

Ülkemizin gelişimi ve büyümesi mesleki eğitime bağlıdır. Mesleki eğitimin, müfredat anlamında yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Mesleki eğitim alanında görev alan eğitimciler ise ayrı bir eğitici eğitiminden geçirilerek sektörle olan bağlantıları, bilgi ve deneyim anlamında güçlendirilmelidir.
"Kalkınmanın gelişmenin ve mutluluğun yolu mesleki eğitimden geçer"
Mesleki eğitime katılacak olan öğrencilerin ise ilgi alanlarına göre yetenek ve beceri performanslarına bakılarak, ön değerlendirme sonucu, eğitime yönlendirmeleri çok daha önemlidir. Ayrıca eğitimin verildiği okullardaki araç, makine ve teçhizat parkları revize edilerek, malzeme alımları güncel olarak yapılmalıdır. Eğitim verilen atölye ortamlarının modernize edilmesi ve uygun ortam sağlanması öğretmenlerin öğretme, öğrencilerin ise öğrenme süreçlerini hızlandıracaktır.
Müfredat, eğitimci, eğitim mekânı, kullanılacak materyaller ve katılımcıların iş birliği ve uyumu ile mesleki eğitimin niteliğinin artırılması ancak mümkündür. Aksi halde tüm konuşulanlar, yapılanlar, yapılmış gibi görünen bazı iş ve işlemler bizi sadece oyalayacaktır.
Bu iş birliğinin yapılması için mesleki eğitimi dert edinen siyasiler, politikacılar, bürokratlar, ilgili kamu kurumları, eğitimciler, özel sektör temsilcileri, meslek odaları, anne ve babalardan müteşekkil bir konsorsiyumun oluşması gerekmektedir. Bu ülkemizin geleceği açısından elzemdir. Bu alanda çok ciddi çalışmaların yapılması ve konunu ilk gündem maddemiz olması gerekir. Mesleki eğitim politikası üretenlerin, ivedilikle mesleki eğitimi yeniden gözden geçirmesi, geleceğimiz açısından hayati önem taşımaktadır.
Mesleki eğitimle ilgili bir bakış ve mantalite oluşması, atılması gereken ilk adım olmalıdır. Meslek Liseleri ile ilgili son zamanlarda çok sık kullanılan ve klasik hale gelen ama aynı zamanda çok klas bir cümle vardır. “Meslek Lisesi meselesi, memleket meseledir.” Bu cümle, mesleki eğitim konusuna çok sade bir bakışla birlikte bu konudaki mantaliteyi çok güzel bir şekilde özetlemektedir.
Mesleki eğitimle ilgili söz sahibi olan ve söz söyleyecek olanların mesleki eğitim meselesine memleket meselesi olarak bakmaları sonucunda ancak ortak bir hareket alanı oluşturulabilir. Aynı yolun yolcusu olmak için meseleye bu zaviyeden bakmak gerekir. Bu zaviyeden bakmayanlarla yol yürümek, fikir üretmek, ortak kararlar almak, politika geliştirmek mümkün değildir. İster birey isterse kurumsal olarak bu meselenin içinde olalım fark etmez. Ortak amaç ve hedef doğrultusunda ortak eylem birlikteliği ile sorunların çözülme olasılığı daha yüksektir.
Meslek büyüklerimizin ifade ettiği gibi, taşın altına elimizi birlikte koyduğumuz anda taşın yerinden oynama ihtimali daha yüksek olacaktır. Taş yerinden oynadığında ise memleket için taş üstüne taş koymanın, şehri imar etmenin, ekonomik kazanımlar elde etmenin yolu hep birlikte açılmış olacaktır. Bu güzelliğe şahit olmak için her meselede olduğu gibi mesleki eğitim meselesinde de hep birlikte çalışmalar yapmak zorundayız. Tüm taraflarla kurulacak iletişim ve sürdürülebilir iş birliği, her öneriyi, her eleştiriyi, her teşekkürü daha değerli kılacaktır. Bizim bizden başka dostumuz olmadığına göre kendi göbeğimizi kendimizin kesmesi, kendi ayaklarımızın üzerine durmamızı, kendi kendimize yetmemizi sağlaması noktasında bizlere cesaret verecektir.
Cesaret, mesleki eğitimin çıktılarını almak için en önemli motivasyon kaynağıdır. Cesareti ile adım atan bireyler ve kurumlar, kendi kapasitelerini yeterli görmeyerek, bilgi ve tecrübe birikimlerini üretime dönüştürmeleri sonucunda yine bireysel ve kurumsal özgüvenlerini kazanarak bir katma değer meydana getirirler. Bu katma değer tüm süreci etkileyecek güce dönüştüğü anda tüm paydaşlar kendi üzerlerine düşen nasibi almak için sıraya geçerler.
Mesleki eğitimin döngüsel sonucu olarak, bir kelebek etkisi meydana geldiğinde, bu etkiden tüm paydaşlar azami ölçüde faydalanmaya başlar. Bu fayda tüm bölgeyi etkisine alarak, toplumsal bir değişimi ve gelişimi beraberinde getirir.
Ufak bir kıvılcım ile başlayan ve tüm paydaşların katılımı ve desteği ile devam eden nitelikli eğitimin dönüştürücü gücü tüm şehre tüm ülkeye tüm bölgeye yansır. Eğitimin ve üretimin çıktılarından tüm toplum faydalanır. Şehirler ihya olur. Emek ve alın teri tüm yeryüzüne hâkim olur. Meslek ve sanatkarın değeri daha fazla anlaşılır. Özgürce ve insanca yaşamanın onurunu taşıyan, yaşadığı yeri imar etmek için emeğini ve sanatını ortaya koyarak çalışan insanların liderliğinde tüm kötülükler yok olur.
Yazımı, yeni eğitim öğretim yılında, şehrimize ve ülkemize hizmet edecek, genç ve yetenekli meslek erbabı ve sanatkârların yetişmesini ümit ederek sonlandırıyorum.
Bu vesile ile tüm eğitin neferlerini saygı ile selamlıyorum
Misafir Kalem - Hakan DEMİRGİL/ Sivas Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler

