


MTO (MEDENİYET TASAVVURU OKULU) KURULALI İKİ YIL OLDU HENÜZ! AMA ZEHİR GİBİ YETİŞİYOR TALEBELERİMİZ, ÖZELLİKLE DE LİSELİLER! TÜRKİYE’NİN EN PARLAK LİSELİLERİ VE EN ÜRETKEN ÜNİVERSİTELİLERİ MTO’DA ÇOK ŞÜKÜR VE MTO’DAN YETİŞECEK.
Camiler Protestanize edilemeyecek!
Türkiye’nin önünü açacak bir öncü kuşak, sinemada, müzikte, sanatın, edebiyatın bütün türlerinde, akademinin bütün alanlarında en parlak, en üretken, en idealist ve ruh dolu kuşakları MTO’dan yetişecek inşallah. 10 yılda, yüzyılın, ikiyüzyılın tohumlarını ekeceğiz Allah’ın izni ve yardımıyla…
Hem dünyayı ve çağı hem de bizim dünyamızı ve medeniyet dinamiklerimizi iyi tanıyan, özgüveni yüksek ama tevazu sahibi öncüler MTO’nun armağanı olacak ülkemize.
Bugün sütunumu genç bir talebe kardeşime devredeceğim. Kütahya’dan MTO talebesi Hayrunnisa Karaman kardeşime.
Konu, camiler, camilerin hayatımızdaki yeri, önemi ve anlam dünyamızdaki karşılığı.
Metnin yazarı, MTO’nun en genç ve parlak talebelerinden biri. Harıl harıl okuyan, okuduklarını bir dil zevki ile güçlü imajlar ve metaforlar geliştirerek yazıya döken çiçeği burnunda, gelecek vadeden yetenekli bir kardeşimiz.
Sizi Hayrunnisa Karaman kardeşimizin hacmi küçük ama imaj dünyası büyük ve metaforik dili güçlü kısa, özlü ve güzel metniyle baş başa bırakıyorum:
“CAMİLER PROTESTANİZE EDİLEMEYECEK!
Yolda karanlığın çöktüğü anda, yalnızca ışıklar belli olur.
Cami ışığı tâ uzaktan haber eder varlığını...
En çok da bu ışığa âşinadır cami âşığı...
Çünkü varlığın hakikatinin taşta ve taşla etme kemiğe bürünmesidir cami, Hakikat’in varlığının...
Hakikatin ışığının: Işığın hakikatinin.
Yalnızca hakikatin ışığının sadâsı saçılır etrafa caminin minarelerinden ve her yerinden...
Cami ışıklarını gördüğünüzde orada bir hayat olduğunu anlarsınız. Çünkü yaşamanın adıdır cami. Camiyi yaşamaktır “yaşamak”.
İnsan, varlığın “öz”üdür. Cami, bu özün özgürlüğüne kavuştuğunu hissettiği yegâne mekânıdır bu dünyada.
Cami “öz”ünden koparılamayacak! Camilerin içi boşaltılamayacak! Camiler Protestanize edilemeyecek!
“Biz” burada olduğumuz sürece... Biz buradayız, buradaydık ve burada kalacağız...
Kişi, caminin ruhunu yaşayınca özü de, sözü de hakikati haykırır.
Bâtılın karşısında minare gibi dimdik olur. Ferşten arşa; köklerden göklere yükselir...
Hakk’ın karşısında hilâl edasıyla belini bükerek aczini bilir...
“Camisiz” bir toplum düşünülemez. Camisiz’seniz “cem”siz’siniz demektir. “Cem” olmadan toplum olunmaz!
Yoğrulmadan doğrulunur mu?
Doğrulamadan doğrultulur mu?
Hilâl olup yoğrulacak, minare olup doğrulacak, minber olup doğrultacak!
Hilâl gibi beli bükük ama özünden, derinden ve kendi “nehir”inden...
Bu duruş, kurtuluş olacaktır!
Bu duruş, susuzluğa su sunuş olacaktır!
Ve bu duruşla gerçek olacaktır, “ol”uş ve doğruluş...
İnşallah...”
Yeni Şafak Gazetesi 05 Kasım 2021 tarihli yazısının iktibasıdır.
Büyük Sivas Haber
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler