


Haber: Sercan Çetinel / Betül Karahan
AK Parti İl Başkanı Ziya Şahin, referandum kapsamında teşkilatın merkez ve ilçelerdeki çalışmaları ve son yapılan anket sonuçları hakkında gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Sercan Çetinel’e çok özel açıklamalarda bulundu.
İlk olarak referandum çalışmaları hakkında bilgiler aktaran İl Başkanı Şahin, sistemin işleyişi hakkında şu ifadelere yer verdi:
“16 Nisan da ülkemiz milletimiz için önemli bir halk oylaması var. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini içeren 18 maddelik bir anayasa değişikliğini oylayacağız. Bu anayasa değişikliği ülkemizdeki hükümet sistemini değiştiriyor. Şuan da bir Başbakan ona bağlı bir Bakanlar Kurulu ve ona bağlı bir Cumhurbaşkanın yönettiği icra organı bir yönetme var. Ve meclisten yasama organından seçilmiş içerisinden seçilmiş bir hükümet var. Dolayısıyla gelen sistem bunu değiştiriyor. Yasama ayrı seçiliyor, yürütme ayrı seçiliyor. Yasamada görev alan yürütmede görev alamıyor. Kanunları tümden yasama teklif ediyor. Yürütme, hükümet kanun teklifi yapamıyor. Yasamada ki milletvekilleri yapıyor ve yürütmede Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yürütme işlerine ilişkin daha hızlı karar alıyor. Daha hızlı icraat yapıyor. Yani böylelikle diğer ülkelerle rekabet etme imkanı buluyor. Bu sistemi içeren bir değişiklik.”
“REFERANDUM BİLGİLENDİRME
ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR”
Referandum bilgilendirme çalışmalarını sıkı bir şekilde yürüttüklerini kaydeden AK Parti İl Başkanı Ziya Şahin, merkez ve ilçeler olmak üzere yapılan hakkında şu bilgilere yer verdi:
“Biz 11 Şubat itibari ile Sayın Maliye Bakanımız da burada genişletilmiş İl Danışma Meclisi ile bir toplantı yaptı. O süreçten bu tarafa seçim koordinasyon merkezi bünyesinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu bir aylık süreçte belli şekilde hazırlıklarımızı yaptık. İlçelerimizi büyük oranda dolaştık. Ev toplantıları bölge toplantıları yaptık. Televizyon programları, bunun anlatılması 10 binlerce gazete dağıttık. 10 binlerce broşür dağıttık. Yani şuan da yine binlerce bayrak ve evet bayrakları dağıtıyoruz. Ve çok sesli olarak bunu seslendirdik. Milletimizin hepsine bunu ulaştırdık. Nitekim yapılan anketlerle de bu işten haberim yok diyen yok. Yani evet diyor, kararsız diyor, hayır diyor ama bu anayasa değişikliğinin ne olduğunu bilmiyorum diyen kimse yok. En ücra yere kadar her yere ulaştırdık. Dolayısıyla öncelikle görevimiz anayasa değişikliği hakkında halkımızı bilgilendirmek. Şuana kadar bunu başarmış durumdayız. Sonra ki süreçte ne yapacağız, sonra ki süreçte de bu bilgilendirme ışığı altında vatandaşımızdan 16 Nisan’da ki referandum da evet isteyeceğiz. Şimdi bunu talep ediyoruz. Halkımızı bilgilendirdik ve diyoruz ki artık kararınızı verin ve bu anayasa değişikliğine olumlu cevap verin, evet deyin. Sandıkları patlatın, Türkiye’nin önü açılsın. Niye Türkiye’nin önü açılsın? Zira mevcut parlamenter sistem, kuruluşu gereği kavga ettiren bir sistem. Neden? Yani başından beri Atatürk ile İnönü kavga etti. Atatürk hem CHP’nin genel başkanı hem de Cumhurbaşkanıydı. İnönü Başbakandı ve Atatürk dört tane Başbakan değiştirdi. Geldik arkasından İnönü CHP’nin Genel Başkanıydı beş tane Başbakan değiştirdi. Celal Bayar Demokrat Partinin başkanıydı, Başbakandı. Adnan Menderes ile sıkıntı yaşadılar yer yer. Ama önlerinde bir darbe olunca tabi ki birlikte durdular. Ama normal süreçte onlarda belli sıkıntılar yaşadılar. Arkasından geldik sonra ki altmışlı yıllarda da Cevdet Sunay’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde de yine darbe etkileriyle bir araya gelindi, yüründü. 71 muhtırası verildi. 70 ile 80 arasında tam 12 tane hükümet değişti. Yani niye? Sistem koalisyona getiriyor milletvekili pazarları kuruluyor, pazarlıklar oluyor ve hükümete giden partiler şu işi bana vermezsen bu işi bana vermezsen hükümeti bozarım diyor. 25 günlük 1 aylık hükümetler var. 10 yılda 12 hükümet değişti. Sonra 114 tur meclis Cumhurbaşkanı seçemedi 1980 de ve arkasından Kenan Evren darbe yaptı. Arkasından Kenan Evren ve Turgut Özal anlaşamadı. Başbakan ve Cumhurbaşkanı oldular. Ondan sonra Turgut Özal Cumhurbaşkanı oldu Yıldırım Akbulut’u Başbakan yaptı. Onunla da anlaşamadılar. Mesut Yılmaz oldu onunla anlaşamadı. Turgut Özal Cumhurbaşkanı, Demirel geldi koalisyon hükümeti DYP SYP. Demirel ile Özal anlaşamadı. Demirel hiç Cumhurbaşkanı demedi, Çankaya’da ki şişman adam dedi. Arkasından Demirel Cumhurbaşkanı oldu. Tansu Çilleri yerine bıraktı DYP’nin başına Başbakan oldu Çillerle anlaşamadı. Refah Yolda Demirel Erbakan anlaşamadı. Demirel Çiller anlaşamadı. DYP’yi böldü 50 milletvekili ile Şemsiye Partisini Cindoruk’a kurdurdu. Arkasından geldi orada 28 Şubat post modern darbesi oldu. Askeriye bir müddet Cumhurbaşkanı dahil hepsini yönetti. Arkasından 99 seçimlerinde Ecevit, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli güçlü bir koalisyon yaptılar. Ahmet Necdet Sezer’i de Cumhurbaşkanı seçtiler. Arkasından kendi seçtikleri Cumhurbaşkanı ile Milli Güvenlik Kurulunda dövüştüler. Anayasa kitapçığı fırlattı Cumhurbaşkanı. Ve ülke de büyük bir kriz oldu. Otuz civarında banka battı. Onlarca milyar dolar yani 100 milyar dolardan fazla o zaman ülke zarar gördü. 23,5 milyar dolarlık IMF den borç aldık. Bunu AK Parti hükümeti ödedi. O zaman koalisyon hükümeti aldı ve arkasından 2002 de MHP bu yürümüyor erken seçim dedi. O gün ki koalisyonda olan 3 parti de meclis dışı kaldı. 2002’den bu tarafa AK Parti belirli bir çoğunlukla geliyor, önce yüzde 34 sonra yüzde 47 yüzde 49,5 şuan da.
Ama ülke şartları gösteriyor ki gelecekte şimdiden tedbir almazsak belli sıkıntılar olabilir. Şuana kadar denenmiş bu sıkıntılı sistemi izale etmek, geliştirmek, sıkıntı olmayan bir sistem getirmek zorundayız zira Türkiye stratejik bakımdan dünyanın ortası. Bütün ülkeler bizimle uğraşmakta. Terör örgütleri var. Bunları belli şekilde yemlemekteler. Onlara silah para her türlü desteği vermekteler. Türkiye’nin güçsüz olmasını, başarısız olmasını istemekteler. Onun için yapmamız gereken güçlü bir Türkiye ortaya çıkarmak için Türkiye’nin yürütmesinin önünü açmak. Meclisteki tıkanmalara sebebiyet veren hususları ortadan kaldırmak. Yargıyı falanın filanın yargısı olma yoluna iten maddeleri değiştirmek, tarafsız bir yargı ortaya getirmek. O sebeple bu anayasa değişikliği muhalefet partilerden MHP ile de uzlaşmak suretiyle meclise getirildi, geçti.”
“DEĞİŞİKLİK MİLLETİN LEHİNEDİR”
Yapılacak olan değişikliklerin tamamen milletin lehine olduğunu vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:
“Bu değişikliğin tamamı milletin lehinedir. Neden? Çünkü hükümeti direk millet seçecek. Yani sandıktan direk ülkeyi yönetecek hükümet çıkacak. Cumhurbaşkanı seçecek ve en az yarıdan bir fazlası oy verecek. Yani geçmişte yüzde 25 ile yüzde 75’i yöneten hükümetler oldu Türkiye de. Şimdi yüzde 49 ile yönetmek mümkün olmayacak. Yüzde 50’yi bulacaksınız. Yüzde 50 artı 1’i bulacaksınız. İkinci tura kaldığında bu oran yüzde 70-80’ni de bulur. Cumhurbaşkanın alacağı oy. Dolayısıyla bu direk meclisin hükümeti belirlediği değil milletin hükümeti belirlediği bir sistem. Milletin gerçekten egemen olduğu bir sistem. Milletin uzlaştığı bir sistem. Neden? Örneğin diyelim ki, yüzde 50+1 lazım. Şuan da yüzde 50+1 oy her hangi bir partinin var mı? Yok. En fazla oy bizim, oda yüzde 49,5. Dolayısıyla bizim de yanımıza bazı partileri almamız lazım. Ve bu şekli ile bir uzlaşma sağlanacak. İkinci turda en fazla oy alan iki parti kaldığı zaman birçok parti, partili farklı görüşte olan insan bir aday üzerinde uzlaşacak. Artık şuan da Cumhurbaşkanı adayını sadece parti grupları gösteriyor. Gelen sistem direk millete yetki veriyor. Nasıl yetki veriyor? 100 bin seçmen Cumhurbaşkanı adayı gösterebiliyor. Partiler o kişiyi aday göstermemiş olsa bile 100 bin tane seçmen bir kişinin aday olmasını istiyorsa onu o makama layık görüyorsa ondan hizmet bekliyorsa diyor ki bu adamı Cumhurbaşkanı adayı gösteriyorum deyip onu Cumhurbaşkanlığını seçimine sokuyor. Şuan da bu mevcut sistemde yok. Dünyanın birçok yerinde bu yok. Aynı şekilde meclis Cumhurbaşkanını soruşturma yönergesi yazılı soru sözlü soru ve Sayıştay raporlarını mecliste görüşülmesi sureti ile denetliyor. Artı meclis Cumhurbaşkanında bir sıkıntı gördüğü zaman seçime götürebiliyor. Bu şekilde denetliyor ve artı şuan da Cumhurbaşkanın hiçbir şekilde mahkeme hakim karşısına çıkma durumu yok. Ama anayasa değişikliği geçtikten sonra 16 Nisan da Cumhurbaşkanı yaptığı bütün işlerden, idari tasarruflardan eylemlerden dolayı yüce divanda yargılanabiliyor. Aynı şekilde Cumhurbaşkanlığı kararnameleri anayasa mahkemesine yönlendirilip iptali istenebiliyor. Diğer idari işlemler yargıya götürülebiliyor. Yani Cumhurbaşkanlığının her türlü işlemleri yargı denetime tabi oluyor. Ama mevcut sistemde böyle bir denetim söz konusu yok. Dolayısıyla vatan millet ülke lehine gelen bir düzenleme Cumhurbaşkanlığına sorumluluk getiren bir düzenleme. O sebeple de bu sorumlulukların altında ki bu kadar denetimin altındaki kim olursa olsun hiçbir Cumhurbaşkanının diktatör olması ya da tek adam olması mümkün değil. Sistem kendi içerisinde otokontrol sağlıyor. Ne yapıyor? Bir Cumhurbaşkanında sıkıntı görüyorsa meclis seçime götürebiliyor. Anayasa mahkemesine götürebiliyor ve hakkında mahkeme açılmış Cumhurbaşkanı seçim kararı da alamıyor. Seçime gidelim de kurtulalım diyemiyor. Tamamen Cumhurbaşkanına sorumluluk getiren bir sistem. Bu başka ülkelerde de olmayan bir sistem. İleri bir şey. Şuan da meclisi fes edip seçime götürebiliyor. Ama kendisi kalıyor. Şuandakinden çok farklı ve ileri bir sistem.”
“51 ÜLKEDE SEÇİLME YAŞI 18”
Referandum kapsamında seçilme yaşının 18’e ineceğini ve bu yaş sınırının ise 51 ülkede şua yürürlükte olduğunun altını çizen AK Parti İl Başkanı Şahin, şu ifadelere yer verdi:
“Şuan da milletvekillerinin seçilme yaşı 25. Mecliste ki en geç milletvekili yaşı ise 30’lu yaşlarda. Dolayısıyla bu yaşlarda milletvekilliği yapabilecek insanlarımız olduğunda aday arkasında vekil olabilirler. Dünyada 51 ülkede seçilme yaşı 18. Seçilme yaşının 18 olması, 18 yaşında ki herkesin milletvekili olacağı anlamına gelmiyor. 18-25 yaş arasında 18-35 yaş arasında gençlerin milletimizin önemli bir kısmını temsil ettiğini teşkil ettiğini biliyoruz. Yaş ortalamamız Türkiye olarak 29. 18-25 yaş arasında da 8,5 milyon insanımız var. Ondan da temsili elzem. Onun için bu değişikliği getirmek sureti ile inşallah gençlerin mecliste temsiline imkan sağlayacağız. Onların sorunlarını ihtiyaçlarını mecliste getirip konuşacak görüşecek insanlara ihtiyacımız var. Bu değişikliğin faydalı olacağı kanaatindeyiz.”
“MİLLETVEKİLİ SAYISI ARTIYOR”
Milletvekili sayısının artacağını söyleyen Şahin, bunun ise neden yapıldığını şöyle açıkladı:
“Aynı şekilde milletvekili sayısında artırıyoruz. Zira 550 olduğunda nüfusumuz 40 milyondu şimdi 80 milyon. İki katına çıktı. Ve en az temsil edilen il milletvekili ile en az nüfusa sahip illerin en az iki milletvekili ile temsil edilmesi gerekiyor. 20 bin ortalama seçmen düşen illerimiz var milletvekili başına. Diğer taraftan 150-200 bin kişi düşen seçmen illerimiz var. Burada da temsilde bir orantısızlık var. En azından o makas aralığının daralmasında fayda var. Nitekim nüfusu bize eş değer olan ya da bizden biraz daha az olan ülkelerde vekil sayısı bizden çok daha fazla. Nüfusun artması ile milletvekilin sayısının artmasında da bir illiyet bağı var.”
“YARGIYA TARAFSIZLIK GELİYOR”
Referandum kapsamında yargıya tarafsızlık geleceğini söyleye Şahin, bu maddeyi ise şöyle açıkladı:
“Yargıya tarafsızlık getiriyoruz. Yargı şimdiye kadar anayasada bağımsız denir ama görüldü ki hem 15 Temmuz hem 17-25 Aralık sürecinde yargı taraflı. Yani FETÖ sızmış yerleşmiş ve FETÖ’den talimat alarak imamlardan talimat alarak kararlar veriyor taraflı olan yargıdan şimdi tarafsız yargı anayasaya eklenmek şeklinde düzenlenecek. Adalet yargıladığının kim nereden olduğuna bakmaksızın adaletle hukukla ve vicdanıyla karar vermesini istiyoruz hakimlerin savcıların dolayısıyla yeni bir anayasa getirdik. Dolayısıyla askeri yargıda sivil yargı diye ayrımı ortadan kaldırıyoruz. Bu yargının tekleşmesi bakımından önemli bir adım. Cumhurbaşkanımızın Bakanlarını ataması yardımcılarını ataması noktasında imkan getiriliyor. Yürütme ile ilgili kararname çıkarmasına imkan getiriliyor. Zira yıllarca müsteşarını değiştiremeyen Başbakanla konuştuk Genel Müdürünü değiştiremeyen Bakanlarla konuştuk. Şimdi bunu ortadan kaldırıyoruz. Cumhurbaşkanı kararnamesini çıkaracak. Ekibini kuracak ve halka hesap vermek üzere 5 yıl icraat yapacak. Bu süreçte meclis denetleyecek. Anayasa mahkemesi denetleyecek. Kararnameleri idari yargı denetleyecek. İdari işlemleri bu şekli ile daha fazla icraat yapılacak. Daha güçlü bir Türkiye ortaya çıkarılacak. Türkiye hızla kalkınacak. 2023 hedefimizi yakalamak için bu düzenlemelere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. 16 Nisan da bütün vatandaşlarımızı sandığa davet ediyor ve evet oyu vermelerini arzu ediyoruz.”
“SİVAS HER ZAMAN DOĞRUNUN YANINDA OLMUŞTUR”
Bugüne kadar Sivas’ta yapılan anketlerin iyi olduğuna dikkat çeken Şahin, “Sivas her zaman doğrunun yanında olmuştur” diyerek şöyle devam etti:
“Sivas’ta hem Kasım ayında hem de Mart başında anket yaptırdık. Her iki anket de gayet iyi. Güçlü bir evet çıkacağı gözüküyor. MHP teşkilat burada 5 aydır yoktu. MHP teşkilatında atama yapıldı ve inşallah onlarda sahadalar, onlarda evet için çalışıyorlar. BBP yine evet kararı aldı. Onlar bu yönde çalışmalar yapıyor. Bu anayasa değişikliği ve partilerden de bağımsız gelecekte mevcut yönetim sistemi mi dursun yoksa yeni bir sistem gelsin Başbakanlık Cumhurbaşkanlığı birleşsin Cumhurbaşkanlığı tek bir yönetim şekli olarak iki başlı olarak değil de tek yerden yönetim olarak kararlar alınsın. Buda hem yargı denetimine hem de sivil denetime hem de meclisin denetimine tabi olsun. Türkiye’nin önü açılsın diyerek bunu arzu ediyoruz. Bunun içinde Sivaslı her zaman iyinin doğrunun yanında olmuştur. Sivas Anadolu’nun ortasında aklıselim bir yerdir. Ve evet oyları anketlerde de güçlü gözüküyor. Sandıktan da güçlü çıkacak diye umuyoruz.”
“BBP, CHP VE DİĞER PARTİLERİN DEĞİŞİKLİĞE
KABUL OYU VERECEKLERİNE İNANIYORUZ”
Hangi partinin tabanında olursa olsun 1 Kasım da, 7 Haziran da hangi partiye oy vermiş olursa olsun gelip bu değişikliğe kabul oyu vereceklerine inandıklarını kaydeden Şahin, şunları kaydetti:
“Tabi Büyük Birlik Partisinin iç meselesi biz hem BBP hem de hangi partiden olursa olsun CHP veya diğer partililer dahil olarak bu anayasa değişikliğini bir hükümet sistemi değişikliği olduğunu, rejimle bir alakasının olmadığını rejimi de daha güçlendirdiğini, zira Cumhuriyet rejimi ile yönetiliyoruz. Cumhuriyet halkın kendi kendini yönetmesidir. Burada zaten halk direk sandıktan hükümeti seçiyor. Şimdi mecliste seçiliyor hükümet. O zaman halk direk seçiyor. Dolayısıyla Cumhuriyeti daha çok güçlendirdiğini düşünüyoruz ve söylüyoruz. Bunun milletimizin lehine olduğunu söylüyoruz. Gelecekte hükümet sıkıntısı çıkmaması için koalisyon krizleri çıkmaması için vesayet odaklarının güçlerinin kırılması için bunun içerisinde askeri vesayet de vardır. Zenginler kulübünün vesayeti de vardır. Asıl kulüplerinin vesayeti vardır. Yüksek yargı organlarının vesayeti vardır. Bunların hepsini milletimiz yaşadı, gördü. Kötü tecrübeler çekti. Dolayısıyla bu vesayet odaklarının güçlerinin kırılması yetkinin millete geçmesi için bu anayasa değişikliğinin gerekli olduğunu, milletin direk sandıktan hükümeti belirlemesini istiyoruz. Milletin lehinedir bu husus. Ve milletin lehine olduğu için hangi partinin tabanında olursa olsun 1 Kasım da, 7 Haziran da hangi partiye oy vermiş olursa olsun gelip bu değişikliğe kabul oyu vereceklerine inanıyoruz.”
“İLÇELERİMİZDE SIKINTI YOK”
İlçelerde evet oyu çıkacağını ve herhangi bir sıkıntının yaşanmayacağının altını çizen AK Parti İl Başkanı Şahin, şu ifadelere yer verdi:
“Büyük oranda ilçelerimizi de gezdik, çalıştık. İlçelerdeki durum da gayet iyi. Zira kırsalda ki insanımız günlük sürekli televizyon izliyor. Ülke de ne olup bitiyor daha fazla bilgi sahibi oluyor. Şuan da ilçelerde bir sıkıntı yok. Bizim zaten belirli bir oy oranımız var. Onun üzerine MHP partisi hem de diğer partilerden hem diğer insanlardan bunu bir anayasa değişikliği olarak gören insanlardan evet oylarımız var. Zira bizde şunu söylüyoruz biz AK Parti olarak evet çalışması yapıyoruz. İnsanların da anayasa ne getirecek bunu öğrenmesini istiyoruz. Öğrendikten sonra karar vermesini istiyoruz. Zira öğrendikten sonra şimdi 2001 krizini görürse efendim 27 Nisan e muhtırasını görürse efendim 28 Şubat post modern darbesini görürse, 12 Eylül darbesini görürse, 27 Mart muhtırasını görürse 1960 darbesini görürse darbeler sorununu sonlandıracak bir sistem geliyor. Zira halk direk yönetimi seçiyor. Yönetimi seçince de halkın seçtiği kişiyi başka bir güç indiremiyor. Bunun tek yolu sandıktır. Yine halk indirir. Bu geliyor. Dolayısıyla bunları yaşamış görmüş 15 Temmuzu yaşamış şehitler vermiş gazilerini bağrına basmış olan bir milletin bu anayasa değişikliğine evet diyeceğini düşünüyoruz.”
Büyük Sivas Haber / Özel
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler