DOLAR 32,3759 % 0.15
EURO 35,3249 % 0.11
STERLIN 41,5382 % 0.71
FRANG 35,9293 % 0.18
ALTIN 2.324,45 % 0,17
BITCOIN 2.291.196 2.165

“Bütçe ve Meclis Manzarası”

Yayınlanma Tarihi : Google News
“Bütçe ve Meclis Manzarası”

Eyüp Demirer’in “Bütçe ve Meclis Manzarası” isimli köşe yazısı;

“Bütçe ve Meclis Manzarası”

Bu yazımızda sizler ile bütçe görüşmelerinde birçok dönem olduğu gibi bu dönemde de TBMM´de yaşanan gündemle hiçbir ilgisi bulunmayan ve herkesi rahatsız eden görüntülere duyduğum rahatsızlıkları ve esasen Anayasadaki düzenlemeler ışığı altında neler yapılsa daha ciddi katkı sağlar yönlü beklenti ve beyanlarımı paylaşacağım.

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyetimiz Anayasasının Mali Hükümler başlıklı 4. Kısmı 161. Maddesinde Bütçe ve Kesin Hesap şeklindeki anayasal düzenlemeleri içeren bölümünde;

–      Kamu idarelerinin ve kamu iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları yıllık bütçelerle yapılır.

–      Malî yıl başlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması, uygulanması ve kontrolü ile yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve usuller kanunla düzenlenir.

–      Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz.

–       Cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini, malî yılbaşından en az 75 gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.

–      Bütçe teklifi Bütçe Komisyonunda görüşülür. Komisyonun 55 gün içinde kabul edeceği metin Genel Kurulda görüşülür ve malî yılbaşına kadar karara bağlanır.

–      Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda kamu idare bütçeleri hakkında düşüncelerini her bütçenin görüşülmesi sırasında açıklarlar, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar.

Anayasamızda belirtildiği şekli ile bütçe görüşmeleri ve bu aşamada yapılabilecek hususlar açıkça belirtilmiştir.

Öncelikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin yürürlüğü ile farklı bir yönetim modeline geçilmiş, 16 Nisan 2017 referandumu sürecinde belirttiğim kanaatimi burada da yineleyeyim. 600 Milletvekili sayısı çok fazladır. 550 milletvekili sayısal olarak geçmişte ülkemizde birçok orantısal karışıklığı beraberinde getirmiş idi. Bu doğrultuda 400 ya da 600 gibi sayılarda bu karışıklık yaşanmayacağı aşikârdır.

Zira 2709 sayılı Anayasamızda belirtilen ½+1, 2/3, 3/5 gibi sayısal her orantıda 400 vekil sayısı da zaten yeterli olabilecek ve ülkemiz ekonomisi 200 vekilin ekonomik külfetini de ortadan kaldırarak bütçemiz de rahatlamış olacak idi.

Bütçe görüşmeleri yapılır iken Türkiye Büyük Millet Meclisimizde yaşanılan sahneleri haftalardır takip etmekteyiz. Yazı başlığımda da belirttiğim gibi bütçe görüşmeleri dışında her şey görüşülmekte, 24 Haziran 2018 genel seçimlerinden bu yana vekillerimizin içlerinde birikenlerin kürsülere yansıdığını görmekteyiz.

Gerek 24 Haziran 2018 seçimlerine giden süreçte yaşanılanlar gerekse seçim süreçlerinden sonra özellikle sonbahar süreçlerinde ülkemizde yaşanılanlar, ülkemize, milletimize yapılan her türlü saldırılar karşısında, bugünlerde devam eden zor süreçlerde birlik ve beraberlik içerisinde hangi katkıyı sağlayabiliriz yerine, ağır tartışmalara devam etmek hiçbir şekilde ülkemize katkı sağlamaz.

Mahalli İdareler seçimlerine gidilen süreçte bu tip çıkışlar kimseye prim kazandırmaz. Bu memleket hepimizin, biz ülke olarak çok ciddi badireleri şükürler olsun ki defaten atlatmayı başardık. Tüm engelleri de birlik ve beraberlik içerisinde aşacağımızdan hiçbir şüphem yoktur.

Bütçe ve Kesin Hesap görüşmeleri profesyonelce yönetilmeli, gereksiz vuku bulan tartışmalar sonlandırılmalı, bu şanlı millete yakışan bilinç ve idrak ile davranılmasını gereksiz tartışmalara sürükleyen vekillerden beklemekteyiz.

Hedef bütçe oluşumu, 2019 hedeflerinde ülkemize, milletimize hangi kazanımların sağlanacağının planlamasının yapılması olmalı, milletimize, devletimize zarar verecek açıklamalardan kaçınılmalıdır.

Bütçe tasarıları etkin şekilde değerlendirilip, öncelikle kamuda beklenen israftan uzak kalmak ve kamuda tasarruf üzerine tasarlananlar gerçekleştirilerek, bütçe üzerinde yoğunlaşılarak öncelikle profesyonel manada anayasal hükümler, görevler yerine getirilmeli, ülkemiz geçici bütçeye mahkûm edilmemelidir.

Ülkemizin şu aşamada önünde mahalli idareler seçimleri de mevcut iken ve ülkemizde yapılacak daha çok işler var iken gereksiz hiçbir tartışmayı seyretmek istemiyor, öncelikle vekillerimiz başta olmak üzere hepimiz gereken her hususta sorumluluklarımızı yerine getirmek ve var gücümüz ile çalışarak devletimizin, hükümetimizin yanında yer almak zorundayız…

 


YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.