

Evrim teorisi… Çoğu ateistin dayanak noktası…
Emre Poyraz'dan "Nedir Bu Evrim?" Adlı Köşe Yazısı
Günümüz dünyasında bu konu evrimciler tarafından artık öyle hale gelmiş durumda ki sanki evrim yüzde yüz bir gerçeklikmiş de evrime inanmayanların tamamı birer yobazmış gibi bir algı oluşturulmaya çalışılmakta. Şimdi bu algıyı yıkmaya ve evrimcilerin dayanak noktalarını birer birer kırmaya başlayalım.
Basit örneklerle konuya giriş yapacak olursak temel anlamda evrim nedir, ne gibi mantıksızlıkları var, bunlardan başlamak doğru olacak.
Genelde ateist olduğunu söyleyen kişiler karşımıza evrim teorisiyle çıkıyorlar.
Siz de denk gelmişsinizdir. Aslında burada bir mantıksızlık var. Fark ettiniz mi? Evrim teorisini ateizme delil saymak…
Evrim, türlerin birbirinden geldiğini öne sürüyorsa türlerin oluşum sistemi bir yaratıcının yokluğunu ispatlar mı? Elbette ispatlamaz. Çünkü bu yaratıcının tercihine kalmıştır. Yaradan türleri birbirine akraba olarak da yaratabilir, tek tek de… Bu tamamen yaratıcının tercihine kalmıştır. Yani kısacası evrim teorisi ateizme bir delil sayılamaz.
Peki öyleyse evrim vardır diyebilir miyiz?
Tabii ki diyemeyiz. Çünkü evrimin varlığına dair elimizde henüz bilimsel bir veri yok. Evrimcilerin yansıttığı gibi “Evrim kesinlikle vardır.” mantığı zaten bilimsel etiğe de ters bir durumdur. Ancak evrimciler bilimsel bir algı oluşturmuşlar gibi evrimi kabul edenleri aydın görüşlü ve bilimsel düşünen insanlar, kabul etmeyenleri ise yobaz olarak göstermeye çalışırlar.
O zaman olaya biraz bilimsel bakalım
Fen bilimlerinde bir iddianın bilimsel bir gerçeklik olabilmesi için sahada veya laboratuvarlarda test edilip sonuç alınabilmesi gerekir. Hatta bu durum tek bir sefer değil, defalarca kez denendiğinde bile aynı sonucun alınması gerekir ama böyle bir durum evrim teorisi için henüz geçerli değil.
Evrim teorisi basit benzerliklerden yola çıkılarak yürütülen tahminlerden ibarettir. Bu konuyla ilgili Kaliforniya Üniversitesi profesörlerinden meşhur bir evrimci olan Richard. B. Goldschmidt bakın ne diyor:
“Bitki ve hayvan dünyasının evrimi hiçbir delile dayandırılmadan ispat edilmiş bir gerçek gibi kabul edilir.”
Aslında burada neyi görmüş olduk. Evrimci profesör de evrimin delilsiz bir davayı savunmaktan başka bir şey olmadığını itiraf etmiş oldu.
Şimdi evrim konusunu biraz daha açalım. Bakalım bu evrim teorisi neymiş görelim
Evrim, tüm canlı türlerinin bir hücreden başlayıp zamanla gelişerek birbirinden geldiği fikridir. Burada bir şeye dikkat ettiniz mi? Zamanla gelişerek…
Yani zamanla türler gelişerek oluştu deniliyor. İyi de zaman kavramı normalde yıpratıcı özellikte değil midir? Entropi kanununa baktığımızda biz ne görüyoruz. Varlıklar düzensizliğe doğru gider. Zaman düzensizlik getirir. Evrim teorisi ise zamanla her şeyin mükemmelleştiğini söyler.
Şöyle bir örnek verelim mesela. Deniz kenarına bırakılmış bir tekne düşünelim. Eğer bilinçli bir müdahale yapılmazsa zaman içinde bu tekne yıpranacaktır. Mesela yüz sene sonra tekneye bakmaya gelseniz belki de tekneden eser dahi bulamayacaksınız. Yani kimse teknenin bir gemiye dönüşmesini beklemez. Kısacası zaman tahribat yapar.
Evrimciler bunu duyunca entropinin yönlendirilmesinden bahsederler. Yani kapalı sistem ve açık sistem modelleri söylenir. Dünyamız da Güneş gibi kaynaklardan yani açık sistemden beslenerek kendi entropisini yavaşlattığını öne sürerler. Bunu da evrimin bahsettiği mükemmelliğe gidişe gerekçe olarak gösterirler. Ancak bu da yeterli bir açıklama olamaz. Ara geçiş formlarının, yani yarı maymun yarı insan ırklarının günümüzde hiçbir şekilde karşımıza çıkmaması yine evrimin çöküşünü kanıtlayan bir bilimsel gerçektir.
Bu açıklamalardan sonra anlamış bulunuyoruz ki evrim bir bilimsel gerçek değil, bir inkar konusudur. Evrime inanmayan insanların da ayrı bir bağnazlık ve yobazlıkla suçlanması da ayrı bir ironidir. Ateistler var oluşu Allah dışında bir şeyle açıklamak istiyor ve bu yüzden de evrime sımsıkı tutunuyor ama bu çabaları Allah’ın varlığını daha çok ispat etmekten başka bir işe yaramıyor. Mucize arayanların Kur’an’a bakması tek başına yeterlidir.
Göklerde ve yerde Allah’ın varlığını, birliğini ve kudretini gösteren öyle deliller var ki! Onlar, bu delillerle sürekli iç içe, yan yana bulunurlar, fakat üzerinde hiç düşünmeden tam bir aldırmazlık içinde onlardan yüz çevirirler! (Yusuf, 105)
Büyük Sivas Haber
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler

