Reklam
Reklam
  • ANASAYFA
  • GENEL
  • Sivas’ımızı Yeniden “Su Kültürü” İle Buluşturmalıyız

Sivas’ımızı Yeniden “Su Kültürü” İle Buluşturmalıyız


sivas
x - Büyük Sivas

Gemi Mühendisleri Odası (GMO) Ankara Temsilciliği Danışma Kurulu Üyesi Fatih Yılmaz Sivas’ın geçmiş dönemlerde su kenti olduğunu ancak zamanla kaybolduğunu kaydederek Sivas ile alakalı bir yazı kaleme aldı.

İşte o yazı:

Bir görüşe göre Sivas şehrinin ilk kurulduğu dönemlerde, bugünkü şehrin merkezinin bulunduğu yerde büyük çınar ağaçlarının altında üç adet su gözesi (kaynağı) bulunmaktadır. Bu gözelerden bir tanesi “Allah‟aşükür”ü ikincisi “ana ve babaya saygı”yı, üçüncüsü de “küçüklere sevgi”yi temsil eder. Bu bölgede yaşayan insanlar, zamanla bu özelliklerini koruyamayıp yitirince, bu üç göze de kurur. Şehrin isminin de “üç göze” anlamına gelen “Sipas”tan kaynaklandığı ve zamanla bugün kullandığımız “Sivas”a dönüştüğü ileri sürülmektedir.

Buradan hareketle, aslında Sivas’ımızın eskiden derelerin aktığı ve suyun hayatın merkezinde yer aldığı bir “su kenti” olduğunu ancak zamanla kaybolduğunu anlıyoruz.

Sivas, topraklarının büyük bölümü Yukarı Kızılırmak ve bir bölümü de Yeşilırmak ve Fırat havzalarında yer alan bir şehir. Yüzölçümü ile Türkiye’nin toprak bakımından Konya’dan sonra ikinci büyük şehri. Merkeziyle birlikte 17 ilçesi var. Doğusunda Erzincan, batısında Yozgat, kuzeyinde Ordu, güneyinde K.Maraş, kuzeydoğusunda Giresun, güneydoğusunda Malatya, kuzeybatısında Tokat ve güneybatısında ise Kayseri bulunuyor.

Kızılırmak, Kelkit Çayı, Tozanlı Çayı, Çaltı Çayı ve Tohma Çayı gibi önemli akarsuları var. Hafik Gölü, Tödürge Gölü, Gürün Gökpınar Gölü ve Lota Gölleri il sınırları içindeki önemli gölleri de var.

Peki, Sivas olarak bu akarsuları ve gölleri ne derece etkin kullanabiliyoruz ve hayatımızın ne kadar odağındalar?

Bir akarsu veya gölün etkin kullanıldığının ve şehir hayatının bir parçası haline geldiğini, etrafında oluşan sosyal, turistik, sportif tesisler ve faaliyetler (restoranlar, tekne gezintileri vb.), ulaşım yolu olarak kullanılması, balıkçılık faaliyetleri vb. gibi çeşitli göstergelerle ölçmek mümkün.Bu göstergelerbir mastır plan ile tespit edilebilir.

En basitinden, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yayınlanan 2016 deniz ticaret istatistiklerine bakıldığında; Belediyelere kayıtlı tekne sayıları bakımından Malatya 119 adet,Kırşehir/Kaman131 adet, Yozgat 37 adet, Eşkişehir 40 adet, K.Maraş 12 adet kayıtlı tekne varken, Sivas ile ilgili olarak Suşehri’nde kayıtlı 5 adet tekneden bahsediliyor.

Tamam, belki göl ve barajlarımızın sayısı ve büyüklüğü diğer şehirlere nazaran kısıtlı olabilir belki ama mevcut olanları etkin kullanmada ve insanımızın sosyal hayatına kazandırmada ne kadar etkiniz?

Son yıllarda gerçekleşen Aksu ve devam eden Kızılırmak projeleri bu bakımdan Sivas’ımızın su kültürü ile buluşmasına önemli katkılar sağladı, sağlıyor.Bu bir gerçek.

Fakat daha bütünsel baktığımızda,Sivas’ın merkez ve ilçeleriyle birlikte sahip olduğu tüm akarsu, baraj ve göllerin detaylı envanterinin çıkarılıp sosyal, turistik, sportif, ulaşım ve balıkçılık faaliyetlerine uygunluk açısından değerlendirilmesine yönelik bir mastır plan çalışması yapılmasıhalinde buna bağlı olarak şehrin gelişimine katkı sağlayacak yeni güzel projeler de üretilebilir.

Belki bir gün yeniden “Allah‟a şükür”, “ana ve babaya saygı” ve “küçüklere sevgi” sularının, üstündeki küçük kayıklarla birlikteSivaslıların bakışları altında sevgiyle dolaştığını görebiliriz.”

Sivas Haberleri

Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler

Şenay Şimşek Haber Editörü

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Bu Alana Reklam Verebilirsiniz
Lütfen Arayın

0544 433 1 555