Türkiye, önümüzdeki yıllarda demografik yapısında köklü bir değişimle karşı karşıya kalacak.
Nüfus azalıyor! Yaşlılık artıyor!
2100 yılına kadar Türkiye nüfusunun 55 ila 77 milyon arasında olması öngörülürken, yaşlı nüfus oranındaki artış ise ülkenin ekonomik ve sosyal dengelerini ciddi şekilde etkileyecek.
Doğurganlık hızındaki düşüş kritik seviyede
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2023 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine dayanan yeni nüfus projeksiyonlarına göre, kadın başına düşen çocuk sayısı yani toplam doğurganlık hızı 2001 yılında 2,38 iken, bu oran 2023'te 1,51'e kadar geriledi. Bu düşüş, Türkiye'nin nüfusunu yenileyebilme sınırı olan 2,10 seviyesinin oldukça altında.
Üç farklı senaryo: Türkiye'yi nasıl bir gelecek bekliyor?
TÜİK, doğum, ölüm ve göç verileri doğrultusunda üç farklı senaryo ortaya koydu:
- Ana senaryo: Mevcut trendlerin devam etmesi durumunda Türkiye nüfusu 2030’da 88,2 milyon, 2050’de 93,7 milyon olacak ancak bu tarihten sonra düşüşe geçerek 2100’de 77 milyonun altına gerileyecek.
- Düşük senaryo: Doğurganlık hızının daha da düşmesiyle birlikte nüfusun 2044’te zirveye çıkıp 2100’de 55 milyonun altına inmesi bekleniyor.
- Yüksek senaryo: Doğurganlığı teşvik eden politikaların başarılı olması halinde 2056’da Türkiye nüfusu 100 milyonu geçebilir.
Yaşlı nüfus oranı artacak
2023 itibarıyla yüzde 10’un üzerinde olan 65 yaş üstü nüfus oranının 2050’de yüzde 23,1’e, 2075’te yüzde 31,7’ye ve 2100 yılında yüzde 33,6’ya çıkması öngörülüyor. Aynı dönemde çalışma çağındaki nüfus oranı yüzde 68,3’ten yüzde 54,6’ya düşecek.
Demografik fırsat penceresi kapanıyor
Çalışma çağındaki nüfusun azalması, ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği açısından ciddi riskler barındırıyor. Uzmanlar, genç nüfusun azalmasıyla birlikte “demografik fırsat penceresi”nin 2030’larda kapanacağını, bu durumun emeklilik ve sağlık sistemleri başta olmak üzere birçok alanda yapısal baskılara yol açacağını ifade ediyor.
Uzmanlardan uyarı: Acil önlem şart
Demografik projeksiyonlara göre Türkiye’nin nüfus yapısındaki değişime uyum sağlayabilmesi için hızlı ve etkili politikaların uygulanması gerekiyor. Aksi halde azalan doğurganlık oranı ve hızla artan yaşlı nüfus, hem ekonomik büyümeyi sekteye uğratabilir hem de sosyal sistemlerde ciddi zorluklar yaşanabilir.
(Haber Merkezi)
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler