Reklam
Reklam
blank

blank
  • ANASAYFA
  • SAĞLIK
  • Hemofili hastalarına uyarı: “Doktor kontrolleri aksatılmamalı”

Hemofili hastalarına uyarı: “Doktor kontrolleri aksatılmamalı”

blank
hemogoli
blank
Haber Ajansı - İHA

Sivas Numune Hastanesi Hematoloji Uzmanı Dr. Yüksel Aslı Öztürkmen, hemofili hastalığına dair tanı ve tedavi sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Hemofili hastalarına uyarı: "Doktor kontrolleri aksatılmamalı"

Hemofili nedir?

Uzm. Dr. Öztürkmen, hemofilinin nadir görülen ve genetik geçişli bir kan hastalığı olduğunu belirtti. Kanın normal şekilde pıhtılaşmasını sağlayan faktörlerin eksikliğiyle ortaya çıkan hemofilinin, kanamaya eğilim ile kendini gösterdiğini ifade eden Öztürkmen, “Faktör 8 eksikliği Hemofili A, Faktör 9 eksikliği ise Hemofili B olarak tanımlanır. Bu faktörlerin eksikliği durumunda, vücut kanamayı durduramaz ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir” dedi.

Genetik geçiş ve görülme sıklığı

Pıhtılaşma faktörlerinin üretiminden sorumlu genlerin X kromozomu üzerinde yer aldığını söyleyen Öztürkmen, bu nedenle hastalığın çoğunlukla taşıyıcı annelerden erkek çocuklara geçtiğini vurguladı. “Hemofili A, yaklaşık her 5 bin erkek doğumda bir görülürken, hemofili B’ye göre 5-6 kat daha sık rastlanmaktadır. Tüm hemofili vakalarının yaklaşık yüzde 85’ini hemofili A, yüzde 15’ini ise hemofili B oluşturur” diye konuştu.

Belirtiler ve tanı süreci

Hemofilinin erken belirtilerinin kolay morarma, eklem içi ve kas içi kendiliğinden oluşan kanamalar olduğunu belirten Öztürkmen, küçük müdahaleler veya travmalarda uzun süren kanamaların da hastalık belirtisi olabileceğini söyledi. Tanının koagülasyon testleriyle konulduğunu belirten Öztürkmen, “Özellikle APTT testinde normalden yüksek sonuç elde edilmesi hemofili şüphesini doğurur. Kesin tanı ise faktör düzeylerinin ölçülmesiyle konur” dedi.

Tedavi ve yaşam kalitesi

Uzm. Dr. Öztürkmen, hemofili tedavisinde en önemli unsurun, eksik olan faktörün yerine konması olduğunu belirtti. “Faktör düzeyi yüzde 1’in altındaysa ağır hemofili, yüzde 1-5 arasında ise orta dereceli hemofili, yüzde 5-40 düzeyindeyse hafif hemofili olarak sınıflandırılır. Tedavi, doktorun belirlediği dozda toplardamar yoluyla uygulanır. Bu tedavi süreci hayat boyu devam eder” dedi.

Geçmişte tedavi olanaklarının sınırlı olduğunu ve bu nedenle hastaların ciddi eklem problemleri yaşadığını belirten Öztürkmen, günümüzde ise düzenli tedaviyle hastaların sağlıklı bir yaşam sürdürebildiğini söyledi. Öztürkmen, “Tedavi sürecini aksatmayan, doktor kontrolünü düzenli yaptıran ve riskli aktivitelerden uzak duran bireyler, yaşıtları gibi aktif bir yaşam sürebilir” ifadelerini kullandı.

 

Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler

Kadriye İzgiEditör

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Bu Alana Reklam Verebilirsiniz
Lütfen Arayın

0544 433 1 555