

Psikolojik Danışman Ekrem Çağrı Öztürk, iştahsızlık konusuna dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Yemek Sadece Karın Değil! Ruh Doyurur!
Öztürk’e göre iştahsızlık sadece fiziksel bir durum değil, aynı zamanda kişinin ruhsal boşluğunun bir göstergesi olabilir.
Yemek yemenin yalnızca fizyolojik bir ihtiyaç olmadığını vurgulayan Öztürk, “Yemek yemek, hayatla kurduğumuz bağın, aldığımız zevkin ve yaşama dair anlamın bir yansımasıdır. Eğer bir kişi yaşamdan tat almıyorsa, yemek de onun için keyifli bir aktivite olmaktan çıkar” ifadelerini kullandı.
Ruhsal Açlık, Fiziksel Açlığın Önüne Geçiyor
Modern yaşamın koşuşturması içinde bireylerin bedeninin ihtiyaçlarına kulak vermediğini ifade eden Öztürk, iştahsızlığın birçok zaman bastırılmış duygularla bağlantılı olduğunu dile getirdi. “İnsanlar yaşadıkları duygusal yoksunlukları fark etmeden bastırabiliyor. Bu bastırma hali zamanla fiziksel belirtilere dönüşüyor. Mide kazınmaları, halsizlik ve yorgunluk gibi belirtiler aslında birer çağrıdır” dedi.
Yarım Kalmış Duygular, Bastırılan Acılar
İştahsızlığın altında yatan nedenlerden biri olarak, yaşanan kayıplar ve çözülmemiş meseleleri gösteren Öztürk, “Bu tür duygusal yükler mideye de yansır. Kimi zaman yemek yemek, kişinin kendini geçici olarak rahatlatma yöntemi haline gelir. Ancak bu çözüm değildir. Asıl yapılması gereken bastırılmış duygularla yüzleşmek ve içsel boşluğu fark etmektir” diye konuştu.
Hayattan Zevk Almamak, Yeme İsteğini de Bastırıyor
Yemek yemenin bir tatmin arayışı olduğunu belirten Öztürk, "Eğer kişi hayattan zevk almıyorsa, yemek de anlamsızlaşır. Bu noktada iştahsızlık yalnızca mideyle değil, ruhla da ilgilidir" dedi.
“Gerçekten Aç Mıyım?” Sorusunu Sormak Gerek
Duygusal açlık ile fiziksel açlık arasındaki farkın ayırt edilmesi gerektiğine değinen Öztürk, kişinin kendine sık sık “Gerçekten aç mıyım?” ve “Ne hissediyorum?” sorularını sorması gerektiğini söyledi. “Duygularla yüzleşmek, yemekle olan ilişkiyi de düzene sokabilir. İçsel huzursuzluk azaldıkça iştah geri gelebilir” dedi.
Yavaşlamak, Kendimize Zaman Ayırmak Şart
Günümüzün hızlı temposunun da iştahsızlığa zemin hazırladığını dile getiren Öztürk, "Hayat bazen bizi o kadar hızlı sürükler ki, ruhumuzu kaybederiz. O yüzden iştahsızlıkla karşılaştığımızda, bir adım geri çekilmek, duygularımıza yönelmek, o eksik olan şeyin ne olduğunu anlamaya çalışmak, kaybolan iştahı geri getirebilir. Bedenin açlık sinyallerini duymak için önce ruhumuzu dinlemeliyiz" diyerek sözlerini tamamladı.
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler

