DOLAR 32,9949 % -0.11
EURO 35,8195 % -0.26
STERLIN 42,5549 % -0.22
FRANG 37,3499 % -0.36
ALTIN 2.529,05 % 0,85
BITCOIN 67.829,83 1.288

“Sokağa Çıkma Yasağı Yamyamları”

Yayınlanma Tarihi : Google News
“Sokağa Çıkma Yasağı Yamyamları”

Cemil Duymaz’ın “Sokağa Çıkma Yasağı Yamyamları” başlıklı köşe yazısı;

“Sokağa Çıkma Yasağı Yamyamları”

Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca’nın Kovid 19 virüsü ile ilgili süreç boyunca yaptığı her çalışma ve açıklama büyük bir dikkatle ve takdirle izleniyor. Her akşam televizyonlardan halkımızı bilgilendiriyor ve yapılan mücadeledeki kayıplarımızı, olayın boyutunu her detayıyla anlatıyor. Her toplantıda özellikle evden çıkılmaması gerektiğini söylüyor. Bir bakan olarak kendisine bağlı olan sağlık ordusu ise elinden gelen herşeyi yapıyor insanların iyileşmesi için… Onlar görevlerini yapıyor ama gel gör ki o uyarıları dinleyen, takan, sallayan yok. Daha virüs ciddi boyutlara ulaşmadan tedbirler almaya başlayan devletimiz unuttu kendi insanının “bana bir şey olmaz “ tavrını. Devlet sandı ki vatandaşı ULUL EMRE uyar da kırar bacağını oturur evine. Ama nerdeee…

65 yaş üstü kimse sokağa çıkmasın denildi ve o büyüklerimizin evlerine hangi ihtiyaçları varsa götürüldü. Polislerimiz, jandarmamız ve kamu kurumunda ki birçok insan mahalle bakkalının sipariş götüren çırağından farksızdı, hala öyle. Devlet evine gir dese dinleyen yok, devlet evinde otur dese itiraz eden çok. Devlet “yasak getirmiyorum ama kısıtlama yapacağım” dese dinleyen yok, devlet “kısıtlama yapmıyorum ama maskelerinizi takın” dese itiraz eden çok. Devlet “maskelerinizi ben dağıtacağım” dese “bak işin ticaretine girdi” diyen çok, devlet “maskeler ücretsiz dağıtılacak” dediğinde “bu işten siyasi rant elde edecek” diyen çok. Yani devlet ne yapsa, “yapın” diyenlerin hemen akabinde yapılana itiraz etmesi gibi ortada saçma, salak ve anlamsız bir durum var.

30 Büyükşehir ve Zonguldak’a giriş çıkışlara kısıtlama getirildi ve sonrasında 48 saat sürecek sokağa çıkma yasağı uygulanması kararı alındı. 2 gün yahu sadece 2 gün. Karar televizyonlarda alt yazı olarak geçmeye başlayınca sanki sokağa çıkma yasağı bütün ülkeye getirilmiş gibi kendini alışveriş için sokağa atanlar oldu. Yahu orada yazıyor ki karar 30 büyükşehir ve Zonguldak için geçerli. Okuma özrü, anlama özrüyle birleşince anason beyinliler çıkıyor ortaya. Bir bak senin şehrin büyükşehir kapsamında mı, bir bak seni bağlayan bir şey var mı, bir bak kafatasının içinde olması gereken beynin hala orada mı?

