Alim hoca yıllar önce hepimizin hocası idi, karakteri hep aynıydı ne yazık ki, herkese biraz üstten bakan, alçak dağları ben yarattım edalarında, yine de seveni az da olsa vardı. Sınavlarda Araf suresi 179 u soracak diye çok çalışırdık ve ezberlemiştik, hala meali ezberimdedir : Andolsun biz cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar, gözleri vardır ama göremezler, kulakları vardır ama işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır….. Sağolsun hocama bu ayeti bize ezberlettiği için…
Adam neyse de gerçekten çevresindekilerde omurga olsa bunları yapamazdı. Rektör yardımcısı, danışmanı ,dekanı hepsi aynı demekki , bunlardan ne yazık ki bu şehre de bu üniversiteye de kendilerine de bir fayda bundan sonra olmaz. Mehmet Kul gibi dirayetli aklı başında şehrini ve üniversitesini düşünen , kin nefret tohumları ekmekten kaçınan şehir sevdalısı insanlar lazım buraya, şehre ihanet eden bu şahıslardan bıktı bu millet artık. Artık dualarımda bu haberden sonra Allahım utanan ve yüzü kızarmayı bilen insanlardan eyle beni diye niyaz ediyorum. yüz kızarması gerçekten büyük bir nimetmiş insanoğlu için.
Hep bize benzeyenlerden zarar gördük , bu söz gerçekten doğru. Bu rektörlük hep mufazakar kesimi ezdi, hep onlara sıkıntı çıkardı, hep de onları küstürdü böyle. Sabah arabamı yıkatırken yan dükkanda kaportacıdaki yaşlı amca ile bu mevzuyu tartışan birkaç kişiye kulak verdim. Adamcağız habere inanmamış, İlahıyatçı alkole alıştırır mı milleti diye kızıyor onlara. Hatta amcanın dediğine göre bu ilahıyatçı ekip AFAD ın yakınlarındaki bir camide sık sık sohbet yapıp Hz. Ömer adaleti, Fatıma anamızın hayatı, Ebubekir efendimizin çektiği çileler gibi konularda cemaatle konuşuyorlarmış. Amcaya videoyu izletince adamın bir yutkunması oldu, gırtlağının bir inip bir çıktığını görünce inanın ben üzüldüm. adamcağız bir şey daha diyemedi. İnşaallah amca da namazı bırakıp alkole başlamaz. Şehrin Akademisyenlerin Rektörün durumu budur ne yazık ki, ne çektiysek bize benzeyenlerden çektik işte.
Alim beyin 6 yıldır ki işi kampüse kaldırım taşı döşemek, aydınlatma, kangal köpekleri, gölet, tıp fakültesini küçültmek, elektrik elektronik mühendisliğindeki bu hoca ile uğraşmak.Başka akılda kalan bir işi olmadı zaten. Zorla bu hanımefendiyi rektör yapacaklar el birliği ile . (Bir de kampüsü ve şehri alkole özendirmek ). bunu unutmasın Sivaslılar…
Eğri oturup doğru konuşmak lazım, burada Rektörü eleştirmek, konuşmak, fikrini sormak …. bunlar boş şeyler, çünkü adamcağızın akıl fikir etik adalet hak gibi kabiliyetlerinin olmadığı konusunda tüm sivas olarak hemfikir olduk zaten. bu olayda hesap Şehrin valisine, belediye başkanına, milletvekillerine, neredeyse 100 yıldır bakanlık yapan bir şahsa, sivil toplum kuruluşlarına düşer. adam yıllardır cumhurbaşkanından torpilliyim diyerek başta üniversite olmak üzere tüm şehrin psikolojisini bozuyor bir dur diyen yok. Dik duran bir akademisyen çıkıyor , ortalık karışıyor, belki yüzlerce böyle olay var, herkes bu kadar cesur olamayabilir. Olayın sonu tüm şehri alkole başlatmakla biter, bu da Alim beyin bitişidir, Sokaklarda rahat rahat gezsin artık bakalım…
Geçenlerde bir akademisyen abinin bir sözü hepimizde soğuk duş etkisi yaratmıştı Allah 6 yıldır şu kardeşler tepesini şu rektörlük binasının üzerine çivi gibi çakmıyorsa, gerçekten büyüktür. O an anlamamıştık, demek ki, kampüste ne gibi haksız hukuksuz liyakatsiz işler varmış ki, milleti alkole başlatacak kadar, Rabbim Sivasımızı , akademisyenlerimizi ve öğrencilerimizi korusun…
bu haberi gördükten sonra mezopotamya(sümer babil asur), İran ( medler , persler,sasaniler) daha sonra ki Roma bizans, Amerika ( maya, inka) …. dan günümüz, Kanada Kore Afrika kültürlerine kadar ciddi bir araştırma yaptım Hiçbirinde bir yöneticinin alkole özendirdiği bir toplum göremedim. Alim bey merkezi Londrada bulunan Guinness Dünya rekorları ofisine başvuracak olursa (ki maille de başvuru olabiliyor), muhtemelen bir rekor sahibi olabilir ( akademisyenleri ve koskoca şehri alkole teşvik eden ilk rektör). Rekorun iyisi kötüsü olmaz, tarihe geçecek çünkü…
53 yaşındayım, doğma büyüme Sivaslıyım, bu yaşıma kadar hep Timur, Aşık veysel, kangal köpeği, Divriği Ulu caminin hikayeleriyle büyüdük, Bu olay vallahi de billahi de bu tarihi ögelerimizi bir anda siliverdi. Bundan sonra Sivas tarihinde bir numaralı olay : İLAHİYATÇI REKTÖR Alim yıldızın abdest namazı siliverip milleti alkole alıştırması olacaktır. Yıllar boyu bu sürecek artık, yeni bir bomba haberi ben bir daha göreceğimi sanmıyorum. Bu günleri de gördük ya !
Konyada doktoramı yaptığım sırada bizim fakültede de böyle bir durum olmuştu, (tabi bu kadar dudak uçuklatıcı kadar değil), rektör yardımcıları ve dekanımız dik duruş gösterdi ve bu adaletsiz ve haksızlığa uymayacaklarını söylediler durum anında düzelmişti. Hepsi de heykeli dikilecek adam diye halen onur ve şeref abidesi olarak anılırlar. Demek ki burada rektör yardımcıları, danışmanları, mühendislik fakültesi dekanı da dik duramayan, OMURDA EKSİĞİ şahıslar ki bu rektör atını istediği gibi oynatıyor, Sivas dışında bir yerde zaten böyle birşeyin yaşanma olasılığı yok , en kısa sürede ben de bu ili terketmek için yurt içi olsun yurt dışı olsun görüşmelerim sürüyor, bu zihniyet var oldukça burda durulmaz…
Psikoloji formasyonu almış biri olarak yazıyorum, Alim Yıldız rektörün yaptığının bazı izahları var tabiiki de
1. Dokuz haçlı seferinin veremediği zararı tek başıma veririm.
2.Nemrut, firavun ,lehebi mezarlarında rahat uyutmam, kıskandırırım onları
3.Milletin aklıyla dalga geçer mutlu olurum ( ki bu yanlış, millet sizle artık gülüp mutlu oluyor)
4.Sivas tekelciler odasından plaket ve tebrik bekliyorum( Son iki yılda Sivasta alkol satışının artışında büyük rolüm var).
5.AK parti nin yıllardır aldığı 4-5 vekili uğraşa uğraşa 3 e çektim, Haziranda da bunu 2 ya da 1 e düşüreceğim Allahın izniyle.
Başka bir izah ben de bulamadım. Saygılarımla…
9Aralık Cuma akşam üstü, Bilim Teknoloji üniversitesinde 17:15 civarında rektör Alim Yıldız ve 12 çevre üniversite rektörü Bilim Teknoloji Üniversitesinden ayrıldılar. 19:15 civarına kadar YÖK başkanı Erol bey ve Mehmet Kul hocaların toplantısı sürdü. Toplantı bitiminde Erol bey Cumhuriyet Üniversitesi nde öğrencilerle buluşmaya gitmek üzere iken Alim Yıldız\′ın üniversite akademisyenlerine yaptığı zulümler, atamalardaki akıl almaz ,dalga geçer gibi olaylar, üniversitenin tıp ve mühendislik dallarını bitirmeye çalışması gibi konular bir şahıs tarafından anlatılıp, eline sarı fosforlu kalemle çizilmiş o ünlü dosya verildi, Erol bey olsun, TRT spikeri Büşra Topçu nun şaşırmış tavırları dikkatten kaçmadı. O şahıs \′ öğrencilerle toplanan kadar, zulüm gören öğretim üyeleri ile toplanın\′ diye sitemde de bulundu. Bu föy daha sonra YÖK başkan vekilleri Haldun bey ve Cevahir beylere de gönderildi. Erol beyin protokol şefi de ocak sonu yada şubat başı için bu kişi ile bir randevu ayarlayacak . Bu son görevlendirme olayı da o buluşmada olayın tuzu biberi olarak görüşülecek tabiyki.
MEHMET KUL HOCA SİVASIN İMDADINA İYİKİ YETİŞTİ, BU ALİM YILDIZ ZULMÜNDEN İNŞALLAH KURTULACAĞIZ. HEP BİRLİKTE DUA EDELİM .