

x - Büyük Sivas
Değerli Büyük Sivas okurları bu yazımızda sizler için Sivas Ağzı olarak bilinen ve sadece Sivaslıların anlayabileceği kelimeleri ve anlamlarını derledik.
Sivas Ağzı! Sadece Sivaslıların Anlayacağı Kelimeler ve Anlamları
| Abrası olmak | Bir sıkıntının üstüne sıkıntı gelmek |
| Ağartı | Süt, yoğurt gibi yiyecekler |
| Ağlenmek | Araba için: durmak, eğlenmek |
| Aleşmek | Bir yerde oturmak, yerleşmek, durmak |
| Ahıldane | Herkese akıl veren, bilgiçlik satan |
| Ahraz | Dilsiz |
| Aktarmak | Sacın üzerinde yufkayı döndermek, pişirmek |
| Alayı | Hepsi, tümü |
| Al karısı | Lohusalara geldiğine inanılan efsanevi yaratık |
| Anışdırmak | Anlaşılması için dolaylı yoldan hatırlatmak |
| Arık | Zayıf |
| Arlanmak | Utanmak |
| Atlı | Edepsiz |
| Avgun | Su taksimatının yapıldığı oyuk taş |
| Avkalamak | Elleri ile sarsmak |
| Avuz | Memeli hayvanın doğum sonrası ilk sütü |
| Ayıtlamak | Ayıklamak |
| Aynı gelmek | Mektubun cevabı gelmek |
| Ayrıksı | Uyumsuz |
| Azınsımak | Az bulmak, yeterli bulmamak |
| Babalanmak | Zıkkımlanmak anlamında yemek |
| Bacılık | Ahret kardeşliği |
| Bad | İnce bulgurla yapılan etli dolma içi |
| Bağdaş kurmak | Bacaklarını dizden bükerek altına alıp oturmak |
| Batal | İri, büyük |
| Bayah, bayahtan | Az önce, demin |
| Bekitmek | Sağlamlaştırmak, tutturmak |
| Beslek | Hizmetçi, besleme |
| Bezirgân pilavı | İçine soğan, yağ, kıyma konularak yapılan bulgur pilavı |
| Bezmek | Usanmak |
| Belemek | Çocuğu kundaklamak |
| Bıldır | Geçen yıl |
| Bibi | Hala |
| Bir cimcik | Bir fiske tuz için kullanılır. Çok ufak tefek insana da denir. |
| Bir goşam | İki avuç dolusu |
| Bişgel | Çabuk pişen yiyecek veya iyi pişmiş yemek |
| Bişirim | Pişirim. Pişirmelik kadar olan, bir pişirim gibi |
| Bun | Bunalma hali, sıkıntı |
| Burunlamak | Kıymet vermemek |
| Büngüldemek | Kaynamak |
| Cambaz | Hayvan alıp satan kimse |
| Camuz | Manda |
| Can leğeni | İçinde ölü yemeği yapılan büyük leğen |
| Cazı | Suratsız, geçimsiz ve kötülük yapan kadın |
| Ceht | Bir şeyi yapmaya kararlı olma |
| Cingan | Çingene |
| Ciyiş | Yakın akraba veya komşu yaşlı kadın |
| Cıbır | Yoksul, parasız |
| Culuk | Hindi |
| Cücük | Civciv |
| Çalınmak | Bir şeyi etrafta acele ile aramak |
| Çeç | Savrulan samandan ayrılmış buğday yığını |
| Çecik | Tülbenti başın etrafına sararak bağlama tarzı |
| Çemkürmek | Azarlamak, saygısız konuşmak. Küçük köpeğin havlaması |
| Çemrenmek | Paçaları sıvamak |
| Çepük | Alkış |
| Çelpeşük | Çalpak iş, karışık, dolaşık |
| Çevrüntü | Elekte ortada toplanan ot tohumu, saman ve toprak |
| Çığırmak | Çağırmak, türkü söylemek |
| Çığrık | Çıkrık, eskiden yün eğirmek için kullanılan araç. |
| Çıngı | Kıvılcım |
| Çıtlatmak | Bir şeyi üstü kapalı anlatmaya çalışmak. |
| Çimmek | Yıkanmak |
| Çir | Ekşi kaysı kurusu |
| Çor | Hastalık, dert |
| Çöçelenmek | Konuşamamak, bir iş yapamamak |
| Çöğlenmek | Bir tarafı eğilip devrilmek |
| Çördük | Küçük yabani armut |
| Çullu | Varlıklı |
| Çulsuz | Fakir, berduş |
| Dadanmak | Alışmak |
| Dalamuk | İnce yapılı, narin |
| Darazımak | Elbisenin dikiş yerinden eskiyerek incelmesi ve açılması |
| Darıkmak | Darda kalmak |
| Dartılmak | Kibirlenmek. Dartıla dartıla iş görmek: Yavaş ve salınarak iş görmek |
| Dayak | Destek |
| Deli depek | Dengesiz insan |
| Dene | Dane, buğday |
| Depme | Yünden dokunmuş büyük un çuvalı |
| Devlik görmek | Kış hazırlığı yapmak |
| Devrisi gün | Ertesi gün |
| Dındıklamak | Fazla incelemek |
| Dilmek | İnce doğramak |
| Dinelmek | Ayakta durmak |
| Dingildemek | Oynamak |
| Dirliksiz | Geçimsiz |
| Dolak | Başa veya dize dolanan uzun yün örgüsü. |
| Donak | Giyim, kuşam, süs |
| Donanmak | Giyinmek |
| Döşürmek | Toplamak |
| Döşürüksüz | Tertipsiz, iş bilmeyen kadın |
| Dulda | Güneş ve rüzgâr etkisinden korunan yer |
| Duluk | Yanak |
| Düğülcek | Bulgurun en ince kısmı. Çorbası yapılır |
| Düremeç | Ekmek arasına peynir vb. Konularak hazırlanan yiyecek |
| Düve | Bir yaşındaki inek |
| Düven | Döğen. Biçilmiş ekinleri sürmek için kullanılan altına çakmak taşları konulmuş ve öküzler tarafından çekilen tahta. |
| Düzayak | Merdiveni olmayan, bir katlı ev. |
| Eccük | Azıcık |
| Eğin | Sırt |
| Eke toka | Bilmiş, büyümüş |
| Ekis nükte yapmak | Alaycı ve kırıcı konuşmak |
| Eksük görmek | Evin ihtiyacını veya evlenecek kızın ihtiyacını almak |
| Ekti oğlak | Anası ölen yavru başka bir hayvana alıştırılırsa bu yavruya denir. |
| Elçim | Yün tararken, bir taramalık için ele alınan yün. |
| Elleşmek | İlişmek |
| Em | Merhem, ilaç |
| Eme | Babanın kız kardeşi |
| Emiceklik vermek | Umut vermek, güvendirmek |
| Evme | Acele etmek |
| Erinmek | Üşenmek |
| Farfara | Çok konuşan, ağzı kalabalık |
| Fing atmak | Ordan oraya durmadan gitmek |
| Firik | Sapıyla yakılan Buğday başağının pişen daneleri |
| Farımak | Yaşlanmak, kocamak |
| Fetil | Taze yemek için yapılan kalın yufka ekmeği |
| Gabala | Toptan |
| Gadinge | Yenge. Amca, dayı veya yakınların eşleri |
| Gamga | Odun parçası. |
| Garametli | Talihsiz, kadersiz |
| Geçmiş | İhtiyarlamış, kocamış. Helva için: fazla kavrulmuş |
| Gelberi | Tandırdan kül çekmeye yarayan demirden alet |
| Gejgere | İki kollu küçük sedye |
| Gevşemek | Geviş getirmek |
| Gicişmek | Kaşınmak |
| Gıdik | Keçi yavrusu |
| Gılik | Ortası delik ekmek |
| Görümcağız | Küçük görümce |
| Gursaklı | Kursaklı, izzet-i nefisli, gururlu |
| Gübür | Çöp, pislik |
| Gümen | Şüphe, bilinmeyen |
| Gümenli | Hamile |
| Güvermek | Otlar için: yeşermek. Bir yere çarpma sonucu vücudun morarması |
| Güvertme | Ufak çocuklarda çıkan küçük çıban |
| Harar | Yünden dokunmuş çuval |
| Hasput | Kağnı tekeri |
| Hasuda | Aside. Un, yağ, şeker ve su ile yapılan hafif bir tatlı |
| Havflenmek | Korkmak |
| Hayvah | Eyvah |
| Hedik | Haşlanmış buğday. Diş hediği: Diş buğdayı |
| Helki | Su kovası |
| Herslenmek | Hırslanmak, kızmak |
| Hırtlak | Gırtlak |
| Hızan | Yoksul |
| Horam | Bir elin kavrayacağı ot |
| Hozan | Ekin biçildikten sonra tarlada kalan kısmı |
| Ihmak | Çökmek |
| Ismarıç | Başkası için alınacak şey, sipariş |
| İki tek | Az |
| İleğen | Leğen |
| İndiriş etmemek | Tenezzül etmemek |
| İskemi | Sandalye |
| İşkillenmek | Şüphelenmek |
| İşmar | Göz kırpma, işaret |
| İt dirseği | Arpacık |
| Ivga vermek | Kışkırtmak |
| İyeşmek | Sürtüşmek, zıt gitmek |
| Kanatlı | Evin iki yana açılan sokak kapısı |
| Kanayak | Kadın |
| Kanlı | Katil |
| Karış | Beddua |
| Karmak | Arkasından konuşmak |
| Kârınsıma | Kâr sayma |
| Katık | Ayran |
| Kavramak | El ile ekin yolmak |
| Kavum hısım | Akrabalar |
| Kavurma herlesi | Unu yağda hafif kavurup, tuz ve su konularak yapılan çorba |
| Kaygana | Koyuca yapılan yumurta herlesinin yağda kızartılmasıyla hazırlanan yiyecek |
| Keçe delen | Çok kuvvetli ve devamlı yağan yağmur |
| Kehle | Bit |
| Kelecoş | Peskütan ile yapılan bir çeşit koyuca çorba |
| Kelik | Eski ayakkabı |
| Kemçük | Dişsiz |
| Kenger | Sütünden sakız yapılan ot |
| Kesek | Tarlada iri ve sert olan toprak parçası |
| Kesmük | Savurma sırasında buğdayla karışık olan saman |
| Keşik | Sıra |
| Kete | İçine kavrulmuş un konularak yapılan yağlı börek |
| Kıyımsız | Cimri |
| Kızıllanmak | Kıskanmak |
| Kızı olacağı | Üvey kızı |
| Kivra | Kirve, sünnet babası |
| Kor (Kör) | Çukur, mezar |
| Kömbe | Eskiden külde pişirilen yağlı kalın çörek |
| Köp | Kağnının, öküzlerin kuyruklarının altına gelen kısmı |
| Köremez | Süt yoğurt karışımı bir yiyecek |
| Kötülemek | Sağlığı bozulmak, hastalanmak |
| Közlemek | Ateşte kızartmak |
| Kurcalamak | Karıştırmak |
| Kuşhana | Ağzı kapaklı, büyük bakır sahan |
| Küflet | Ev halkı, külfet |
| Kürük | Eşek yavrusu |
| Mahana | Bahane |
| Malamat | Etrafa rezil olmak |
| Mısmıl | İyi, temiz |
| Mundar | Murdar. Pis, temiz olmayan |
| Mundar etmek | Bir şeyi ziyan etmek, bozmak |
| Müzevir | Fitneci |
| Nâlet | Lânet |
| Natır | Kadınlar hamamında hizmet eden kadın görevli |
| Nekes | Cimri |
| Nemârek | Neyime gerek |
| Nemrut | Asık suratlı, çehresiz |
| Nörüyon | Ne (iş) görüyorsun? Ne yapıyorsun? |
| Onmak | İyi gün görmek, mutlu ve zengin olmak. |
| Ovmaç | Yufka ekmeğin parçalanmasıyla yapılan yağlı yemek |
| Oynaş | Dost |
| Öcbelemek | Israr etmek, üstüne düşmek |
| Öndüç | Ödünç |
| Özelemek | Yoğurdu karıştırarak ezmek |
| Partalcı | Palavracı |
| Pehli | Eti kızartılarak yapılan patlıcan yemeği |
| Pepe | Kekeme |
| Peskütan | Yoğurdun az un ile pişirilmesiyle hazırlanan kışlık yiyecek |
| Pıskırık | Aksırık |
| Pin | Kümes |
| Puhari | Baca |
| Rapata | Tandıra hamur yapıştırmaya yarayan tutacak |
| Sâbi | Küçük çocuk |
| Seğirtmek | Koşmak |
| Seyip | Başıboş |
| Sınamak | Denemek |
| Sınıkçı | Kırık, çıkıkçı |
| Sınmak | Kırmak |
| Sille | Tokat |
| Sitil | Kova |
| Soharıç | Soğan, yağ ve kıymanın beraber kavrulmuş şekli |
| Sohum | Lokma. ağza sokulan ekmek parçası |
| Sokranmak | Söylenmek |
| Sorutmak | Ayakta durmak |
| Sünmek | Uzamak |
| Süyem | Baş parmak ile, işaret parmağı arasındaki uzunluk |
| Şeremet | Eline çabuk |
| Şire | Şıra. Tatlılara ekilen şerbet |
| Şişek | Yaşına değmiş dişi koyun |
| Şişmek | Şımarmak |
| Taze gelin | Yeni gelin |
| Tirit | Yemeğin yağlı suyu |
| Tohma | Karın şişiren, rahatsızlık veren yemek |
| Tokaç | Yün, halı ve kilim yıkamak için kullanılan, bir ucu yassı tahta |
| Toklu | Yaşına değmiş erkek koyun |
| Tökezimek | Bir yere ayağı takılmak |
| Tummak | Suya batmak |
| Tutam | Bir elle tutulan kadar |
| Tutmaç | Kesilmiş hamur, mercimek ve yoğurtla yapılan çorba |
| Ucun ucun | Azar azar |
| Uğmaç | Ekmek ovularak yapılan yiyecek |
| Uğundurma tutturmak | Birini aç bırakmak |
| Umma | Lohusaların göğüslerinin şişmesi |
| Urum | Anadolu |
| Uruplağ | Eski bir tahıl ölçüsü. (Arpa için yaklaşık 13 kg. Buğday için 16 kg |
| Üğürlenmek | Kendi kendine söylenerek nazla sallanmak |
| Üleş | Leş |
| Ürümek | Havlamak |
| Variyetli | Zengin, varlığı yerinde olan |
| Vergili | Evlenmek üzere sözü verilmiş kız |
| Yağarnı | Sırt |
| Yahşi | İyi, güzel |
| Yal | Köpek yiyeceği |
| Yarımağız | İsteksiz |
| Yarımlağ | Yarım uruplağ |
| Yaşmak çalmak | Ağzı örtecek şekilde baş bağlamak |
| Yavan | Yağsız, tatsız, tuzsuz |
| Yayan | Yürüyerek |
| Yeğnik | Hafif |
| Yekinmek | Birden kalkmak |
| Yemeni | Deriden yapılan hafif ayakkabı |
| Yeygü | Hayvan yiyeceği |
| Yoğşumak | Hamurun açılacak kıvama gelmesi |
| Yumak | Yıkamak |
| Yumuş | Emir |
| Yük kemeri | Yüklük. Yatak yorgan konan dolap |
| Yüz yavuncusu | Yüze gülen |
| Zelve | Öküzün boyunduruğunun çıkmaması için takılan eğri deynek |
| Zerze | Halkalı kapı demiri |
| Zilingir | Uykusunu alamamış |
| Zürriyet | Döl, soy |
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler
Şenay Şimşek Haber Editörü

