DOLAR 32,3466 % 0.29
EURO 35,1311 % -0.02
STERLIN 40,8477 % -0.41
FRANG 35,8968 % 0.52
ALTIN 2.310,97 % 1,47
BITCOIN 2.297.148 2.794

Barzani Referanduma Gitmeliydi / Aydınlatamayan Direkler

Yayınlanma Tarihi : Google News
Barzani Referanduma Gitmeliydi / Aydınlatamayan Direkler

Cemil Duymaz‘ın 27 Eylül 2017 tarihli “Barzani Referanduma Gitmeliydi / Aydınlatamayan Direkler” başlıklı köşe yazıları;

Barzani Referanduma Gitmeliydi

“Türkiye en başından itibaren referandum yapılsın istedi. Evet sınırında kurulması planlanan bir kürt devletine tüm hücrelerimizle karşıyız ama eldeki resim oyuna gelmeyi değil oyun kurmayı mecbur kılıyor. Son dönemde Amerika’nın ypgye verdiği silah desteği, durduk yerde çıkan deaş terör örgütü ve kanın bir türlü durmak bilmediği ve alanını genişleten bir şiddet ortamı. Hepsini alt alta yazın ve mesajı yeniden okuyun; işinize gelsin ya da gelmesin büyük israil devleti kurulacak! Tamam siz bu hedefte koşun ama Türkiye’de elini kolunu bağlayıp bu duruma yol verecek değil.

Barzani çocukluk hayalinin peşinde koşuyor ama adı üstünde hayal. O da durumun yani piyon olduğunun farkında. Bunca yıl kullanılmak ömrünün sonlarına gelmiş Barzani’nin canına yetti ki oda bir başka oyunda rol almaya karar verdi… Yıllarca kendisine destek olan Türkiye’nin ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında bulunmak ve  Türkiye ile birlikte hareket etmek. Referandumda ısrar edilmesinin sebebi bu. Bu duruma en net desteği verenin ve şuan sevinenin israil olduğunu unutmayalım ama bir farkla, oyunun ters döndüğünün farkında değil. Plansız hareket etmeye ve heyecan aramaya hevesli olanlar sınırın içinden dalıp Musul ve Kerkük’ü alalım diyorlar ve referans olarak Ankara Antlaşmasını gösteriyorlar. Konunun muhatabı bütün isimler ise tam tersini söylüyor “ bizim öyle bir hakkımız yok!”.

Türkiye’nin planı tabi ki Musul ve Kerkük’ü ülke sınırlarına dahil etmek ama bunu kendiliğinden gelişen bir sürece bırakıyorlar. Yani Barzani Irak hükümetiyle görüşecek anlaşamayacak ve elinde ki yetkiyi kullanıp Türkiye’ye bölgeyi dahil edecek… Bu cümleleri okuyan bazı isimler bana “uçma bilader” diyebilir ama ömrümüz yeterse hepimiz olacakları göreceğiz.

Hatırlayın 1. Körfez Savaşı sırasında dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal fırsattan istifade edip Musul ve Kerkük’ü çıkmamak üzere işgal edelim demişti ama hem Başbakan Yıldırım Akbulut hem de Genel Kurmay Başkanı Necip Torumtay’ın karşı çıkmaları sonrası bu plan uygulanamamıştı. Şimdi yeniden fırsat ayağımıza kadar geldi ama zeminin kayganlığı planı adım adım uygulatmaya itiyor bizi. Yani demem o ki Azizim atılan her adım planlı, programlı ve boşa değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyla ilgili yaptığı konuşmada “‘Son ana kadar Barzani’nin böyle bir yanlışa düşeceğine ihtimal vermiyorduk. Yanılmışız.” dedi ve fırtına koptu. Eleştiriler Cumhurbaşkanı’nın sürekli yanılgı içinde olmasına yönelik. Konuşmayı, siyaseti ve nerede ne söyleyeceğini çok iyi bilen Erdoğan bu “yanıldık” cümlesini özellikle söyledi. İç siyaset bu “yanılgı” üzerine oyalanmalı ki masada ki plan ve harekat çok daha rahat kafayla yapılabilsin. Çünkü yapılacak en ufak hata hem büyük israil devletinin kurulmasını kolaylaştırır hem de evdeki bulgurdan oluruz.

AYDINLATAMAYAN DİREKLER

Sivas yenilenen caddeleriyle, sokaklarıyla ve birçok projeyle birlikte şantiye alanına döndü. Yaz döneminde rahat yürüyemeyenler bu durumdan şikayetçi ama Sivas’ın iklimi bazı işlerin yaz dönemine sıkıştırılmasını mecbur kılıyor. Bu noktada Belediye Başkanı Sami Aydın’a yapılan eleştirileri haksız buluyorum. Ancakkk gelelim daha 2 yıl evvel yenilenmiş aydınlatma direklerinin değiştirilmesi konusuna. Ne oldu da yeni aydınlatma direkleri dikildi. Erdoğan belediyeler için “hizmet etmek sadece yol veya kaldırım yapmak değildir” sözüne bir de “ daha eskimemiş aydınlatma direklerini değiştirmemek” cümlesini mi eklesin.

Sayın başkan icraatlarını şehir güzelleşsin diye yapıyor olabilir ama yeni aydınlatma direkleri hizmet değil israftır! Nitelikli ağaçların dikilmesi ile ilgili imzalar toplandığı gibi yine insanlar imza toplayıp “nitelikli ve yeni aydınlatma direkleri isteriz” mi  dediler? Hizmeti veren firma bu işi bedava yaptıysa sorun yok hatta mümkünse oturduğum mahalleye de birkaç yeni aydınlatma direkleri  diksinler. İnsanlar kendilerine hizmetin en iyisi sunulsun ister lakin hoyratlığa ise doğal olarak tepki gösterirler. Tepkiler gelince basın toplantısında Başkan Sami Aydın “”En mükemmel elbiseyi alıyorsunuz ama belli bir süre kullandıktan sonra tekrar değiştirmek gerekiyor. Bu işte böyle yani” diyerek güzel (!) bir açıklama yapıyor ve bizim yüreklerimize su serpiyor. Ne daha önceki direklerin ne de yeni direklerin maliyetinden asla bahsetmiyor sayın başkan. Sökülen aydınlatma direkleri başka bölgelerde kullanılacakmış. Niye o bölgelere yeniler değilde eski direkler dikiliyor o da ayrı bir soru cümlesi ya neyseee. Sayın başkan unutmamalı ki siyasilerde en mükemmel elbiseler olarak göreve getiriliyor ve eskiyor. Kimi o eski elbise yırtılana kadar giyiyor kimi ise hafif bir eskime olunca hemen değiştiriyor. Ve maalesef artık kimse yırtılana kadar elbiseyi sırtında taşımıyor, vesselam. “


YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.