Kulak, Burun, Boğaz, Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Rauf Oğuzhan Kum, işitme kaybının aniden ya da zaman içinde gelişebileceğini belirterek, tedavi sürecinin önemine dikkat çekti.
Uzmanı işitme kaybına karşı uyarılarda bulundu
Günümüzde teknolojinin ilerlemesiyle birlikte işitme kaybına yönelik farklı tedavi yöntemleri bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Kum, işitme cihazlarının yetersiz kaldığı durumlarda koklear implantın devreye girdiğini söyledi.
İşitme Kaybı Her Yaşta Görülebilir
Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Kulak, Burun, Boğaz, Baş ve Boyun Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Rauf Oğuzhan Kum, işitme kaybının her yaş grubunda ortaya çıkabileceğini belirtti. Doğumsal ya da sonradan gelişebilen işitme kaybının farklı nedenlerden kaynaklanabileceğini söyleyen Prof. Dr. Kum, özellikle çocukluk döneminde geçirilen enfeksiyonlar, genetik faktörler, yüksek sese maruz kalma, bazı ilaçlar ve yaşlanmanın bu durumu tetikleyebileceğini vurguladı. İşitme kaybının belirtilerine de değinen Kum, “Çocukların seslere tepki vermemesi, konuşmada gecikme veya bozukluk olması, erişkinlerde çevresindeki insanlardan cümleleri tekrar etmelerini isteme, televizyon sesini diğer insanlara göre daha fazla açma gibi durumlar işitme kaybının işaretleri olabilir. Bu belirtileri yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden bir uzman doktora başvurması önemlidir” dedi.
Koklear İmplant: İşitme Kaybına Çözüm
İşitme kaybının ilerleyen seviyelerinde klasik işitme cihazlarının yeterli gelmeyebileceğini belirten Prof. Dr. Kum, koklear implantların bu noktada önemli bir alternatif sunduğunu ifade etti. “Biyonik kulak” olarak da bilinen koklear implantların, iç kulaktaki hasarlı bölümleri bypass ederek doğrudan işitme sinirine elektriksel sinyaller gönderdiğini belirten Kum, “Bu cihazlar, işitme cihazlarından fayda göremeyen kişiler için geliştirilmiştir. Özellikle her iki kulağında da ileri derecede işitme kaybı yaşayan bireyler için etkili bir çözümdür. Küçük yaşta işitme kaybı teşhisi konulan çocuklarda ve ileri yaşlardaki bireylerde kullanımı oldukça yaygındır. Koklear implant, kişinin sosyal yaşamını ve dil gelişimini olumlu yönde etkileyerek yaşam kalitesini artırır” dedi.
Koklear implantın çalışma sistemini anlatan Prof. Dr. Kum, “Bu cihaz, ameliyat ile iç kulağa yerleştirilen iç parça ve bir mıknatıs ile üzerine tutturulan dış parçadan oluşur. Dış parçadan alınan sesler, iç işlemci tarafından elektrik sinyallerine çevrilerek işitme sinirine iletilir. Beyinde işlenen bu sinyaller sayesinde kişi sesleri algılayabilir” şeklinde konuştu.
Erken Teşhis Hayati Önem Taşıyor
Yeni doğan bebeklerin işitme tarama testlerinden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kum, erken teşhisin tedavi başarısını artırdığını belirtti. “Her bebek doğduğunda rutin işitme tarama testinden geçirilmelidir. Tarama testinde bir sorun tespit edilirse, BERA gibi ileri testler yapılmalıdır. İşitme kaybı erken fark edilirse tedavi süreci çok daha başarılı olur. Erken yaşta işitme cihazı veya koklear implant kullanımı, çocukların yaşıtlarıyla aynı seviyede dil gelişimi göstermesini sağlar. İleri yaşta gelişen işitme kayıplarında da klasik işitme cihazlarından fayda sağlanamıyorsa, uygun hastalara koklear implant ameliyatı önerilebilir” dedi.
Haber Merkezi / DHA
Büyük Sivas Haber
Büyük Sivas Haber – Sivas Haberler
