Reklam
Reklam
  • ANASAYFA
  • SAĞLIK
  • Geçmişe takılı kalmak ve gelecek kaygısı sağlığı tehdit edebilir!

Geçmişe takılı kalmak ve gelecek kaygısı sağlığı tehdit edebilir!

blank
tehditsa
blank
Nursen Beste Yıldız

Psikolojik Danışman Ekrem Çağrı Öztürk, günümüzde birçok insanın yaşadığı geçmişe takılı kalma ve geleceğe dair yoğun kaygı halinin psikolojik ve fizyolojik sağlık üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğine dikkat çekti.

Geçmişe takılı kalmak ve gelecek kaygısı sağlığı tehdit edebilir!

Öztürk, bu durumun kişilerin anda kalmalarını engellediğini ve yaşamdan keyif almalarını zorlaştırdığını vurguladı.

“Zihinsel meşguliyetler değişime davettir”

Öztürk, sürekli geçmişte yaşanan olaylara takılmanın ya da geleceği düşünmenin aslında kişiye bir mesaj verdiğini belirterek, “Bu zorlanmalar bir problem gibi görünse de, mevcut durumun kişiye artık iyi gelmediğinin bir göstergesidir. Değişim çağrısıdır” ifadelerini kullandı.

Yarım kalmış meseleler zihni meşgul ediyor

Geçmişe dönük yoğun düşüncelerin altında yarım kalmış meseleler olabileceğine işaret eden Öztürk, bu gibi durumların zihin tarafından tamamlanmak isteneceğini söyledi. “Bir arkadaşımız ya da yöneticimiz bize beklenmedik bir şey söylediğinde ve o anda cevap veremediğimizde, sonrasında bunu sürekli kafamızda kurarız. Ancak meseleyi kapatmak yerine önce anlamaya çalışmak gerekir” dedi.

Gelecek kaygısının altında onay ihtiyacı olabilir

Gelecek hakkında aşırı düşünmenin de farklı nedenlerden kaynaklanabileceğini belirten Öztürk, örnek olarak arkadaşlarını şehrinde ağırlayacak birinin her detayı önceden planlamasını gösterdi. “Bu kişi eleştirilmekten çekiniyor olabilir, ya da sevgi ve onay görmek istiyor olabilir. Bu tür planlamaların ardında daha derin duygusal ihtiyaçlar olabilir” ifadelerini kullandı.

“Sonsuz bir şimdi vardır”

Öztürk, “Hayatta sonsuz bir şimdi vardır. Geçmiş deneyimdir, gelecek ise hayatta kalma ve anlam arayışıdır. Hayaller bizi yaşama bağlar, planlar ise yaşamı kolaylaştırır. Sorun, geçmiş ya da gelecekte takılı kalmaktır” diyerek, anda kalmanın önemini vurguladı.

Psikolojik Danışman Ekrem Çağrı Öztürk, son olarak şu tavsiyede bulundu: “Takılı kaldığımız takdirde zihinsel, duygusal ve bedensel sinyaller bize uyarı verecektir. Bu uyarıları fark edip, şimdiki ana dönmek ve onunla bağlantı kurmak, iyileşmenin ilk adımıdır.”

 

Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler

Kadriye İzgiEditör
blank

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Bu Alana Reklam Verebilirsiniz
Lütfen Arayın

0544 433 1 555