Reklam
Reklam

Kime Sorsam Hayır (!) Diyor

blank
cemil duymaz
blank
Haber Merkezi

Artık son günler. Referanduma millet olarak hazırız. Meydanlarda söylenenler de, televizyonlarda anlatılanlar da, köşe yazılarının seslendirdikleri de nihayetlenecek ve sonucun ne olduğunu 16 Nisan akşamı göreceğiz. Sıradan bir sandığa gitme olayı değil hiç kuşkusuz. İktidara gelen bütün isimlerin ya da devletin en tepesine gelen bütün insanların neredeyse ortak söylemi olan “başkanlık sistemi”ne geçişe ramak kaldı. Ülkenin daha iyi yönetilmesi ve siyasi istikrarın öneminden bahsetmişti bütün isimler. Parlamenter sistemin hizmeti sekteye uğrattığı ve iç çekişmelerin zaman kaybettirdiğini özellikle vurgulamışlar ve Türkiye atılım yapacaksa bunun parlamenter sistemden vazgeçişle mümkün olduğunu söylemişlerdi. Yakın tarihimizin tamamı siyasi çekişmeler ve bireylerin kendi çıkarları için parti değişimiyle dolu. Hükümet kurma ya da hükümeti düşürme görüşmelerinde bakanlıkların ya da vekil geçişinin milyon dolarlar karşılığında yapıldığını yazar demokrasi tarihimiz. Ülkenin zaman kaybetmesi, ekonomisinin giderek kötüleşmesi umurunda değildi koltuğuna kurulan değerli parlamenterlerimizin.

Referandumda kararın ne yönde çıkacağına dair herkesin bir tahmini vardır kuşkusuz. Bu tahmini rakamsal öngörüye döken anketler var bir de.Bütün anket firmalarının verilerine bakıp ortalaması alınınca “evet” çıkacağı görülüyor. Kararsız seçmenin de karar verdiğini söylemek lazım. Çünkü meydanlarda söylenen sözler ve anlatılanlar kararsızları kararlı hale getirdi. Kararsızların “evet”e yöneldiğini söyleyen anket firmaları en önemli etken olarak ana muhalefet liderini gösteriyor. Tabi tek başına Kılıçdaroğlu’nun katkısı yok “evet”in yükselmesinde. “Evet” çıkarsa seçmeni denize dökeceklerini söyleyen ve düşman ilan eden Chp Konya milletvekili Hüsnü Bozkurt’un siyasi zekası(!) kararsızların karar vermesini sağladı. Dünya değişirken, ülke değişirken, siyaset değişirken Chp de değişiyor halkın yanında tavır alıyor derken hayallerimiz suya düştü. Chp hiçbir zaman değişmedi, değişmeyecek.

İki isimden alıntılar yaparak örnek verelim.İlk kahramanımız ülkenin en uzun valilik görevi yapan Ankara valisi Nevzat Tandoğan. Ne demişti Tandoğan “Ulan öküz Anadolulu!.. Sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz. Sizin iki vazifeniz var: Birincisi, çiftçilik yapıp ürün yetiştirmek. İkincisi, askere çağırdığımızda askerlik yapmaktır.”…  İkinci kahramanımıza dikkat çekmek isterim şimdi. Ölene kadar İzmir milletvekili olan kahramanımızın adı Mahmut Esat Bozkurt. Bu zat Hüsnü Bozkurt’la akraba mıdır bilmem ama kafa aynı kafa. “İslâmlık terakkiye (gelişmeye) manidir. Bu dinle yürünmez, mahvoluruz ve bize de kimse ehemmiyet vermez.” diyor İslam’a olan düşmanlığını dışa vurarak. Sadece dine düşmanlığıyla nam salmıyor bu kahramanımız(!), ülkeyi bir bütün haline getiren etnik kimliklere de saldırıyor ve tanımazdan geliyor.  “Türk, bu ülkenin yegane efendisi, yegane sahibidir. Saf Türk soyundan olmayanların bu memlekette tek hakları vardır; hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı. Dost ve düşman, hatta dağlar bu hakikati böyle bilsinler! “. Yani 90 yıl önceki bakış açısı ne ise bugünkü bakış açısı da bu. Bakış açısı bu olanların halkın yanında olduğunu söylemesi koca bir yalan!

16 Nisan akşamı tüm ülke gibi Avrupa’nın tamamı da sonuçları büyük bir merakla takip ediyor olacak. Gerçi onlar da boş durmuyor Londra merkezli teknoloji firması Qriously'ın yaptırdığı bir anket var. Ve bu ankette “evet” diyeceklerin oranı % 61.4 olarak açıklandı.Sonuç Avrupa’nın istemediği yönde çıkacağı içindir belki de bu telaş, saldırı, Türkiye’yi köşeye sıkıştırma isteği…

Ana muhalefet ya da muhalefet “14 yıldır iktidardasınız, her isteğinizi yapıyorsunuz, neden sistem değişiminde inat ediyorsunuz” diyor. Bazıları hak verebilir ama bu 14 yılda; 27 nisan e-muhtırası,kapatma davası,Gezi olayları ve 15 temmuz darbe girişimi yaşadı bu ülke. Yani iktidar olmak tehlikelerden uzak kalmak demek değil. Yönetimde çift başlılık kalktığı zaman birçok tehlike geride kalacak. Devletin başında ki insan ülkeyi zora sokacak ya da hainlik edecek olursa kimse merak etmesin bu millet gerekeni yapar. Koltuğa oyla çıkardığını konu vatanı olduğunda karşısında silahta olsa dinlemez indirir.

Ana muhalefet ve yeni sistem karşıtlarının fikirlerine katılıyor musunuz diye kime sorsam “hayır” diyor. Yeni sistemin ülkeye getireceği faydaları sıralıyor ve 16 Nisan günü “evet” diyeceklerini söylüyorlar. Gerçi “evet” diyenleri cahillikle suçlayanlar olsa da benim sohbet ettiğim insanların tamamı okumuş insanlar ve insanlar okudukça, eğitim seviyesi arttıkça “evet” diyenlerin sayısı da artıyor vesselam.

Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler

Şenay Şimşek Haber Editörü
blank

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Bu Alana Reklam Verebilirsiniz
Lütfen Arayın

0544 433 1 555