



Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, ekonomik istikrarsızlık ve yüksek enflasyonun etkilediği borç-alacak ilişkilerine yönelik önemli bir karara imza attı.
Yargıtay'dan Emsal Karar! Alacaklı Enflasyon Kaybını da Talep Edebilecek!
Karara göre, alacaklılar yalnızca ana para ve faizi değil, enflasyon nedeniyle uğradıkları ek zararı da (munzam zarar) borçlulardan talep edebilecek.
Avukat Buket Nurşah Tekışık’ın değerlendirmelerine göre, Yargıtay’ın 2024/3534 Esas, 2025/15 Karar sayılı kararı, alacaklının uğradığı enflasyon kaybını tazmin hakkını hukuki zemine oturttu. Özellikle borcun zamanında ödenmemesi durumunda, alacaklının ekonomik planlarını yapamaması ve yatırım fırsatlarını kaçırması gibi etkilerin, ciddi mali kayıplara yol açtığı vurgulandı.
"Borcun geç ödenmesi kazanca dönüşmemeli"
Avukat Tekışık, bazı borçluların borçlarını yıllarca ödememesi ve yalnızca faiz ile mahkeme masraflarını karşılayarak süreci kapatmasının alacaklı açısından mağduriyet doğurduğunu, hatta borçlunun bu durumdan kazançlı çıkabildiğini belirtti. Türk Borçlar Kanunu'nun 122/1. maddesine göre, eğer temerrüt faizi zararları karşılamıyorsa ve borçlu kusursuzluğunu ispat edemiyorsa, ek zarardan da sorumlu tutulabileceği ifade edildi.
AİHM Kararları da Alacaklıyı Destekliyor
Tekışık, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de benzer davalarda alacaklının lehine kararlar verdiğini hatırlatarak, düşük temerrüt faizinin borçluya haksız kazanç sağladığını ve alacaklının zararı tazmin edilmesi gerektiğini belirtti.
Kararın çıkış noktası bir konut kooperatifi davası oldu
Yargıtay’ın emsal niteliğindeki kararı, bir konut kooperatifi üyesinin açtığı “aşkın zarar” davasında alındı. Davacı, kooperatiften hak ettiği konutu icra yoluyla kaybettiğini, verilen 135 bin TL’lik senedi yıllar sonra ancak 219 bin TL’ye tahsil edebildiğini ve bu tutarın günümüz konut fiyatları karşısında yetersiz kaldığını ifade etti.
İlk derece ve istinaf mahkemeleri, zararın somut biçimde ispat edilemediği gerekçesiyle davayı reddetse de Yargıtay bu kararı bozdu. Yüksek Mahkeme, enflasyon etkisinin ve konutun kaybıyla oluşan zararın değerlendirilmesi gerektiğini belirtti ve davacının “aşkın zarar” talebini haklı buldu.
Bu kararla birlikte, borç-alacak ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Yüksek enflasyon koşullarında, zamanında ödenmeyen borçlar alacaklıya maddi kayıp doğuruyorsa, bu zararlar da artık yasal olarak talep edilebilecek.
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler