CHP Sivas Gençlik Kolları Başkanlığı'ndan Gezi Parkı ile ilgili açıklama geldi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi "Gezi Parkı Kimilerine göre bir direniş kimilerine göre ayaklanma. Nedir bu gezi? Neden oldu? Sebebi neydi? Öncelikle bu soruları cevaplamak lazım.
CHP Sivas İl Gençlik Kolları Gezi Parkı Direnişinin 7. Yıldönümünü andı
Gezi Parkı direnişinin en başına gitmekte fayda var. Hükümet ülkedeki kalkınmanın betona dayalı olduğu fikrini öyle çok benimsemişti ki önüne ne çıkarsa çıksın umursamıyordu. Rantın kucağına atılmış İstanbul da birilerini zengin etmek rant sağlamak amacıyla yine İstanbul’un tükenmekte olan ciğerlerini sökmek isteyen hükümet bu defa halk ile karşı karşıya geldi.
Gezi parkında ilk günler barışçıl sakin geçiyordu. Göstericiler birbirlerine yemekler ikram ediyor şarkılar söyleniyor sesi çıkmayan ağaçların sesi oluyordu. Elbette hükümetin söz verdiği, rant pastasını ikram ettiği kesimlerle birlikte hükumet bu durumdan rahatsızdı.
Rantın kesilmesini tahammül edemeyenler bir akşam göstericilerin kaldığı çadırları yakmaya başladı. O güne kadar dünyada büyük ses getirecek doğayı koruma eylemleri direnişe döndü. İnsanların canı ve malı hükümet için önemli değildi, önemli olan tek şey az öncede çok tekrar ettiğimiz rant sistemiydi.
İnsanların kaç çocuk doğuracağından tutun da ne içeceğine dahi karışan bir hükümet vardı ve insanlar buna tepki vermeye başladı. Hükümetin de çok iyi bildiği bir gerçek vardı. Bu gerçeği gezi parkından yıllar sonra acı bir yoldan 2016 temmuzunun 15inde öğrendik.
Bu gerçek, halkın gücünün azımsanmayacak bir güç olduğuydu. Hükümet bu gerçeği gördükten sonra itibarsızlaştırma eylemlerine başladılar. Muhafazakâr insanların geziye karşı olmaları için gezi direnişindekilere tabiri caizse “Anti-İslamcı” yakıştırması yaptılar.
Öyle ki hala açıklanamayan bir Kabataş yalanı atıldı ortaya. Camilere ayakkabı ile girildiği içki içildiği gibi yalanlar söylendi. Oysaki gezi parkında herkes vardı. Cinsel tercihlerinden tutun da aynı dinin farklı mezheplerine mensup insanlar vardı. İşçiler, beyaz yakalı denilen çalışanlar, öğrenciler vardı.
Sağcılar vardı o parkta, Taksimde, Kızılay’da… Böyle bir ortamda gezi direnişini iyi anlamak lazım gezi direnişinde bulunan çoğu insan bir kişiye karşıydı. O kişi büyük istiklal savaşları sonucunda kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm değerlerine karşı son derece saygısız ve kindar olduğu için insanlar karşıydı.
Buna rağmen iktidar bu insanları vatana ihanet etmiş gibi gösterdiler. Maksatları insanların kendisine karşı ayaklanmış olmalarını geri planda tutmak ve insanların vatansever duygularını sömürmekti.
Peki Gezi de kimler vardı? Gezi de öyle direnişçiler vardı ki hükümet bu insanlara çapulcu demişti ama onlar kendilerine gelen börekleri kendilerini güç kullanarak dağıtmak için gelen polislere ikram ettiler.
Hatta amirlerine “Onlar bizim yavrularımız izin verin bu börekten yesinler.” diyen bir hanım efendi vardı ve bu konuşmadan hemen sonra börek ikram ettiği polislerin sıktığı toma suyuna maruz kaldı. Orada öyle direnişçiler vardı ki biber gazlarından gözleri yanan hayvanların yardımına koştular.
Soruların tüm cevapları burada. Tek tek cevaplamak gerekirse eğer gezi barışçıl bir eylemdi gezinin direnişi ise bir kalıba sokulmak istemeyen insanların “artık yeter” demesiyle başladı.
Orada bulunanlar gelecek korkusu olan öğrencilerdi, sanatçılardı, kendilerine sadece ev hanımı ve anne sıfatından başka sıfatların verilmeyeceğinden korkan kadınlardı, devletinin değerlerine sahip çıkan gençlerdi.
Gezi de sadece şiddet olmadı yardımlaşma, sanat ve kültür vardı. Sokaklarının duvarlarında, kaldırımlarda devlet aleyhine sloganlar yerine nüktedan sistem eleştirileri vardı. Direnişin saflarında namaz kılan insanda vardı hiçbir dine mensup olmayanda.
Gezi bir direnişten çok bir kültürdü. Varlığının değerli olduğunu bilmek isteyen, özgür yaşamak isteyen insanların kültürü. Direniş günlerinin çok bilinen bir yazısını paylaşarak bitiriyorum. KORKMA BİZİZ, HALK!"
Büyük Sivas Haber
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler