Bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte solunum yolu enfeksiyonlarının yerini alerjik hastalıklar almaya başladı.
Bahar aylarında burun tıkanıklığı şikayetleri göz ardı edilmemeli
Özellikle alerjik rinit, bu dönemde en sık karşılaşılan şikâyetler arasında yer alıyor. Liv Hospital Ankara Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Tunca, alerjik rinitin özellikle burun tıkanıklığıyla kendini gösterdiğini, bu durumun zamanla sinüzit gibi ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtti.
Alerjik rinitin genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin birleşimiyle ortaya çıktığını dile getiren Dr. Tunca, hastalığın başlangıçta hapşırık, burun akıntısı ve kaşıntı gibi belirtilerle başladığını, ilerleyen dönemlerde ise kalıcı burun tıkanıklığı şikâyetiyle hastaların polikliniklere başvurduğunu söyledi. Tunca, “Bu durum, özellikle sinüslerde biriken akıntının boşalamaması durumunda bakteriyel enfeksiyona zemin hazırlayabilir ve sinüzit gelişebilir” dedi.
Boğaz ağrısı ve kızarıklığına dikkat
Burun tıkanıklığına bağlı olarak ağızdan nefes almanın arttığını belirten Dr. Tunca, bu durumun özellikle kuru hava ile temas edilen ortamlarda boğazda kızarıklık ve ağrıya neden olabileceğini ifade etti. Alerjik rinitte genellikle bakteriyel enfeksiyon bulgularına rastlanmadığını vurgulayan Tunca, burun içi muayenesinde çoğunlukla ödem, tıkanıklık ve temiz mukus gözlendiğini kaydetti.
Tat ve koku kaybı sinüzit belirtisi olabilir
Alerjik rinitin ilerleyip akut sinüzite dönüşmesi durumunda çeşitli semptomlar ortaya çıkabiliyor. Dr. Tunca, bu semptomları şöyle sıraladı: “Burun tıkanıklığı, koku ve tat alma duyusunda azalma, baş ve yüz bölgesinde ağrı ve basınç hissi, koyu kıvamlı burun/geniz akıntısı, öksürük ve ses değişiklikleri.”
Uzun süren ve tedaviye direnç gösteren vakalarda kronik sinüzitin gündeme gelebileceğini söyleyen Tunca, “Burun içindeki yapısal bozukluklar da sinüzitin tedavisini zorlaştırabilir. Bu gibi durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Ancak alerjik rinitin düzenli takibi ve tedavisi ile sinüzit oluşumunun önüne geçmek mümkündür” ifadelerini kullandı.
Tunca, hastaların bu tür yakınmaları uzun süre yaşamaları durumunda mutlaka bir Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi uzmanına başvurmaları gerektiğini belirterek, doğru tedavi ve bilgilendirme ile yaşam kalitesinin önemli ölçüde artırılabileceğini sözlerine ekledi.
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler