

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi'nde koronavirüste son durumu değerlendirdi.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan Koronavirüs Hakkında Tüm Merak Edilenlere Cevap Verdi
Bir ülkedeki gerçek vaka sayısının açıklananı 10'la çarparak tespit edilebileceğini kaydeden Ceyhan, tüm ülkeler için bunun geçerli olduğunu söyledi. Ceyhan ayrıca, 'K değeri'ne karşı uyararak, süper bulaştırıcıların tespit edilmesi gerektiğini vurguladı.
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi programında Türkiye'de pandemide gelinen noktayı değerlendirdi.
Vaka sayısının hesaplanması için, açıklanan sayının 10'la çarpılması gerektiğini söyleyen Ceyhan, bu metodun dünyanın her ülkesi için geçerli olduğunu vurguladı.
Aşı çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Ceyhan, kitlesel aşılamanın 2,5-3 sene sonra gerçekleşebileceğini belirtti.
Filyasyon çalışmalarına ilişkin de değerlendirme yapan Ceyhan, K değerine işaret ederek süper bulaştırıcıların tespit edilmesi gerektiğini açıkladı.
Ceyhan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bizim beklediğimiz mutasyon şu: Virüs çok daha az etkili olacak ama aynı zamanda daha bulaştırıcı gelecek. Ancak henüz gerçekleşmedi. Binlerce mutasyon tarif edildi fakat bu mutasyon henüz gerçekleşmedi. Maalesef etkisi azalmadı.
"MUTASYONUN ZAMANINI BİLMİYORUZ"
Ölüm oranlarına baktığınız zaman azalmış görünüyor. Vaka sayıları çok arttı ona rağmen ölüm sayısı yükselmedi. Bütün dünya öğrendi ki: Bu virüs özellikle belli yaşın üzerinde olanları ve kronik rahatsızlığı olanları öldürüyor. Tedbirler artınca hastaların yaş ortalaması da düştü.
"BAĞIŞIKLIK KAYBI YÜZDE 10'A ÇIKARSA SORUN OLUŞTURABİLİR"
Önemli olan toplumun yüzde 50, 60'ının bağışıklık hale gelmesi. Ama bunların içinde diyelim ki yüzde 1'i bağışıklığı kaybetti. Çok büyük sorun teşkil etmez. Ama yüzde 10'lara çıkarsa sorun oluşturabilir.
"VAKA SAYISINI 10'LA ÇARPMAK LAZIM"
Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'nın salgının ilk dönemlerinde yaptığı çalışma vardı. 20 bin aktif vakamız vardı. O zaman yapılan kesitsel çalışmada 10 binde 26 oranında pozitif çıktığını Sayın Bakan açıkladı. 83 milyonla çarparsanız 215 bin ediyor. Demek ki bizim tespit ettiğimiz vakayı 10'la çarpmamız lazım. Bu bütün dünya için böyledir.
"BÜTÜN ÜLKELER İKİNCİ ARTIŞI YAŞADI"
İstisnasız Çin dışında bütün ülkelerde artış gözlemdi. Çin'de hiçbir ülkenin yapamayacağı tedbirler uygulandı. İnsanlar izolasyona alındı, dışarıdan kilitlendi. Onun dışındaki ülkelerin tamamı ikinci artış dönemini yaşadı. Mesela Amerika 30 binlere indirmişti, yeniden 90 binlere çıktı.
VİRÜS HERKESE BULAŞACAK DÜŞÜNCESİYLE HAREKET ETMEK DOĞRU MU?
(Hastalık herkese bulaşacak diye hareket etmek gerekmiyor mu?) Bu bir toplumsal bağışıklık geliştirmek için yöntem diye düşünülebilir. Fakat şu var: Çok sayıda insan kaybedersiniz. Özellikle riskli gruplarda ölüm oranları çok yüksek. Gençlerde de yaşlılar ve kronik hastalar kadar ağır seyretmese de milyonlarca hastaya çıktığı zaman ciddi sayıda çocuk, genç insan kaybı da oluyor.
Şu anda Türkiye'de yoğun bakımlarda, hastanelerde sıkıntı yok. Ancak artışlar kontrolden çıkarsa, sağlık sisteminiz büyük zarar görebilir ve baş edemeyebilir. Onun için kontrollü yapalım bu işi, özellikle risk grubunu koruyalım ama diğer grup çıkabilsin. Hatırlarsınız, İngiltere'deki gibi. Ancak bunun bir maliyeti var. O maliyeti, geçen zamanda anladık ki hiçbir ülke göze alamaz.
"HASTALIĞI ŞİMDİDEN GEÇİREYİM DEMEK DOĞRU DEĞİL"
Bu virüsün kuralları belli. Toplumun tedbirleri var. Açık verdiğiniz anda virüs Türk'müş, Amerikalıymış dinlemiyor.
Ben buna yakalanayım, nasıl olsa bir şey olmuyor düşüncesinin önünde bazı problemler var. Genç insanlarda da zaman zaman hiç beklemediğimiz komplikasyonlar çıkıyor. Bu virüs ciddi şekilde kan pıhtılaşmasına neden oluyor. Hiçbir risk problemi olmayan 30 yaşında insan hafif geçiriyor hastalığı, 14'üncü günde kalp krizi geçirerek kaybediliyor.
"K DEĞERİ: SÜPER BULAŞTIRICIYI BULMAK GEREKİYOR"
Bazı kişiler hiç bulaştırmıyor. Bazı kişiler 1-2'ye bulaştırıyor. Ama bir grup var ki yüzlerce kişiye bulaştırabiliyor. Mesela Güney Kore'de 5 bin kişiye bulaştırmış bir kişi.
K değeri diye bir şey çıktı şimdi. Yüz kişilik bir hasta grubu bu virüsü kaç kişiden almış demek. K değeri ne kadar 1'e yakınsa o kadar homojen bulaştırma demek. Burada 0,2 gibi bir değer var. Bir kişiye eşit şekilde bulaştırmıyor. Her hastanın bulaştırma kapasitesi aynı değil. Bu şu demek: Hastaların yüzde 80'inin kaynağı virüs pozitiflerin sadece yüzde 20'si.
100 kişilik hasta grubunu düşünün. Karşılarına 100 kişilik grupla kapalı yere koyun. Bu 100 kişi hastalandı, bunlardan aldı ama sadece 20'sinden almış. Öbür 80'i hiç bulaştırmamış.
Biz şu anda temaslı takibi yapıyoruz, kime bulaştırmış diye araştırıyoruz. Halbuki geriye dönüp kimin bulaştırdığını tespit etmek lazım. Süper bulaştırıcıyı tespit edince yüzlerce kişiye bulaşmasını önlüyorsunuz.
TÜRKİYE'DE GÜNLÜK VAKA SAYISI KAÇ?
Şu anda belirtisi olan ve test sonucu pozitif çıkanlar açıklanıyor. Bu grup, potansiyel hastaneye yatma ihtimali olandır. Kabaca, sadece Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı açıklamalardan vaka sayısı için tahminde bulunabiliyorum.
Sayın Bakan demişti ki: Bütün pozitif vakaların aşağı yukarı yüzde 20'si semptom veriyor, bunun yarısı da hastanede yatıyor. 5'le çarparsanız kabaca tahmini vaka sayısını bulabilirsiniz.
TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK NE ZAMAN KAZANILACAK?
Şimdi hasta sayısı olduğunu öğrendikten sonra yaptığım hesaplamada, 13-14 ay gibi bir sürede toplumsal bağışıklık gelişir diye düşünüyorum. Yüzde 60'ı hastalığı geçirmiş olacak.
Bir ülkenin ölüm sayısı değişmeyeceğine göre, vaka sayısının yüksek olması iyi bir şey aslında. İnsanlar bunu ilk söylediğimizde panik geçiriyorlar, aslında tam tersine bu sevinilecek bir şey.
AŞI TÜRKİYE'YE NE ZAMAN GELİR?
(Çin'de üretilen aşının 40 gün sonra Türkiye'ye gelecek açıklaması) Bakan Bey şart koymuş. Yapılan çalışmalar devam ediyor. Sonuçlar iyi çıkarsa demiş. Önce sonuçlar çıkacak, arkasından çok işlemi var. Firma elindeki verilerle Sağlık Bakanlığı'na başvuracak. Bakanlık aşıları inceleyecek, ruhsat verecek. Ya da ithal izni verecek. Burada laboratuvarlar incelenecek, uygun görülürse olacak.
Biz Türkiye'de aşı üretiminden bahsedince insanlar şaşırıyor, Almanların aşı üretim tesisi yok. O yüzden ABD'li bir firma anlaştılar. İngiltere'nin de aşı üretim tesisi yok.
Bu aşılar ilk etapta bireysel korunmada ciddi katkıda bulunacak. Yüzde 60, 70 koruyan bir aşı geldi, eczanelere verildi ya da devlet alıp aile hekimlerine verdi. Bunun planlamaları yapılacak, grip aşısındaki gibi. Ancak toplumda salgının bitmesini sağlayacak kitlesel aşılama 2,5-3 seneden önce mümkün değil. KAYNAK: HABER7
Büyük Sivas Haber
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler





