DOLAR 32,4134 % 0.17
EURO 35,0097 % -0.26
STERLIN 41,1891 % 0.4
FRANG 35,9350 % 0.18
ALTIN 2.324,34 % 0,17
BITCOIN 2.295.388 1.624

Çok Tanıdık – Çok Acı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Çok Tanıdık – Çok Acı

Çocukluğun sayısız olaylarından birkaçı; Küçücük bir çocuktun.  Annen – baban senin için çok önemliydiler. Onları çok seviyor ve güveniyordun. Ne yaparlarsa ve ne söylerse doğru buluyordun. Bununla beraber bazen keyifle eğlendiğin bir şey yaptığında ya da korktuğun bir durum olduğunda nasıl oluyorduysa ve anlam veremediğin bir biçimde azarlanıyor bazen de dayak yiyordun. Ya da haline kahkahalarla gülünüyordu…

Sema Biçer’den “Çok Tanıdık – Çok Acı” Başlıklı Köşe Yazısı

Örneğin bir gün avlunuzdaki küçük su birikintisinde hoplaya zıplaya oynuyordun. Arada düşüp kalkıyordun. Ellerin ayakların giysilerin ıslanmıştı çamurlanmıştı ama eğlencenin de dibine vurmuştun. Annenin sana doğru yaklaştığını gördün ve anneee bak hopluyorum diyerek eğlenceni paylaşmak istedin. Ama annen bir hışımla geldi, sana bağırarak kollarından tutup sürükleyerek evinizin kapısına götürdü. Çekiştirerek tüm giysilerini çıkardı. Söylenerek arada çimdikleyerek banyoya götürdü.

Acelece ve sert dokunuşlarla banyo yaptırdı ve sinirli bir tavırla temiz giysilerini giydirdi.  Artık giysilerin temizdi… Ama senin ruhun… Örneğin bir gün en güzel ve yeni giysilerinleydin. Yağan yağmuru fark edince dışarıya fırladın. Oradan oraya koşturuyor bir yandan da kollarını ve ağzını açıp gözlerini kapatarak yağmuru yakalıyordun. Çok eğleniyordun.

Bir ara annenin yüksek bir ses tonu ile bağırarak seni yanına çağırdığını fark ettin.

Ve o anda annneeee bak ağzımla yağmuru yakalıyorum diyerek eğlenceni ve başarını paylaşmak istedin.

Ama annen bir hışımla geldi, sana bağırarak kollarından tutup sürükleyerek evinizin kapısına götürdü.

Çekiştirerek tüm giysilerini çıkardı. Söylenerek arada çimdikleyerek banyoya götürdü.

Acelece ve sert dokunuşlarla banyo yaptırdı ve sinirli bir tavırla temiz giysilerini giydirdi.  Artık yağmurda ıslanmıyordun… Ama senin ruhun…

Örneğin bir yaz ailece tatile gidiyordunuz. Annen baban çok mutluydular.

Sürekli denizden, yüzmekten eğlenmekten ve dinlenmekten söz ediyorlardı.

Çok merak etmiş ve heveslenmiştin.

Senin de denize gireceğini, çok seveceğini ve çok eğleneceğini söylüyorlardı.

Heyecanlıydın.

Mayonu en sevdiğin renkte almıştınız. Kumdan kale yapmak için kova kürek ve denizde yüzdürmek için oyuncak bir ördeğin vardı.

Uzun bir yolculuktan sonra mayolarınızı giydiniz ve babanın elinden tutarak sahile kadar yürüdünüz.

Kumsala geldiğinizde baban seni kucağına aldı ve işaret parmağını uzatarak bak işte burası deniz dedi.

Deniz kenarına kadar babanın kucağında geldiniz.

Baban çok mutlu görünüyordu. Sonra seni yere bıraktı ve hadi giriyoruz dedi.

Ayakların ıslak ve soğuk kumlara değdiğinde ürperdin.

Dalgaların kumları denize doğru çekmesi ve kumların ayağının altından kaymasıyla korktun.

Baban seni bırakarak çoktan denize girmişti bile sen tek başına kaldın.

Ne denize doğru ilerleyebiliyordun ne geri gidebiliyordun.

Kumlar ayağının altından kaymaya dalgalar vücuduna su sıçratmaya devam ediyordu. Baba geel diyordun ama baban gelmiyor seni çağırıyordu.

Ağlamaya başladın. Baban yine hadi gel bak deniz çok güzel demeye devam ediyordu.

Sen hareket edemiyordun. Çok kokmuştun.

Babanın seni çağırmaları devam edip sen denize giremedikçe ses tonu sertleşti, sonra bir hışımla denizden çıktı, seni kollarından tuttu ve denize fırlattı. Suların içine gömüldün.

Ağzından burnundan tuzlu sular girdi. Nefes alamadın.

Çığlıklar ve çırpınmalar içinde babanın kollarında suyun yüzeyine çıktın.

Babanı fark ettiğinde kahkahalarla gülüyordu.

Kendin girmezsen ben seni sokarım denize dediğini duyuyordun.

Aynı olay üç beş kez tekrarladı. Ağlamaların bağırmaların sahili inletiyordu.

Baban hooop diyor seni denize atıyor bir süre sonra çıkarıyordu ve gülmeye devam ediyordu.

Boğulup ölmemiştin… Ama senin ruhun… Sevgili anneler babalar; Çocuklarınızı büyütürken lütfen ruhlarını öldürmeyin. Toplum yaşayan, ruhu ölülerle doluyor.

Sonra bu insanlar ya ruhlarını yeniden diriltmek için çok uğraşıyorlar ya ruhları ölü yaşıyorlar ya da hem kendilerine hem de etrafındakilere çok zarar veriyorlar.  Yapmayın…

Büyük Sivas Haber


YORUM YAP