30 büyükşehri ve Zonguldak’ı içeren 48 saatlik sokağa çıkma yasağının duyurulmasında usul yanlışlığı vardı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu televizyona çıkmalı ve tüm halka süreci anlatmalı ve sokağa çıkma yasağını kendi duyurmalıydı. İhtiyaç sahiplerinin mağdur edilmeyeceğinden tutunda, sonrasında yaşanabilecek ihtimallere kadar her şeyi anlatmalıydı, anlatmalıydı ki televizyonlarda alt yazılar geçtikten sonra kanal, kanal canlı yayına bağlanıp aynı şeyleri tekrar etmek zorunda kalmazdı. Zaten ateş görünce su yerine benzinle ateşe koşan bir toplumumuz var en azından bu heyecan arayan kitle gaza gelip sokaklara atmazdı kendini. 48 saat evde kalmanın ömürlük hapis olduğunu düşünenlerin sıra kavgalarını görünce bu düşkünlüklerine acıdım. Sanki bu vatan kurtarılırken cephelerde askere havyar dağıtılıyordu. Bir kuru ekmeği nimet sayıp, şükreden ama vatanı için canını hiçe sayanların torunları mıydı bu sıra kavgası yapan merhametsizler. “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” diyen Peygamber-i Zişan Efendimizin ümmeti mi bu bencilliğini tescillemiş kitle. Fırsatını bulup 1 liralık ekmeği 5 liraya satan vicdan tecavüzcülerine devlet gereğini yapsın lütfen. Merhametini banknotla değiştirmiş herkesi Profesör Doktor Ali Demirsoy’un (Yazının sonunda bu ismin kim olduğunu göreceksiniz) eline bıraksınlar lütfen.Gece gündüz çalışan, ailesine vakit ayıramayan sağlık personelinin çabasından, emniyet güçlerimizin zaman bilmeyen mücadelesinden ve devleti temsil eden nice insanların üstün azminden de mi utanmıyorsunuz?

Sosyal medya da kararı eleştirenler var. İnsanlar gece sokağa mı dökülürmüş, karar gündüz ilan edilmeliymiş, bu karar bütün mücadeleyi baltalarmış. Devlet marketler ve birçok yerin kapalı olduğu saatte sokağa çıkma yasağını açıklamadığını gün içinde her yer açıkken açıklama yaptığını bir düşünün, bir tasavvur edin neler olurdu diye. O zaman baltalama olurdu ve o zaman bütün emekler heba olurdu. Ben diyorum ki sokağa çıkma yasağının ilan edildiği şehirlerde bir araştırma yapılsın. Karar verildikten sonra hangi ürünler satın alınmış bir ilan edilsin de bilelim millet ekmek almaya mı gitmiş yoksa rakı, şarap ya da bira almaya mı? Nedense ekranlarda gördüğüm o kalabalıklar bana 15 Temmuz gecesi Atm kuyruğuna girip para sevdasına düşenlerin sonrasında vatan edebiyatı parçalama riyakarlığını anımsattı.

Bu virüsle mücadelede hem Türkiye hem de diğer ülkeler çok büyük yanlışlar yapıyor. Ne o öyle aşı bulma çalışmaları, insanları kurtarma çabası… Nasıl mücadele edilmesi gerektiğini anlatan biri var ve hemen ona bağlanalım. Daha doğrusu ona bağlanmış ve yayına almış bir başka meslektaşımızın programında söylenen cümleleri buraya yazalım. Yapılan yanlış mücadelenin doğrusunu Gürkan Hacır’ın Halk Tv’de yayınlanan programına katılan Profesör Doktor Ali Demirsoy’un ağzından dinleyelim. Diyor ki bilim dünyasının bu muhteşem(!) biyoloğu “Eğer Çin’den Hipokrat yemini etmemiş, bilime tam inanmış bir adam bana telefon etseydi, deseydi ki Ali Demirsoy böyle bir virüs piyasaya çıktı ne yapalım? Ne yapardım biliyor musunuz? Orada ki 50-60 kişiyi ya bir adaya götürür tecrit ederdim ya da öldürürdüm, siz orada 50 kişiyi itlaf etmiş olsaydınız bugün insanların ölümüne engel olurdunuz, işte biz buna BİLİM diyoruz.” Bravo be hocam ayakta alkışlıyorum sizi, kurtuluş reçetesini yazdınız iki dakikada. Bravo be hocam bilimin o aydınlığıyla kurtardınız beni ve bizi karanlıktan… Dinlerken dehşete düştüm, dinlerken konuşanın insan olduğuna kendimi inandırmaya çalıştım. Bu gestapo emeklisi deney yaparken hayvanlar yerine insan mı kullandı acaba? Bu adam mı bilim insanı. Bak amatör cellat olmasın bu? Bu adamın mantığından yola çıkıyorum ama yoldan çıkarsam uyarın beni. Topluma zarar vereceğini ya da zarar verdiğini düşündüğümüz birini, birilerini bu mantıkla itlaf edebiliriz. Hatta benimle aynı düşünmüyor diye bana ve benim gibi düşünenlere zarar verdiğini öngörebilir yılanın başını küçükken ezebilirim dimi ? Tutmayın beni rica ederim ben fetvamı aldım ve üstüne yorum katıyorum gayet bilimsel olarak, vesselam.

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.