

Yurdal Epsileli’nin "Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir" isimli köşe yazısı;
"Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir"
Yaşadığımız tarih geçirdiğimiz zaman hayatımız su gibi akıp giderken bu döngünün içinde insan değişimin farkına varamıyor. Günlük rutin, hayat mücadelesi, geçim sıkıntısı ,eğlencesi derken bu değişimle beraber sürüklenip duruyor. Bazen insan hayatı bir anlığına durdurup yaşamına çevresine dışardan bakınca anlıyor aslında ne kadar çok şeyin değiştiğini, yok olduğunu, tarihe karıştığını…İşte o zaman düşünmeye başlıyoruz “ne oldu benim hayatım?” Ya da başka bir deyişle “ne olacak benim hayatım?” diye…
Değişim insanlar üzerinde çok boyutlu bir etkiye sahip olabilir kimisi yepyeni bir hale bürünürken. Kimisi başkalarına benzemeye çalışır. Bazıları için de değişim seçeneklerden oluşur. Kimisine göre olan halinizden sıkıldığınız zaman en iyi kaçış yoludur değişim ya da sınırların dışına çıkıp rutini değiştirmek çok korkutucu gelebilir insana. Değişimi nasıl veya nerede yapacağınız sizin kararınızdır ama bunu engellemeye ve değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. Olup olmayacağını asla siz karar veremezsiniz. Değişim siz değişmeseniz bile gerçekleşir. Tarihler değişir, imkanlar değişir, Mevsimler değişir eğer bu değişime ayak uydurmazsanız sürüklenirsiniz.
Değişimin en net görüldüğü bir konudan bahsetmek isterim sizlere
2000li yıllarda doğan çocukların eğitim, eğlence ve büyüme tarzları 2000den önce doğan insanların yetişme tarzına göre çok büyük değişkenlikler göstermektedir. Bu doğanın bir kanunudur. Zaman geçer eski şeyleri unutulur yeni şeyler bulunur. Ve Hayat size ne sunarsa hayatınızı en uygun şekilde ona göre şekillendirirsiniz. şimdi 40-70 yaş arasındaki nüfus kesimi “şu çocuklara bak ellerinde hep telefon” “hep hazır yiyerek büyüyorlar” vb bir sürü ifade kullanmakta Bu onların kendi seçti hayatları değil doğdukları zaman ki hayat koşullarının onlara sağladığı imkandır.
Bu değişim tek bir insan eliyle karakteriyle veya davranışları ile yapılamaz. Çağ, teknolojik imkanlar ve bilim geliştikçe zaman geçtikçe değişim asla sona ermez. Bizim en büyük sıkıntımız değişimi değiştirmeye çalışmaktır. Eğer kendi kültürümüz geleneğimiz göreneğimiz doğrultusunda zamanla beraber bu değişime yön vermezsek değişim bize yön vermeye başlar. Değişim önceden olduğumuz insanı yaptığımız yanlışı veya bulunduğumuz ortamı daha da güzelleştirmek için bize bir fırsat sunar. Bunu değerlendirmek tamamen bizim elimizde. Değişim gerçekten ne istediğini bilmeyen bir insanı değişen koşullara ayak uyduracağım derken tökezletir. o yüzden bu koca değişimin içinde kendi farkımızı yaratıp kendi hayat sınırlarımızı çizip kendi değişimimize yön vermeliyiz Kendi İslami kültür değerlerimizi koruyup değişimi yok etmek olarak değil güzelleştirmek olarak algılamalıyız.
Çevremizde olan değişimi kabullenmek zorunda değiliz ama değiştirmeyiz de “değişim değişmeyen tek şeydir” Ama bu değişime yön vermek bizim elimizdedir.
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler

