


Karar verme süreci, insan yaşamının vazgeçilmez bir parçası. Ancak fazla kararsızlık bazı psikolojik sorunların habercisi olabilir.
Kararsızlık Hastalık Belirtisi mi?
Psikolojik Danışman Ekrem Çağrı Öztürk, sık yaşanan kararsızlık durumları ve bu durumun altında yatan nedenlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Kararsızlığın çoğu zaman bir kişilik özelliği olarak değerlendirildiğine dikkat çeken Öztürk, bu durumun karakter değil, öğrenilmiş bir davranış biçimi olduğunun altını çizdi. “İnatçı, öfkeli, duygusal ya da kararsız olmak doğuştan gelen genetik özellikler değildir. Bunlar çevremizden öğrendiğimiz ya da çevremize karşı geliştirdiğimiz tutumlardır” diyen Öztürk, insanların bu davranışlara “karakterim” diyerek değişim ihtimalini kendilerinden uzaklaştırdığını vurguladı.
“Kararsızlık Doğaldır, Ama Yoğunlaştığında Alarm Verir”
Kararsızlığın belli ölçüde hayatın doğal bir parçası olduğunu belirten Öztürk, “Kararsız olmak bir konuyu detaylıca analiz etmek ve daha sağlıklı seçim yapmak için gereklidir. Ancak kişi sürekli ve yoğun kararsızlık yaşıyorsa bu bir içsel çatışmaya, kaygıya ya da kontrol ihtiyacına işaret edebilir” dedi.
Kişinin sürekli olarak en doğru, en başarılı seçimi yapmak istemesi durumunda, “ya hata yaparsam” kaygısıyla hareket edemeyecek duruma geldiğini ifade eden Öztürk, bu noktada kararsızlığın bir koruma kalkanı gibi işlediğini ve bireyin hayat akışını engelleyebileceğini söyledi.
“Yanlış Yapma Hakkınızı Elinizden Almayın”
Toplumda sıkça duyulan “başarılı olursam sevilirim” veya “güçsüzlük acizliktir” gibi söylemlerin bireyleri sürekli mükemmeli aramaya ittiğini belirten Öztürk, “Bu tür inançlar kişinin yanlış yapma, risk alma ve deneyim kazanma hakkını elinden alır. Oysa başarısızlık, belirsizlik ve sorunlar hayatın doğal parçalarıdır” dedi.
Aile yapısının da bu duruma zemin hazırlayabileceğini belirten Öztürk, “Çocukken sürekli yüksek beklentilerle karşı karşıya kalan bireyler, büyüdüklerinde kaygılı, yorgun ve isteksiz olabilirler. Hayatı anlamlı kılan şey zıtlıklardır. Güçsüzlük olmadan güç, belirsizlik olmadan netlik olmaz” ifadelerini kullandı.
“Değişim Mümkün”
Kararsızlıkla başa çıkmak için bireylerin öncelikle kendilerine yanlış yapma hakkı tanımaları gerektiğini söyleyen Öztürk, bu sürecin sağlıklı bir psikolojik gelişim için kaçınılmaz olduğunu belirtti. Öztürk, “Hayatta her zaman net olmak zorunda değiliz. Kendimize alan tanımalı, belirsizliğe karşı esnek olmalı ve yaşadığımız duygularla yüzleşebilmeliyiz” diyerek sözlerini tamamladı.
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler