Reklam
Reklam
blank

“Yalancı İmtihanlar Dünyası”

blank
Yalancı
blank

blank
Haber Merkezi

Berat Demirci’nin "Yalancı İmtihanlar Dünyası" isimli köşe yazısı;

"Yalancı İmtihanlar Dünyası"

İmtihan dünyası, evet. Herkesin istiap haddince taşıdığı yükü ve imtihanı var. “Benim derdim en büyük!” demek hem şükürsüzlük hem sabırsızlık olabilir. Bazı yükleri ise ciddiye alıp hamallığını yapmak, başkasını bilmem ama benim çok düştüğüm hatalardan biridir. İnsan, başına gelirse çile çeker ama “çilecilik” başka bir şeydir; sinsi bir şekilde ve bir hakiki inanç öğretisi kıyafetinde en zayıf yerlerimizden yakalayabilmektedir. Pek çok şeyi boyunduruk gibi öz elimizle kendi boynumuza vurduğumuz için, sorumlu olmadığımız yükleri taşımak alışkanlık haline geliyor.

Alışkanlıkları gövdemize yapıştıran kaypak vasat ve ilişkiler; “silkinip atma” gibi köklü çözümleri, canımızı tazeleyerek yola devam etmemizi engellemektedir. Bu tam anlamıyla inşasına harç taşıdığımız bir yalancı imtihan dünyasına kendimizi hapsetmektir. Fert olma ve münferit hesap verme şuurundan nasipsiz ortamlarda yaşadığımız gibi, kapitalizmin “yalnız kendini seven” bireyinin eşkâlini dürüstçe hayata ve ilişkilerine taşıyan bir muaşeret çizgisi de yoktur. Bu çifte yozlaşmışlık durumu içerisinde, bulanmadan akmaya çaba göstermek bana hakiki ve yegâne meşguliyet alanı gibi gözüküyor.

Çoğu zuhuratı gönüllüce istemedim ama imtihandan herkes gibi benim payıma da çok nimet ve çok külfet düşmüştür. Külfetin en ağırlarından biri:  Kişiliği çıkar, yalan ve hasetlik üzerine kurulu insanlarla karşılaşmak olmuştur; bu dünyada çektiğim çoğu lüzumsuz cefa bunlar eliyledir. Elbette, esas suçlusu benim; yalan yanlış bazı şeylere kıymet yükledim. Muhacereti göze alamadım, meselâ… Uzun süreli aldanışlarıma “dostluk, vefa, aile” gibi “bahaneli çilecilik” imkânı veren değer ve olgularla kendim geçit verdim. Tekmil âdemzâde ile aynı gezegende yaşadığımı, en ufak bir ayrıcalığımın olmadığını hiç unutmadım; ekser misali kendi dünyamdan verişim de bu yüzdendir.

Uzaktan vurulma korkusuyla yönetildiğimiz modern dünyada en can yakan ihanetler yakınlarımızdan gelir. Mahut korku; insanları ufukta düşman aramaya yönlendirirken, en yakınından vurulmasını meşrulaştırma aracıdır. Bu araç, irili ufaklı bütün iktidarlar tarafından insafsızca ve ustaca kullanılmaktadır. Her şeyi uzakta ve gelecekte aramaya şartlandırıldığımız ve geleneğin değerlerini kendi kendimizi aldatmaya elverişli hale çevirdiğimiz için: Bir kulda gerçekte olması gereken “imtihan dünyası bilinci” harap haldedir. Önümüze konulan ve varoluşumuzla ilgisiz sorulara cevap aramak, engelleri aşmak çabasıyla geçip gidiyor ömrümüz.

Şu mezbelelikte ölümü bile düşmanlık ve intikam aracı olarak tasarruf eden nice beşer tanıdım; slayt gibi kaydı geçtiler. İnsanların en hayırlısının göçtüğü yaştayım, hamd olsun. "Bir gençlik ölümü saklı kaldı bende" diyor ya şair, bende de kaldı, hem az buz değil. Sahte imtihanların en büyük kötülüğü; insanı Allah´ı düşünmekten, Allah için iş yapmaktan alıkoymalarıdır. Daha önce de gerçekliği sebeplere bağlayan suallerim yoktu, bugün de yok. Kollarımı çemirleyip hangi fidana su taşıyacağımı, hangi fidanlığa karık açacağımı nazarî aklımla biliyorum.

Mühlet dilerim. Ne hükmünden ötesi var ne keydinden kurtulan…

Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler

Şenay Şimşek Haber Editörü
blank

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Bu Alana Reklam Verebilirsiniz
Lütfen Arayın

0544 433 1 555