

Milli İstihbarat Akademisi (MİA), askeri istihbarat alanında çarpıcı bir dönüşüm sürecini ele alan "Modern Savunma İstihbaratı ve Açık Kaynaklı İstihbarat Yaklaşımı" başlıklı kapsamlı bir analiz yayımladı.
Milli İstihbarat Akademisi'nden dikkat çeken analiz!
Analizde, 21. yüzyılda yeniden öne çıkan konvansiyonel harp tehditleri, artan küresel savunma harcamaları ve yapay zekâ destekli istihbarat sistemlerinin geleceği detaylı biçimde değerlendirildi.
Küresel harp tehdidi geri dönüyor
11 Eylül sonrası dönemde devletler arası büyük ölçekli savaş olasılığı zayıf görülse de, Rusya-Ukrayna savaşı, İran-İsrail gerilimi ve Hindistan-Pakistan gibi bölgelerdeki sıcak gelişmeler, bu yaklaşımın geçerliliğini yitirdiğini gösterdi. Analize göre, 2024 yılı itibarıyla dünya genelindeki savunma harcamaları 2,7 trilyon doları aştı ve bu artış, konvansiyonel harp senaryolarını yeniden gün yüzüne çıkardı.
Yeni kabiliyetler kaçınılmaz
Milli İstihbarat Akademisi'nin değerlendirmesinde, özellikle Tayvan merkezli olası bir Hint-Pasifik krizinin, ABD-Çin gerilimini tırmandırarak küresel ölçekte yıkıcı etkiler doğurabileceği uyarısında bulunuluyor. Bu nedenle savunma istihbaratının mevcut tehdit ortamına karşı daha gelişmiş analiz ve veri işleme yetenekleriyle donatılması gerektiği belirtiliyor.
Yapay zekâ dönemi: OSINT 3.0
Analizde dikkat çeken bir diğer unsur ise Açık Kaynak İstihbaratı’nda (OSINT) yeni bir evreye geçişin eşiğinde olunduğu. Web 2.0 dönemiyle güç kazanan OSINT’in yakın gelecekte yapay zekâ destekli OSINT 3.0 fazına ulaşacağı kaydediliyor. Bu yeni fazda, insan-makine iş birliğiyle veri analizlerinin hızlanacağı ve stratejik öngörülerin daha etkin biçimde oluşturulacağı vurgulanıyor.
İnsan faktörü hâlâ belirleyici
Her ne kadar yapay zekâ, tehdit sınıflandırması, veri analizi ve risk modellemesi gibi alanlarda büyük katkı sağlasa da, analizde insan faktörünün stratejik değerlendirme ve sezgisel analiz açısından hâlâ vazgeçilmez olduğu ifade ediliyor.
Yeni kurumsal yapılar yolda
Milli İstihbarat Akademisi, savunma istihbaratında yalnızca devlet kurumlarının değil, düşünce kuruluşlarının, teknoloji girişimlerinin ve özel sektör aktörlerinin de OSINT ekosistemine entegre olacağını öngörüyor. ABD başta olmak üzere birçok ülkede kamu-özel iş birliğiyle yeni OSINT yapılanmalarının hayata geçirileceği ve bu yapıların entelektüel sermaye ile desteklenmesinin kritik önemde olduğu değerlendiriliyor.
Akademinin analizi, sadece istihbarat alanındaki profesyonellere değil, savunma sanayi stratejistlerine, politika yapıcılara ve araştırmacılara da yön gösterici nitelikte kapsamlı bir içeriğe sahip.
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler

