

Erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biri olan prostat kanseri, erken evrede genellikle hiçbir belirti göstermiyor.
Prostat kanserinde en büyük tehlike! Belirtisiz ilerlemesi!
Uzmanlara göre hastalığın en önemli belirtisi, “belirtisizliği”. Düzenli kontrollerin ve erken tanının hayati önem taşıdığına dikkat çekilirken, modern cerrahi ve tanı yöntemleri sayesinde hem tedavi başarısı artıyor hem de hastaların en çok korktuğu yan etkiler en aza indiriliyor.
“En büyük belirti, belirtisizliği”
VM Medical Park Kocaeli Hastanesi’nden Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Bozkurt, prostat kanserinin erken evrede sessiz ilerlediğini belirterek, “Hastalarımız belirti olduktan sonra gelmek yerine, kanda baktığımız PSA testinde yükseklik tespit edilirse, gerekirse MR ve ardından biyopsiyle kanser olup olmadığını araştırıyoruz. Kısacası erken evrede kanserin hiçbir belirtisi olmayabilir, en büyük belirti de belirtinin olmamasıdır” dedi. Bozkurt ayrıca, prostatın iyi huylu büyümesinde HoLEP cerrahisinin altın standart olduğunu vurguladı.
Üç cerrahi yöntemin başarısı benzer
Üroloji Uzmanı Op. Dr. Adem Tok ise tedavi seçeneklerinin hastalığın evresine göre değiştiğini söyledi. Erken evrede yakalanan hastalarda tama yakın tedavi sağlanabildiğini belirten Tok, “Açık cerrahi, laparoskopik cerrahi ve robot yardımıyla yapılan cerrahilerde tecrübeli ellerde başarı oranları birbirine çok yakın. İleri evrelerde ise multidisipliner kararlar devreye giriyor. Metastatik evrede ise cerrahi mümkün olmuyor, hasta hormon tedavisi ve kemoterapiye yönlendiriliyor” ifadelerini kullandı.
“Ereksiyon ve idrar kaçırma oranları çok düştü”
Hastaların en çok çekindiği yan etkilerin günümüzde büyük ölçüde azaldığını belirten Tok, “Robotik cerrahi gibi modern yöntemlerle ereksiyon problemleri tek haneli rakamlara, idrar kaçırma oranları ise çok düşük seviyelere indirildi. Ancak öncelikli amaç kanserden tamamen arınmaktır” dedi.
MR füzyon biyopsisi başarıyı artırıyor
Üroloji Uzmanı Op. Dr. Cem Alan ise MR füzyon biyopsisinin önemine dikkat çekerek, “Bu yöntem, standart biyopsiye göre kanseri yakalama ihtimali daha yüksektir. MR eşliğinde şüpheli alanlardan biyopsi alınarak tanıda daha doğru sonuç elde edilebiliyor” ifadelerini kullandı.
Uzmanlar, prostat kanserinde erken tanı için düzenli PSA testleri, MR ve gerektiğinde biyopsi yapılmasının hayat kurtarıcı olduğuna dikkat çekiyor.
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler

