Sivasspor Trabzonspor karşısında, özellikle ikinci yarıda oyun disiplinini koruyamayarak Süper Kupa'yı 4-0'lık sonuçla rakibine kaptırdı.
Köşe yazarımız Ertuğrul Dalbastı Yazdı "Bu Takım 3 Kulvarı Kaldırmaz: Trabzonspor 4-0 Sivasspor"
Hem müzeye bir kupa kazandırmak, hem de 3 kulvarda yarışılacak olan sezon öncesinde takımın yeterliliklerini, hem ligin standartları hem de Avrupa standartları neticesinde iyi bir değerlendirme fırsatı olabilecek olan Trabzonspor karşısında değerlendirmek açısından önemi olan maçta, Sivasspor oyun ritmine ayak uydurma ve bunun akabinde oyuna ortak olma konusunda sınıfta kalarak rakibine karşı ezildi.
Rıza Çalımbay, son hazırlık maçı olan Al-Sharjah maçına yakın bir kadroyla sahaya çıkarak, geçen yazımda bulunduğum tahminde beni haklı çıkardı. Kampın çeşitli dönemlerinde stoperde kullandığı Robin Yalçın'ı orta sahanın ve dolayısıyla bağlantı oyununun bir parçası olarak değerlendiren ve Caner Osmanpaşa-Aaron Appindangoye ikilisini savunma ikilisi olarak tercih eden hoca, beklerde de aynı şekilde Al-Sharjah maçında olduğu gibi Murat Paluli ve Uğur Çiftçi tercihlerinde bulundu.
Buna karşın Trabzonspor'da Abdullah Avcı, Dorukhan Toköz'ün savunmanın merkezinde kullanılması tercihi dışında beklenilene taban tabana yakın bir kadro tercihinde bulundu. Dorukhan Toköz tercihiyle amaçlanan şeyin başta merkezden hücum aksiyonu yaratmaya çalışırken, Trabzonspor'u 2. bölgede karşılayan Sivasspor'un ön koridorlarını ayakları iyi bir oyuncunun yapacağı bindirmelerle delmek olduğunu düşündüm ki, nitekim de oyunun ilk dakikalarında bu düşüncem beni yanıltmadı. Bunun yanında Trabzonspor, takımda ilk defa resmi maça çıkacak olan bir bek rotasyonu ile sahaya çıkarken, Eren Elmalı ve Jens Larsen'in dışında sağ kanatta forma şansı bulan Trezeguet de ilk kez resmi bir maça çıktı.
İlk 30 dakikada daha doğru bir oyun organizasyonuna sahip olan takım Sivasspor'du. Trabzonspor'un merkezden üstünlük kurma çabasını, Trabzonspor'dan daha çabuk oynamayı ve topu rakip yarı alana yıkmaya planlayarak absorbe eden Sivasspor, geçen sezondan alışkın olunan katı savunma planlamasını bu dakikalarda doğru kullansa da, özellikle hücum çeşitliliği konusundaki yetersizlik Sivasspor'un pozisyona girmesine engel oldu. Bunun yanında Sivasspor orta sahasının iki pivot ve bir hücumcu orta sahadan oluştuğunun da altını çizelim, zira Sivasspor savunma yerleşiminde asimetrik bir 6'lı oluştururken, bu yapılanmayı bilinen oyun planlamaları ile eşleştirirsek, Ulvestad'ın Yatabare'nin koridoruna kanalize olduğu, iki kanat oyuncusunun da 2. bölgenin ortasında konumlandığı radikal derecede defansif bir 4-4-2 olarak niteleyebiliriz. Sivasspor, bu planlamayı ve çabukluğu oyunun geneline yıkabilseydi - ki bu durum direkt olarak Sivasspor'un kadro kalitesi ile alakalı - ben Trabzonspor'un oyun üstünlüğünü minimize edebilecek yegane planın bu olduğunu düşünüyorum. Ancak özellikle gole değin süregelen çeşitli hamleler, Abdullah Avcı'nın oyun kanatlara yıkması gibi hamleler Sivasspor'u dakika dakika sürklase etmeye yetti. Nitekim 37. dakika bir kenar topta golü bulan Cornelius, Trabzonspor'u öne geçirerek bir nevi kilidi açtı.
Burada Sivasspor'un savunmasını ve söz konusu duran top karşılama mekanizmasını planlayan teknik heyeti eleştirmek gerekiyor, zira geçtiğimiz sezon Sivasspor'un son düzlükte ana silahı haline gelen kenar top organizasyonlarının, kendi savunmasında anti-tez çalışmasını yapamamak, futbol gibi bir tez/antitez oyununda büyük bir amatörlüktür. Bu golün ardından hızlı bir reaksiyon gösterme girişiminde bulunan Sivasspor, bu konuda da başarılı olamadı ve ilk yarı 1-0'lık sonuçla tamamlandı.
İkinci yarının başında da Sivasspor'un oyuna ortak olma imkanı vardı, çünkü geçen sene Trabzonspor'un en önemli eksikliği olan geriye dönüşleri, Trabzonspor o denli rakip yarı alana konumlanmışken değerlendirememek ya kadro yetersizliği ya da plansızlık olarak nitelendirilebilir, ki ilk 30 dakikayı o kadar doğru oynayan bir takımda plansızlıktan bahsetmek doğru olmaz. Bu noktada da oyuna ortak olamayan Sivasspor, üstüne Ali Şaşal'ın bu seviyede oynama şansı elde eden bir kaleciye yakışmayacak derecede hatasıyla kalesinde 2. golü gördü. Savunmanın da beklemediği bir top olan bu pozisyon, Cornelius'un da iyi pozisyon alma becerisi ile birleşince Trabzonspor'a farkı ikiye çıkarma şansını tanıdı.
Bu dakikadan sonra Sivasspor'un bariz bir oyun düşüşü oldu, bu da Trabzonspor hücum elemanlarının 3. bölgenin her noktasına rahatlıkla kanalize olmasına, topla oynamasına ve hatta kaleyi yoklamasına imkan verdi. Bu pozisyonlardan birinde dış yay savunmasını doğru yapamayan Sivasspor, kalesinde 3. golü gördü. 3. golü atan Larsen'in de performansına parantez açmak gerekiyor, Danimarkalı oyuncu oyunun kendi alanında yapılması gereken tüm katılımları sağlayarak Trabzonspor adına iyi bir performans verdi. Bu dakikalardan sonra, sonradan oyuna giren Kouassi'nin bindirmelerinden birinde penaltı da bulan Trabzonspor, iyiyden iyiye çökmüş olan Sivasspor'a son darbesini vurdu. Bu gol de maçın skorunu tayin etti.
Artık hem yönetimin, hem teknik ekibin şapkayı önüne alıp, konsolide bir çalışma yapması gerekiyor. Kamp dönemi boyunca eksiklikler ve amatörlükleri konuştuk, yazdık lâkin Sivasspor'un seviye çıkması gereken yerde, doğru yaptığı işleri de yapamayan bir konumu var. Rıza Çalımbay'ın çalışması şüphesiz ki değerli, moral motivasyonun etkisinin olmadığı dakikalarda oynanmaya çalışan oyun değerliydi ancak Sivasspor doğru yaptığı uzun top oyunundan, hücum çeşitliliğinden ve derli toplu bir savunmadan mahrum. Acilen Fayçal Fajr bandında, oyun karakterinde bir orta saha oyuncusu ve tam anlamıyla Appindangoye ile hamle-denge ortaklığı kurabilecek bir hamle stoperine ihtiyaç var. Yoksa bu takım 3 kulvarı kaldırmaz!
Büyük Sivas Haber
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler