Reklam
Reklam

“Ferasetsiz Komplo Tahrimen Mekruhtur”

blank
Ferasetsiz Komplo
blank
Haber Merkezi

Berat Demirci’nin "Ferasetsiz Komplo Tahrimen Mekruhtur" isimli köşe yazısı;

"Ferasetsiz Komplo Tahrimen Mekruhtur"

Teori kurmak kolay iş değildir; tecrübemle söylüyorum! Bilinen teorileri elden geçireceksiniz; hangi verileri kullanmışlar, zaman dilimi nedir, hangi toplumdan hareket etmişler v.s. gibi pek çok soruya cevap verebilecek donanım ön şarttır. “Çok bilgiliyim, Allah beni nazardan korusun!” diye kendinizi satabilecek bir piyasa donanımınız da olabilir; yetmez. Teori kuracak adamın sezgi gücü ve bütünü kavrama (telif) özelliği mutlaka olmalıdır; anında tutarlı cevap verebilecek bir “ibn-ül vakt” hassasiyeti de denilebilir. Tatildeyim şimdi çocukları sıkmayayım nazariyat sohbetine dalıp!

Komplo teorisi de bir teoridir. Ancak, az çok mektep medrese görmüş ve sonra “medya adamı” olmakta karar kılmışların işidir. Sadece o kadar değil tabii, komplonun dersi yüksek bilim adamlarının kitaplarında da yeri az çok vardır; uçuk değilse bunlara “tahmin” demek daha isabetli olur. Komplo teorisinin de ön şartları olmalıdır; en başta yabancı dilin kuvvetli olmalı, bilgi nasılsa arkasından gelir. Ama yetmez, bilim adamında olması gereken sezgi ve telif kudreti olsa iyi olur ama medya komplocusunda da tek şart fikir namusudur; medyatik dostlar, dedikodular, filmler, Agatha Teyze romanları komplo malzemesine yeter.

Bilim alanında teori kurmak, eksik kare yahut kareleri doldurarak bir bütün oluşturmak gibidir; teori soyuttur ama kapsayıcıdır. Yerli sosyal bilimcilerin teoride başarısızlığı; zaman ve toplum farkına dikkat etmemeleridir. Mütegallibeden gelmişlerse talihsizdirler, çünkü nüfuz edebilme, hayatla alakalıdır, kitaplar “anlama”ya yetmeyebilir. Gelenek yolculuğu ve bakiye sohbet erbabından istifade etmeleri naçizane tavsiyemdir. Komplo teorisi de aynı yolu izler; komplocunun ciddiyeti kullandığı malzemenin çeşidine ve kalitesine bağlıdır. Ben komplocunun ciddiyet taşıyanını ve hususen “ferasetli bakanı”nı severim; çünkü öğretici olabilir, zamane çocuklarına ufuk açabilir. Aralara, düşünmeye sevk eden derin cümleler, kitap künyeleri, düşünür isimleri serpiştirmek medyatik mahallere reyting üstü yerli çeşni katabilir. Feraset, komploya meşruiyet alanı açan ontolojik bir esastır; altını çizin!

Büyük bir gayretle orta tabakalardan kopup gelen bilimcilerde de kütlük ve bazen acayip kompleks vardır. Gömlek cebinde dört çeşit kartvizit, “Yazdım okumadınız mı yahut bir makalemde demiştim ki!” havası, genel görgüsüzlük göstergeleridir. Boya katalogu gibi katlamalı kartvizitler bile gördüm; makalelerin isimleri, yayınlandığı yerler v.s…  Aşılabilir, iyidirler hastırlar ama çocuklarımız birazcık kültür yetimidirler. Aynı şartlardan gelip medyada şans yakalayanlar ise pek cindirler. Bulundukları mahalle ister Şişli ister Üsküdar cemaatleri olsun anında adapte olurlar ve tıfıl hayranlarını parmaklarında fırıl fırıl dolandırırlar. Her yere gire çıka mezhep ve meşrep elastikiyeti de kazanmışlardır; kafalı çocuklardır, hasetlik etmeyelim.

Fakat esas üzüntüm “sapı bizden” sayılanların medyaya ahlakî bir boyut hissettirememeleri, dil ve üslup noksanlığıdır. Adaptasyon kabiliyeti lazım olabilir, tamam ama akredite olmada bu kadar geniş olmanız gerekmeyebilirdi… Normal yazılarınızda da sıkıntılar hissediliyor, doğru yazılar satırlar arasına yerleştirdiğiniz işaretli parolalı cümlelerin,  dış kredi notunuzun artırılmasına müteveccih olduğu fena halde hissediliyor. Komplo teorisi denemeleriniz ise kusura bakmayın çok ilkesiz duruyor. İlkesizliği şu: Hani şu 28 Şubat sürecindeki andıçlar vardı ya… “Bozacının şahidi şıracı olurmuş!” türünden bilgi, resim, ihbar, köfte harcı, kundura biçimi ve hatta kese kâğıdı gibi malzemelerle… Fadimenin umarsızından müslümün tumansızından Millî Komplo Teorisi oluşturuyorlardı… Kusura bakmayın ama sizin tekniğiniz de o çeşit  “psikolojik savaş” metotlarına benziyor. Onlar, asla katılmam ama “İşimiz bu!” diyip kendilerine dayanak bulabilirler; sizin ki ne?

“Şimdi bana komplocu diyeceksiniz!” numarasıyla başlayıp; filan yerde duyduğunuzdan, falan cafede işittiğinizden, çay içtiğiniz bayanın çantasından kazara düşen nottan, kıytırık holivut filmlerinden, kaçan çoraptan, uçan telekten, kahpe felekten döküp devşirerek kurduğunuz teoriler; komplo teorisi değil, karaları aklama kurnazlığı gibi geliyor. Bütün bunlar da yetmiyor, muhabbet kuşunuzu şahit gösteriyorsunuz. “Muhabbet kuşum kulağıma twitledi!” nasıl bir şey ise, muhabbet kuşunuz bile adam gibi yahu!

Bunlar son model komplo abiler, ablalar; daha sıfır kilometre! Gel vatandaş gel! Sabah komploları bunlar çıtır çıtır! İzana gelin; yoksa ne gönül dinlerim ne hatır! Dininiz vicdanınızı, cüzdanınız da itibarınızı aklamaya yetmez.

Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler

Şenay Şimşek Haber Editörü
blank

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Bu Alana Reklam Verebilirsiniz
Lütfen Arayın

0544 433 1 555