

Psikolojik Danışman Ekrem Çağrı Öztürk, bireylerin geçmişe ve geleceğe fazlaca odaklanmasının ruhsal ve bedensel sağlığı olumsuz etkileyebileceğini vurguladı.
Geçmişe takılı kalmayın! Gelecek endişesiyle yaşamı kaçırmayın!
Anda kalmanın önemine dikkat çeken Öztürk, bu dengesizliğin yaşamdan keyif alamamaya, odaklanma sorunlarına ve duygusal patlamalara yol açabileceğini söyledi.
Geçmişi sürekli düşünmenin, kişinin zihninde tamamlanmamış meselelerin varlığına işaret ettiğini belirten Öztürk, bu durumun bireylerin içsel dünyasında çözülmemiş duyguların işareti olduğunu ifade etti. “Bir arkadaş, yönetici ya da partnerle yaşanan olumsuz bir diyalog, anlık olarak cevap verememek; sonrasında bu durumu tekrar tekrar zihinde yaşamak, meseleyi bitirme çabasıyla ilgilidir” diyen Öztürk, asıl yapılması gerekenin meseleyi anlamaya çalışmak olduğunu vurguladı.
Geleceğe yönelik yoğun düşüncelerin de aynı şekilde yorucu olabileceğini belirten Öztürk, özellikle “her şeyin mükemmel gitmesi” için yapılan planlamaların arkasında eleştirilme korkusu veya onaylanma ihtiyacı gibi psikolojik motivasyonların yatabileceğine dikkat çekti.
“Geçmiş deneyimdir, gelecek hayatta kalma stratejisidir. Sonsuz bir ‘şimdi’ vardır” diyen Ekrem Çağrı Öztürk, şöyle devam etti:
“Hayaller, yaşamı sürdürme isteğimizin göstergesidir. Planlar sağlıklıdır ama mesele geçmişte ya da gelecekte takılı kalmamaktır. Takılı kalırsak, duygusal, zihinsel ya da bedensel zorlanmalar kendini gösterecektir. Anda kalmayı bir niyet olarak seçmek, ruhsal iyilik halimizi korumanın anahtarıdır.”
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler