne de insan haklarının bir önemi kalıyor. Umarım bu arada, Hitlerin ruhu da hortlamaz…

Geçtiğimiz yıl bir arkadaşım Kiev’e gitmişti. Çok güzel, çok kaliteli bir şehir olduğunu anlatmış, çektikleri görüntüleri birlikte izlemiştik. Şimdi ise bu güzelim ülke, bu güzelim şehir ve her zaman olduğu gibi masum insanlar, emperyalistlerin hezeyanına kurban oluyor…

Elbette sadece Ukrayna da değil, Filistin de, Suriye de, Afganistan da, Irak ta, Uygur da, Myanmar da…

Kimisi Allah ve din adına, kimisi para ve zenginlik adına… Bu iki mesele dizginlenmedikçe ve bu emperyalizm düşüncesi yok edilmedikçe, masum insanlar daima kurban olacaklar. Dini, dili, rengi ne olursa olsun, masum insanlar..

Büyük Sivas Haber

YORUM YAP