

Psikolog Duru Erdem, ergenlik döneminde karşı çıkma ve inatlaşma davranışlarının ciddi boyutlara ulaşabileceğini ve erken müdahalenin önem taşıdığını belirtti.
Ergenlerde Karşı Çıkma ve İnatlaşma Bozukluğuna Dikkat!
Ergenlik, bireyin kimlik arayışının en yoğun olduğu, risk almanın ve bağımsızlık kazanmanın ön planda olduğu bir evre olarak bilinir. Ancak, bu dönemde ortaya çıkan karşı çıkma ve inatlaşma davranışları, bazen agresif ve suçlu eğilimlere dönüşebilir. Psikoloji çalışmalarında genellikle yetişkinlerle ilişkilendirilen bu davranışlar, ergenlikte de sıkça gözlemlenmektedir.
Özellikle Karşı Çıkma/İnatlaşma Bozukluğu olan gençler, sürekli olarak itaatsizlik sergileyebilir ve otorite figürlerine karşı düşmanlık geliştirebilirler. Davranım bozukluğu olan gençlerde ise yalan söyleme, çalma, aldatma ve mülkiyete zarar verme gibi tekrarlayan davranışlar gözlemlenebilir.
Bu gençler, çevrelerindeki ebeveynler, öğretmenler ve otorite figürleriyle sürekli bir mücadele içine girebilirler. Bu tür davranış bozukluklarına erken müdahale, gençlerin bu olumsuz eğilimleri yetişkinlik dönemine taşımalarını önleyebilir.
Bireysel ve aile terapileri en etkili yöntemler arasında yer alıyor
Ergenlik dönemindeki karşı çıkma ve inatlaşma bozukluğuna yönelik en etkili müdahale yöntemleri arasında bireysel ve aile terapisi bulunmaktadır. Bu terapiler, gençlerin sınır bilinci oluşturmasına yardımcı olmanın yanı sıra, davranışların ve öfkenin kökenini tespit etmeyi amaçlar.
Psikolog Duru Erdem, ebeveynlerin bu süreçte çocuklarının gerçek hislerini anlamalarını sağlamalarının kritik bir adım olduğunu belirterek, "Ebeveynler, çocuklarının duygularını açıkça ifade edebilmeleri için güvenli bir iletişim ortamı oluşturmalıdır. Bu, sorunların çözümü için temel bir yapı taşıdır. Ayrıca, tutarlılık ön planda tutulmalı ve aile bireyleri birlikte çalışarak çocuğun sağlıklı bir gelişim sürecine girmesine destek olmalıdır." ifadelerini kullandı.
(Haber Merkezi)
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler