

Keşmir'de düzenlenen kanlı terör saldırısının ardından Hindistan’ın Pakistan topraklarına yönelik hava saldırıları, iki ülke arasındaki gerilimi tehlikeli bir boyuta taşıdı.
Hindistan ile Pakistan arasında çatışma tırmanıyor! Bundan sonra ne olacak?
Nükleer silahlara sahip iki komşu arasında yeniden alevlenen kriz, onlarca sivilin hayatını kaybetmesine neden olurken, dünya genelinde ciddi endişelere yol açtı.
22 Nisan’da Hindistan’ın Cammu Keşmir bölgesindeki Pahalgam’da meydana gelen ve 26 turistin hayatını kaybettiği saldırı sonrası Yeni Delhi, saldırının arkasında Pakistan destekli grupların olduğunu savundu. İslamabad ise bu iddiaları reddetti. Karşılıklı açıklamaların ardından iki ülke hava sahalarını kapatırken, Hindistan akşam saatlerinde Pakistan toprakları ve Pakistan kontrolündeki Keşmir bölgelerine füze saldırısı düzenledi.
Ölümler artıyor, tansiyon yükseliyor
Pakistanlı yetkililer, Hindistan'ın gerçekleştirdiği saldırılarda aralarında çocukların da bulunduğu en az 19 kişinin hayatını kaybettiğini açıklayarak bu eylemi “aleni bir savaş ilanı” olarak değerlendirdi. Hindistan tarafı ise operasyonların “ölçülü ve sınırlı” olduğunu, sadece belirli hedeflere yönelik yapıldığını savundu.
Ancak Pakistan da karşılık vermekte gecikmedi. Hindistan kontrolündeki Keşmir’e düzenlenen misilleme bombardımanında en az 10 sivilin hayatını kaybettiği bildirildi. Gerilimi daha da artıran açıklamalarda bulunan Pakistan Başbakanı Shehbaz Sharif, saldırıların karşılıksız kalmayacağını ifade etti. Savunma Bakanı Khawaja Asif ise beş Hindistan savaş uçağının düşürüldüğünü ve bazı Hint askerlerinin esir alındığını iddia etti.
Yine Keşmir, yine döngü
Keşmir sorunu, Hindistan ve Pakistan arasında 1947’den bu yana savaşlara ve çok sayıda çatışmaya neden olan bir kriz alanı. Uzmanlar, bu çatışmaların belirli aralıklarla tekrarlandığına dikkat çekiyor. Hudson Enstitüsü Hindistan İnisiyatifi Direktörü Aparna Pande, durumu “Bu filmi daha önce de izledik” sözleriyle özetliyor.
Pande’ye göre, her birkaç yılda bir Hindistan’da gerçekleşen ve Pakistan merkezli gruplara bağlanan bir terör saldırısı sonrası gerilim tırmanıyor, sınırlı çatışmalar yaşanıyor ve ardından uluslararası toplumun araya girmesiyle geçici bir sakinlik sağlanıyor. Ancak yeni bir saldırı döngüyü baştan başlatıyor.
Nükleer korku: En kötü senaryo
Uzmanlara göre, bu kez yaşanan çatışmalar geçmişe kıyasla daha ciddi bir tırmanma riskini taşıyor. RAND Corporation’dan savunma analisti Derek Grossman, iki ülke arasında yaşanan hava saldırılarının “son derece tehlikeli” olduğunu belirtiyor ve “En uç noktada bu durum nükleer savaşa kadar gidebilir” uyarısında bulunuyor.
Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü’nden Raji Pillai Rajagopalan ise Pakistan yönetiminin geçmişte krizleri sınırlı tutma yönünde temkinli davrandığını, bu nedenle sınırlı misillemeler dışında büyük bir savaşa girilmesinin ihtimal dışı olduğunu ifade ediyor. Her iki uzman da Hindistan ve Pakistan’ın liderlerinin, çatışmanın nükleer boyuta taşınmaması gerektiğini bildiklerine dikkat çekiyor.
Bölgesel ve küresel etkiler
Hindistan’ın yaklaşık 172, Pakistan’ın ise 170 civarında nükleer savaş başlığına sahip olduğu tahmin ediliyor. Tırmanan bir savaş, yalnızca Güney Asya'yı değil, küresel dengeleri de tehdit edebilir. Derek Grossman, böyle bir krizin büyük güçleri de vekalet savaşları aracılığıyla bölgeye çekebileceği uyarısında bulunuyor. Hindistan'ın ABD ile yakın ilişkileri ve Rusya'dan savunma sistemleri tedarik etmesi, Pakistan'ın ise Çin ile stratejik ortaklığı bu dengeyi daha da karmaşık hale getiriyor.
Ekonomik anlamda da farklılıklar söz konusu. Moody’s Ratings’in 5 Mayıs’ta yayımladığı değerlendirmeye göre, uzun süreli bir çatışma Pakistan’ın ekonomik büyümesini olumsuz etkileyebilirken, Hindistan cephesinde savunma harcamalarının artması dışında ciddi bir ekonomik kırılma öngörülmüyor.
Dünya diken üstünde
Gelişmelerin ışığında gözler şimdi, Pakistan’ın vereceği yeni tepkide ve Hindistan’ın bundan sonraki hamlelerinde. Çatışmanın ne kadar süreceği, hangi seviyeye ulaşacağı ve nükleer tehdit ihtimalinin somut bir risk haline gelip gelmeyeceği, her iki tarafın alacağı kararlarla şekillenecek. Uluslararası toplum ise çatışmanın kontrolsüz bir savaşa dönüşmemesi için dikkatle izliyor.
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler

