



Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ahmet İnanır, halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz hakkında önemli bilgiler verdi.
Kemik erimesinden korunmanın yolları!
Vücuttaki kemiklerin sertliğinin azalmasıyla zayıflayıp kırılabilir hale gelmesi sonucu ortaya çıkan osteoporoz, özellikle omurga, kalça ve el bileğinde sık görülüyor. Kırık oluşmadıkça belirti vermeyen bu hastalık, genellikle 45 yaş üzeri bireylerde görülmeye başlıyor.
Osteoporozun belirtileri neler?
Osteoporozun en yaygın belirtisi sırt ve omurga ağrılarıdır. Bu ağrılar, kemiklerde oluşan mikro kırıklardan kaynaklanır. Süreç ilerledikçe bel ve sırt ağrısı, boyda kısalma ve kamburluğa yol açabilen kırıklar ortaya çıkabilir.
Kadınlarda daha sık görülüyor
Türkiye Osteoporoz Derneği verilerine göre osteoporoz, 50 yaş üstü kadınların üçte birinde, erkeklerin ise beşte birinde görülüyor. Menopoz sonrası kadınlarda hormon seviyelerinin düşmesiyle birlikte kemik erimesi riski belirgin şekilde artıyor.
Erkeklerde daha nadir görülmesinin nedeni
Erkeklerde osteoporoz, kadınlara oranla daha az görülüyor. Bunun sebepleri arasında erkeklerin daha yüksek kemik kütlesine sahip olması, testosteron hormonunun kemikler üzerindeki koruyucu etkisi ve erkeklerde menopoz benzeri bir sürecin olmaması gösteriliyor.
Risk faktörlerine dikkat
Osteoporoz için risk faktörleri arasında ileri yaş, genetik yatkınlık, yetersiz kalsiyum ve D vitamini alımı, hareketsiz yaşam tarzı, sigara ve alkol kullanımı, hormonal bozukluklar ve uzun süreli steroid ilaç kullanımı bulunuyor.
Tanı ve tedavi nasıl yapılır?
Osteoporoz tanısı, DEXA (kemik yoğunluğu ölçümü) yöntemiyle konuluyor. Tedavi ise koruyucu ve ilaçlı yöntemlerden oluşuyor. Erken dönemde tempolu yürüyüş, yüzme gibi düzenli egzersizlerle kemik yapısı korunabiliyor. İleri vakalarda ise ilaç tedavileri, korse kullanımı ve kemik içi dolgu gibi yöntemler uygulanabiliyor.
Korunmak için neler yapılmalı?
- Küçük yaşlardan itibaren kalsiyum ve D vitamini yönünden zengin beslenme alışkanlığı kazanılmalı.
- Düzenli egzersiz yapılmalı.
- Güneş ışığından yeterince faydalanılmalı.
- Sigara ve alkolden uzak durulmalı.
- Osteoporoz riski taşıyan bireyler düzenli kontrollerle erken teşhis yaptırmalı.
- Gelişen kırıkların en az hasarla atlatılması için uygun tedaviler zamanında uygulanmalı.
Doç. Dr. Ahmet İnanır, osteoporozun yaygın ve sinsi ilerleyen bir hastalık olduğunu hatırlatarak, özellikle ilerleyen yaşlarda kemik sağlığına özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler