DOLAR 32,4071 % 0.22
EURO 35,1035 % -0.05
STERLIN 41,0772 % 0.41
FRANG 35,9436 % 0.24
ALTIN 2.326,45 % 0,26
BITCOIN 2.297.196 -0.385

Köşe Yazarımız Orhan Arslan’ın “Sağlıksız Topluma Katkımız Nedir?” Başlıklı Yazısı

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Köşe Yazarımız Orhan Arslan’ın “Sağlıksız Topluma Katkımız Nedir?” Başlıklı Yazısı

Gün geçmiyor tüm haber kanallarında herhangi bir ürünle ilgili sağlıksız olduğuna dair haberler geçiliyor. Yahut piyasada olan ilacından tutun aklınıza ne gelirse hepsinin sahtesi, fasonu olduğu ve insanların korunması gerektiğine dair uyarılar geliyor.

Köşe Yazarımız Orhan Arslan’ın “Sağlıksız Topluma Katkımız Nedir?” Başlıklı Yazısı

Bütün bu olumsuzlukları yapanlar Ülkemizin insanları, bu toprakta yaşamış, bu coğrafyanın havasını solumuş, Bu Ülkenin eğitiminden geçmiş insanlar. Tek cümle ile yazıklar olsun…

Bu sağlıksızlık sadece maddi alanda mıdır? Hayır, zaten Manevi alandaki sıkıntılarımızı da sürekli yazılarımızda belirtiyoruz…

Son günlerde FRANSA’da sahte peynir, zehirli çikolata paniği yaşanıyor… Hey ALLAHIM sen nelere kadirsin…

Şimdi aynı sağlıksız davranışlar, hal fiyatlarına yansıdı. Elde mal var. Fakat fahiş fiyatla para kazanmak isteyen bir insan gurubu var. İşin acı tarafı bizlerin kuzu gibi, o insanların gelişmesine katkı sunmak.

Bu fahiş fiyatla satılan malları almak için, izdiham yapmamız. İşte, sağlıklı nesillerin yetişmesine engel olan başka bir durum. Gücü yetmeyen insanlar bu malları alamayacaklar.

Aslında bizler, bir hafta bu malları almasak her şey yerli yerine oturacak. Mallar çürüyecek, stok yapanlar, fahiş fiyatla satmak isteyenler de hizaya gelecekler… Nerde… Biz o, fahiş fiyatla satılan malları almak için, koşarak gidiyoruz…

Yanlış ürettiği veya zararlı maddeleri fazlaca katarak ürettiği bir üründen, yahut stok yaparak fiyat yükselttiği maldan, havadan para kazanmakla zengin olacağını ve mutlu olacağını mı zannediyor?

Kazandığı o paralarla yetiştirdiği çocuklarının kendisine faydalı olacağını mı zannediyor? Bir gün birilerinin yapmış olduğu o, sahtekarlıkların hesabını sormayacağını mı zannediyor? Heyhat! Aldanıyor. Gönlünde olması gereken, belki de kıyısında, köşesinde olan ALLAH inancı da mı kayboldu?

Amma, unutmasın hiç kimse bu hesabı sormaz zannediyorsa, işte unuttuğu O, ALLAH bir gün soracak, daha Dünyada yaşarken belki de başını beladan kurtaramayacaktır. O eğer unuttu ise biz hatırlatalım her şeyi gören, her şeyi bilen ve hesap gününün sahibine bir gün hesap verecektir. İşte, o zaman sadece kendi , kendini kandırdığını anlayacak ancak, iş işten geçmiş olacaktır.

Benim asıl anlayamadığım bu kadar çeşitli ürünün sahtesini, sağlıklı olmayanını veya fasonunu yapan insanlar hiç düşünmezler mi? Kendileri gibi bu işi çeşitli alanlarda yapan insanların olacağını.

Farkında olmadan o sahtesi ve sağlıksızı yapılan ürünleri tüketeceklerini, hem de kendinin ve ailesinin o tehlikeli maddelerden zarar göreceklerini, bilmezler mi?

Gözü ve canı kadar sevdiği çocuklarının günden güne sağlıklı olmayan ürünler yüzünden hastalıklara doğru gittiğini veya sahtesi yapılan ilaçlarla tedavi olmak yerine daha da hastalığının ilerleyeceğini, bütün bunları yapanların kendisi gibi yanlış işler yapan şahıslar olabileceğini düşünmezler mi?

Elbette düşünürler, onlar kendilerinin sağlıklı beslendiğini zannederler veya fason hiçbir şeyi kullanmadığından emindirler. Kendisine bile güvenmeyen insan nasıl olur da çevresine güvenir?

O da ayrı bir sorun herhalde. İşin ilginç yanı hadi bunu bilmeyen cahil insanlar yapıyor diyelim. O insanları yönlendiren veya o insanlar gibi aynı işleri yapan diplomalı cahil ve sahtekar insanlara ne demelidir.

İşte bütün mesele eğitimdir, ancak Allah korkusunun, sorumluluk duygusunun verildiği, çevreye ve insana verilen zararın kendisine verilmiş zarar gibi algılandığı bir temel inancın verildiği eğitimdir.

Yoksa o kadar sahtekarlığı, yapan insanlar da bazı eğitimlerden geçmişlerdir. İlahi ikaz burada geçerlidir. Kendin için istemediğin bir şeyi Müslüman kardeşin için de isteme… Müslüman elinden, dilinden, belinden insanların emin olduğu kişidir…

Bizleri aldatan, bizden değildir. İnsanlara bilerek zarar vermek ve onları kandırmak, aldatmak büyük günahtır. Bu düşüncelerin ışığında hala yanlış işler yapan insanlar doğal olarak sonuçlarına katlanmaları gerekir.

İşte, bu ilahi mesajları stokçuluk yapan efendiler görmezler mi? Yanlışlıkla CUMA namazına gelmişler ise, Hoca efendinin hutbesindeki bu uyarılardan nasiplerini almazlar mı?

Hastasına bilerek yardım etmeyen sağlıkçı, tüketicisini zehirleyen üretici, fahiş fiyatla mal satan tüccar, müşterisini aldatmaya çalışan satıcı, bilerek hatalı malı satan tezgahtar, atasına ve büyüğüne saygısı kalmamış genç nesil, küçüğünü ve kendi ailesinin dışındaki insanı sevmeyen olgun kişi, öğrencisini bilerek yanlışa sevk eden öğretmen, v.s.

Bütün bunlar benim toplumumun örnekleri! Halimizi düşünün işte hataların bolluğu, birbirine bağlı olarak bize bedel olarak geri dönüyor hala anlayamadınız mı? Anlayamadıysak daha da beterlerini bekleyelim o zaman…

Her alandaki bu sağlıksız oluşumlardan kimler sorumludur acaba? Bizim katkımız bu sağlıksız topluma ne kadardır? Önce onu düşünelim…

Büyük Sivas Haber


YORUM YAP