İş bu köşe yazısı, herhangi bir ırkı-dini-siyasi görüşü karalama amacıyla kaleme alınmamıştır. Tamamı şahsi görüşlerden oluşup daima eleştiriye ve tartışmaya açıktır.
Köşe Yazarımız Kürşat Hardal'ın "Tanrı Türk'ü Korusun" Başlıklı Yazısı
Kesin olmayan bir tarihte, Tanrı, Türk ırkını yaratır.
Uzun yıllar içerisinde birçok zorlukla mücadele ederler. Bütün zorlukları burada kaleme almak fazlasıyla zor. Özellikle değinmek istediğim hususları anlatmak istiyorum.
Türklerin ilk vatanı olarak kabul edilen ‘Orta Asya’ uzun yıllar savaşlara gebe yaşadı. Türkler, Çinliler ile çok zor mücadelelere girdiler. Birçoğundan galip çıktılar.
Çinliler, ne yaptı ne etti, Türkleri esir almaya çalıştı. Bir kahraman çıktı ve başaramadılar. Kahramanın parolası netti : ‘Türk Esir Olmaz.’ Çinliler başaramadılar lakin, içimize Çin sevicileri bıraktılar ve zamanı gelince bu Çin seviciler tekrar tarih sahnesinde ‘hain’ olarak yerlerini aldılar.
Zamanla Türkler, Anadolu içlerine kadar ilerlediler. Tabi bu ilerlemeleri büyük zorlukları da yanında getirdi. Bu ilerlemeler ‘İslam dini’ ile tanışmalarına ve bu dinin en büyük temsilcisi olmalarına da sebep oldu. İslam dini ile birlikte Arap kardeşlerini de çok sevdiler.
Türk ırkı, Araplara asla ulaşamayacakları şeyler verdiler.
Anadolu’ da birçok devlet kurdular ve birçok devletleri yıkıldı. Gel zaman git zaman, Roma İmparatorluğu’ ndan sonra en büyük imparatorluk olan, Osmanlı İmparatorluğu’ nu kurdular.
Bu imparatorluk öyle karışık bir imparatorluk oldu ki artık ele avuca sığamaz hale geldi. Ruslar ile büyük savaşlara girdiler. Birçoğundan galip geldiler.
Ruslar amaçlarına ulaşamadılar lakin içimize Rus sevicileri bıraktılar ve zamanı gelince bu Rus seviciler tarih sahnesinde ‘hain’ olarak yerlerini aldılar.
Osmanlı İmparatorluğu sayısız devlet ve topluluk ile savaştı. Toprak kazandı toprak kaybetti. Sonra ‘hasta ve hantal’ bir imparatorluk haline geldi. Çünkü gelişemediler.
Din kisvesine bürünen veya herhangi bir millet seviciliği yapan o kadar çok ‘hain’ vardı ki, gelişmesine müsaade etmediler.
Zamanı geldiğinde, sayısız devlet ve sayısız millet yine ne yaptı ne etti Türkleri esir almak istedi.
Ruslar ve Rus seviciler,
Almanlar ve Alman seviciler,
İngilizler ve İngiliz seviciler,
Fransızlar ve Fransız seviciler,
İtalyanlar ve İtalyan seviciler,
Yunanlar ve Yunan seviciler,
Ve daha birçoğu tarih sahnesinde ‘hain’ olarak yerlerini aldılar ve ihanetlerin ardı arkası kesilmedi. Herkesin ihanet edebileceğini ve bu hasta adamı bırakabileceklerini düşündüler.
Yalnızca tek bir milletin ihanet edeceği akıllarına gelmedi. En sevdikleri kardeşleri Araplar. İlk ihanet edenler arasındaydı kardeşleri. İhanetin en büyüğünü yaptılar Arap kardeşleri.
Olan olmuştu. Daha önce görülmemiş bir savaş patlak verdi. Hasta ve hantal imparatorluk ‘esir’ olmak üzereyken bir ‘kahraman’ tarih sahnesinde yerini aldı ve sayısız devlete kafa tuttu.
Sayısız devlet ve millete kafa tutan kahramanın parolası ‘ Türk Esir Olmaz’ dı. Olmadı da. Türkler, zaferleri arasına bir yenisini daha ekledi.
Yeni bir devlet kuruldu. Sayısız devlet ve millet, Türkleri esir alamadılar ve başaramadılar. Ancak hepsi içimize ‘sevici’ bırakıp gitti.
Zamanla yeni kurulan devlet, gelişti ve yol aldı. Kahraman vefat etti. Vefat ederken aynı parolayı haykırıyordu. ‘Türk Esir Olmaz.’ Kahraman vefat ettikten bir süre sonra devletin paraya ihtiyacı olduğu yalanı ortaya atıldı.
Yukarıda saydığımız bütün ‘seviciler’ yine tarih sahnesinde yerlerini aldılar ve hayatımıza yeni bir devlet ve yeni bir sevici takımı ortaya çıktı: Milletsiz devlet olan Amerikalılar ve Amerikalı seviciler.
Tarih oldu milenyum.
‘Türk Esir Olmaz’ parolası unutuldu.
‘Türk’üm demek suç oldu.
Yeni devletin kahramanına hakaret ve iftiralar atıldı.
Kahramanın resimleri, sözleri, metinleri kaldırıldı.
‘Türk’ üm demek ‘Faşistlik’ oldu.
Türkiyelilik adı altında sahte bir kavram türetildi.
Kadim milletimiz ‘ayaklar altına’ alınmaya çalışıldı.
Bunları yapanlarda din kisvesine bürünen veya herhangi bir millet seviciliği yapan ‘hainler’di.
Son Söz
Tarih oldu bugün.
Ülkemiz yukarıda saydığım bütün ‘sevicilere’ ev sahipliği yapıyor. Bunların yanında ‘din kisvesine’ bürünmüş hainlere ev sahipliği yapıyor. Bu kadarı yetmezmiş gibi sayısız devlet ve milletten güya ‘sığınmacı ve mülteci’ statüsü altında ya da artık hangi statü kavramını verirseniz verin bunlara ev sahipliği yapıyor. Türk evlatları sahipsiz, evsiz, işsiz.
Kendi vatanında yer bulamayan Türk milleti ne yapsın ?
‘Tanrı Türk’ü Korusun.’
Çünkü Türk’ü koruyan kimse kalmadı.
Büyük Sivas Haber
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler