

Kirkor Değirmenciyan’ın "Oyalı Yazma" isimli köşe yazısı;
"Oyalı Yazma"
“RAMAZAN da ilk defa çok yemek çeşidi olurdu. TATAR HOCA denilen ak sakallı yaşlı bir adam, evinin damına çıkar yanık yanık EZANLAR okur idi.
TANRIM rahmeti üzerine dolsun ANAMIN, başı çok ağrırdı. İlaç neyim hayır etmezdi. TATAR HOCA EMMİ, babam BEDROS USTA´ya, “MANUŞAK BACIYI Dağın ardındaki türbeye götürelim” demiş.
Bir şafak vakti at arabası ile Babam, Ben, Anam ve TATAR Emmi yola çıktı. KUŞLUK zamanı köye vardık. TATAR HOCA önde biz arkada vardık TÜRBE HOCASININ elini öptük.
Türbe Hocası çok alakadar oldu. Ailesi bize sıcak çorba yanından tandır çöreği ikram ettiler. Türbe Hocası anamın başına dualar okudu.
Türbe Hocası “Kızım tabibin ilaçlarını kullan, ben de Peygamber Efendimiz ismine sığınarak dua okudum. İznillah feraha erirsin” dedi.
Anam saygılı kadındı. Uzandı Türbe Hocasının elini öptü…
Dağ Köyünden akşama doğru PAŞAKÖYE geldik. O günden sonra anamın çekilmez baş ağrıları git gide azaldı.
Yine bir gün TATAR HOCA türbeye gidecekken, Anam Manuşak Hatun, günlerce işlediği “OYALI YAZMAYI” türbe hocasının hanımına gönderdi, selamlar yolladı…”
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler